Suriye’den Çin kazançlı çıkacak
Abone olErciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Erdem, küresel krizin etkilerinin hâlâ sürdüğünü, böyle bir...
Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Ekrem Erdem, küresel krizin etkilerinin hâlâ sürdüğünü,
böyle bir ortamda Suriye’deki durumun da başta ABD olmak üzere
Avrupa ülkelerinin ekonomilerini olumsuz yönde etkilediğini ifade
ederek, ’’Burada Çin’in daha kazançlı çıkma potansiyeli görünüyor.
Bu, ABD ve Avrupa’nın hiç istemeyeceği bir durumdur’’ dedi.
ABD doları ve avronun bu kadar değer kazanmasının, uzun vadede hiç
kimsenin işine yaramayacağını bildiren Erdem, ’’Bu durum, zaten
kriz halindeki ABD ve Avrupa’nın aleyhinedir; rekabet güçlerini
olumsuz etkiler, özellikle Çin karşısındaki rekabetlerini çok
olumsuz etkiler. Burada Çin’in daha kazançlı çıkma potansiyeli
görünüyor. Bu, ABD ve Avrupa’nın hiç istemeyeceği bir durumdur’’
dedi.
MÜDAHALENİN ARKASINDAKİ EN BÜYÜK NEDEN?
’’ABD ve büyük Avrupa ülkelerinin çok hızlı bir şekilde Suriye’ye
müdahale kararları almalarının arkasında yatan önemli bir faktör de
bu krizin artık sürmemesi, mümkün olduğunca krizin ateşinin
düşürülmesinin istenmesidir’’ diyen Prof. Dr. Ekrem Erdem,
’’Müdahale olacak mı olmayacak mı? Müdahale olacaksa bir an önce
yapılmalıdır. Zira bunun devam etmesi başta kendilerini ekonomik
olarak çok olumsuz etkilemeye başladı çünkü Suriye’deki kriz, faiz
oranları, enflasyon oranları ve kur üzerinden çok olumsuz yönde
etkiledi. Ayrıca rekabet güçlerini de olumsuz etkiliyor rakiplerine
karşı. Zaten kriz devam ediyor. O bakımdan bir an önce müdahale
yapıp eğer becerebilirlerse bu ateşi söndürmeye çalışacaklar’’
şeklinde konuştu.
DOLARDA BOLLAŞMA
Prof. Dr. Ekrem Erdem, dünyanın içinde bulunduğu ekonomik durumu da
değerlendirdi. Prof. Dr. Erdem, dünyada genelde merkez bankalarının
2000’li yılların başından itibaren özellikle de 11 Eylül
saldırılarının ardından sürekli adım adım parasal genişlemeyi
teşvik ettiklerini, bu durumun da dünya piyasalarında doların
bollaşmasına neden olduğunu ifade etti. Bollaşan dolar sayesinde
küresel piyasalardaki olası bir daralmanın önlendiğini kaydeden
Prof. Dr. Ekrem Erdem, ’’Küresel piyasalarda bollaşan dolar, aynı
zamanda doların değerinin düşmesine neden oldu. Düşen dolar değeri,
uluslararası piyasalarda ve Türkiye’de de kurda bir istikrarı
sağlamış oldu. 2008’e kadar Türk ekonomisi de dünya ekonomisi de
aşırı derecede büyüdü ancak gelinen noktada ABD yeniden parasal
daralmaya geçti’’ ifadelerini kullandı.
"DOLAR ARTIK CAZİP DEĞİL"
Dünyadaki merkez bankalarının, rezerv para olarak şimdiye kadar hep
Amerikan dolarını tuttuklarını belirten Prof. Dr. Erdem, Amerikan
dolarının piyasalarda değerinin düşmesinin ardından, başta Çin,
Rusya gibi ekonomisi büyük ülkelerin zaman zaman rezerv para olarak
Amerikan dolarından vazgeçeceklerini açıkladıklarını söyledi.
Prof. Dr. Erdem, ’’Bazı ülkelerin merkez bankaları, artık Amerikan
doları yerine avro ya da altın rezervlerini artıracaklarını
açıklıyor. Gerçekten de altın rezervi, son yıllarda çok arttı.
Nitekim Türkiye, altın rezervini oransal olarak en fazla artıran
ülke oldu son dönemlerde. En fazla altın rezervi bulunan 13’üncü
ülkeyiz. Bütün bunlar, ABD’yi rahatsız eden unsurlar. Bu durumda
ABD dolarının değerinin düşmesi, ABD’nin rekabet gücüne olumlu
yansıyor ama bir taraftan da ABD dolarının rezerv para konumundan
vazgeçilmesi de ABD’nin itibarını zedeliyor. ABD, bu iki durum
arasında gidip gelip çeşitli atraksiyonlar yapıyor’’ dedi.
(İHA)