Susurlukta Ağar da ölecekti
Abone olErgenekon deşildikçe içinden çıkanlar ürpertiyor. Veli Küçük "Susurluk'ta Mehmet Ağar da ölecekti" dedi.
Ergenekon’dan aranan gazeteci Tuncay Güney'e göre
Veli Küçük "Susurluk'ta Mehmet Ağar da ölecekti. O gün onlar
oteldeydiler. Bunlar aslında hep beraber gitmeleri, o kazada
olmaları gerekiyordu" dedi.
Emniyette 2001’de kameraya kaydedilen ifadesinde ilginç
iddialarda bulunan Güney, daha sonra yurtdışına kaçtı.
Ergenekon soruşturması kapsamında aranan ve Kanada’da
olduğu tahmin edilen Güney’in polisteki iddiaları
şöyle:
VELİ KÜÇÜK'Ü SEDAT PEKER YÖNLENDİRİR
- Veli Küçük, Sedat Peker ile yoğun ilişki içindedir.
23 yaşından beri Peker, Küçük’ün yönlendirilmesiyle hareket eder.
Uyuşturucu kaçakçısı Sami Hoştan ile Veli Küçük’ün ilişkileri çok
iyidir.
CEMİL BAYIK'A 6 BİN SİLAH
- Küçük ile beraber olduğumuz dönemde, Doğu Perinçek’in
referansıyla Aydınlık dergisinden bazı muhabirlerle Kuzey Irak’a
gittik. Habur’dan itibaren JİTEM’den subaylar da yanımızda geldi.
Arkamızda silah yüklü araçların olduğunu öğrendik.
Gümrük geçişlerini Gümrük Müdürü Cemal yaptı. JİTEM subayları ve
gazeteci arkadaşlarla Kuzey ırak’a geçtik. Arkamızdaki silah yüklü
araçlarla Kuzey Irak’a geldiğimizde, Barzani’ye 12 bin, Talabani’ye
12 bin adet silah verildi. Bu silahlardan 6 bini ayrılarak,
Talabani’nin adamları ve Binbaşı Tamer ile birlikte Kale Dizar
isimli komünist parti binasında PKK’lı Cemil Bayık’a teslim
edildi.
CUMHURİYET'İ ALMAK İÇİN LOBİ
- Cumhuriyet gazetesinin Ergenekon-lobi faaliyetleri
çerçevesinde kazanılması ve satın alınması için Veli Küçük
girişimlerde bulundu. Bu çerçevede Ulusal Sanayiciler İşadamları
Derneği ile Çırağan Sarayı’nda gizli bir toplantı yapıldı. Küçük
ayrıca Cumhuriyet gazetesinin alınmasıyla ilgili olarak ENKA
tesislerinde Gürbüz Çapan, Ferit İlsever, Kemal Özden ve Ümit Ülgen
ile toplantılar yaptı.
SUSURLUK'TA AĞAR DA ÖLECEKTİ
- Küçük, İzmit’te Alay Komutanı iken Abdullah Çatlı gelip giderdi.
Çatlı’yı Drej Ali getirdi. Türkiye’de rahat dolaşması için Mehmet
Özbay kimliği verildi. Çatlı bir dönem Küçük ile birlikte olmasına
rağmen, Susurluk kazası öncesinde Hüseyin Kocadağ’la birlikte
hareket etmeye başladı. Küçük de bu olaya kızdı.
Giresun’da bazı üst düzey askeri görevlilerle otururken, Susurluk
kazasıyla ilgili olarak Küçük, ‘Mehmet Ağar da ölecekti
biliyorsun, o gün onlar oteldeydiler, bunlar aslında hep beraber
gitmeleri, o kazada olmaları gerekiyordu, bizimkiler öbür,
arkadaki arabadaydılar, Allah’tan o çantayı Drej Ali aldı’
dedi.
Susurluk kazasında olay yerine ilk giden şahıslardan biri
Drej Ali’ydi. Çatlı’ya ait bir evrak çantasını alarak Küçük’e
teslim etti.”
KÜÇÜK YALANLADI
Polis, Ergenekon operasyonu kapsamında tutuklu bulunan Küçük’e
emniyette Güney’in iddialarını sordu. Küçük, yalan ve hayal mahsulü
olduğunu savunduğu iddialarla ilgili olarak şöyle konuştu: “Tuncay
Güney’in Kuzey Irak’a bir defa gittiğini biliyorum. Gittiğinde beni
telefonumdan aradı. Mesut Barzani ile beni görüştürmek istedi.
Ancak, böyle bir görüşme yapmak istemedim. Beni 15-20 dakika sonra
aramasını söyledim. Bu arada MİT’te görevli Mehmet Eymür ile
görüştüm. Böyle bir konuşma yapılacağını, bu konuyu istihbari bilgi
açısından kaydetmelerini ve takip etmelerini söyledim.
Bir süre sonra Tuncay Güney beni aradı ve bir şahısla görüştürdü.
Ancak, görüştüğüm kişinin Barzani olduğunu tahmin etmiyorum. Güney,
o bölgede kendisini havalı göstermek için böyle bir faaliyete
girdiğini tahmin ediyorum.
TÜSİAD Başkanı Kemal Özden ile benim yakınlığım vardı. Kemal,
Cumhuriyet gazetesini almak için bir faaliyet içerisindeydi. Ancak,
maddi imkanları yeterli olmadı. Gazeteyi alamadı ve daha sonra
rahmetli oldu. Benim bu konuda sadece bilgim bulunmaktadır.
Herhangi bir desteğim olmamıştır...
Kemal Özden ve bana sormuş olduğunuz diğer kişilerle birlikte,
ENKA’nın tesislerinde birlikte yemek yedik. Beni Kemal Özden davet
etmişti. Kemal, burada Cumhuriyet gazetesiyle ilgili, diğer
şahıslarla bazı görüşmeler yaptı, fakat olumlu bir netice
alamadı.
Kaynak: Milliyet