Suriye'nin sorumlusu BM ve Arap Ligi
Abone olEkonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye Toplantıları'nın konuğu oldu.
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan,
İhlas Holding VIP Salonu'nda 22.'si gerçekleştirilen Türkiye
Toplantıları'nın konuğu oldu.
Babacan, Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak'ın
moderatörlüğünü üstlendiği; medya, siyaset ve iş dünyasından çok
sayıda davetlinin katıldığı toplantıda önemli açıklamalar yaptı.
Küresel krizle ilgili köklü tedbirler alınmadığını, somut adımların
da yetersiz kaldığını belirten Ali Babacan, ABD'de 2013 yılında
yapılacak başkanlık seçimi sebebiyle dünyanın kritik bir sürece
girdiğini dile getirdi.
Ali Babacan, Yunanistan'daki durum için "Yunanistan'ın özel sektöre
olan borcunun 4'te 3'ü silindi. Ardından IMF ve Avrupa Birliği önce
'110 milyar euro, ardından da 130 milyar euroluk kredi
sağlayacağız' dedi. Ama, bu kredinin şartları çok ağır. Mesela, bu
şartlar arasında yer alan 150 bin memurun işten çıkarılması...
Yunanistan, bütün bunları yaptığında dahi programın hedefi 2016
yılında borcun milli gelire oranını yüzde 120'ye indirebilmek"
dedi.
HATALI TAKTİK UYGULADILAR
AB ülkeleri dahil birçok ülkenin krizi yanlış yönettiğine dikkat
çeken Ali Babacan, "Bizim, kriz döneminde uyguladığımız politikalar
çok farklı oldu. 2009'da Avrupa'da pek çok ülke kamu parası
harcayarak krizden çıkmak istedi. O günün başbakanlarına bakın,
hepsinin savunduğu politika krizden çıkış için daha fazla para
harcama idi. Bu paralar nereden gelecek? Ancak borcunuzu daha
fazlalaştırarak bunu yapabilirsiniz. Nitekim, 2011geldiğinde oluşan
tabloda pek çok ülkenin borcunu çeviremeyeceği ortaya çıktı. Aynı
dönemde, Türkiye olarak onların tam tersine kamu borç stokumuzu
aşağıya çekecek orta vadeli programı açıkladık. 2012 yılı, üçüncü
yıl, açıkladığımızdan da daha iyi bir performans söz konusu, daha
hızlı düşen bir borç stoku var şu anda" diye konuştu.
REFORMLAR DEVAM EDECEK
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan önümüzdeki dönemde hem cari açıkla
ilgili endişelerin ortadan kalkması, hem de sürdürülebilir büyüme
için önemli reformların devam edeceğini belirterek "Örneğin iş gücü
piyasası ile ilgili reformlar, çalışanların haklarını koruyan ama
aynı zamanda iş gücü piyasasında esneklik ruhunu geliştiren
reformlar. Çalışma Bakanımızla, önemli bir paket hazırlıyoruz.
Hedefimiz, Meclis yaz tatiline girmeden önce iş gücü piyasası ile
ilgili atacağımız ne adım varsa bunları tamamlamak" dedi.
BM İHTİYACA CEVAP VERMİYOR
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, sıcak gündem Suriye'ye askerî
müdahale yapılamamasını Birleşmiş Milletler ve Arap Ligi'nin
pasifliğine bağladı.
Babacan, "Şu anda İslam Teşkilatı İşbirliği'nin bir alt kümesi olan
Arap Ligi dahi Suriye ile ilgili pek çok konuda mutabakata
varabilmiş değil. Arap Ligi daha güçlü bir siyasî irade ortaya
koyabilseydi bugün belki Suriye'deki tablo daha farklı olabilirdi"
dedi.
Uluslar arası camianın ortak tavır almasıyla Suriye meselesinin
çözüleceğine dikkat çeken Babacan, "Suriye'ye bir askerî
müdahale teorik olarak düşünebilir. Ama bizim bugün dahi
değerlendirmemiz; siyasî güçlü bir mutabakat zemini oluşturmak,
ulusulararası tek bir cephe oluşturmak ve Suriye'nin kendi iç
dinamikleriyle çözüm üretmektir. Hâlâ bunu yakalayabilmiş
değiliz" şeklinde konuştu.
Suriye konusunda yaşanan uluslar arası belirsizliğin Birleşmiş
Milletler'den (BM) kaynaklandığını belirten Ali Babacan, 2. Dünya
Savaşı şartlarında oluşan BM Güvenlik Konseyi'nin günümüz
şartlarına cevap veremediğini ve artık adaletsiz olan yapının
değişmesi gerektiğini vurguladı.
Babacan, BM'de yaşanan sıkıntıyla ilgili şunları söyledi:
"Çin ve Rusya, BM Güvenlik Konseyi'nde Suriye'yi kınayacak
bir kararın dahi çıkmasını istemiyor. Anında veto ediyorlar. Tek
bir üyenin, 193 üyeli örgütü veto edebilmesi, durdurabilmesi
bugünün şartlarında artık kabul edilecek bir durum değil"
dedi.
İKİ TÜRK GAZETECİDEN HABER YOK
Babacan Suriye'de iki haftadır haber alınamayan iki Türk
gazetecinin durumuyla ilgili olarak ise "Dışişleri ve Başbakanlık
konuyla yakından ilgileniyor. Henüz yeni bir bilgi yok" dedi.
Ali Babacan, AK Parti tüzüğünde bulunan 3 dönem şartı ile ilgili
"Çok önemli bir kural. Mutlaka uygulanması gerektiğini
düşünüyorum" yorumunu yaptı.
YARGI REFORMUNU YARGI ENGELLEDİ
Yargıda bekleyen dosyaları 2-3 yıl içinde eritmeyi planladıklarını
belirten Ali Babacan şunları söyledi: "Yargıyla ilgili
problemler büyük. Uzun süre yargı alanında atmak istediğimiz
adımlar bizzat yargının kendisi tarafından engellendi. Ancak geçen
seneki Anayasa değişikliğinden sonra Türkiye'de yargı reformu için
kapı açılmış oldu. Bundan sonra daha ciddi adımlar atılabilecek
anayasal çerçeveye şu anda sahibiz. Gerçek bir hukuk devleti
olmayınca dünya ekonomisi olmak mümkün değil."