Sürecin ilerlemesi için...
Abone olBDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, çözüm sürecinin ilerlemesi için Öcalan’ın mevcut koşullarının değiştirilmesi ve hükümetin bu konuda bir...
BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, çözüm sürecinin ilerlemesi
için Öcalan’ın mevcut koşullarının değiştirilmesi ve hükümetin bu
konuda biran önce ciddi adımlar atması gerektiğini belirtti.
TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, 9 Ekim 1998’de Türkiye’nin
Amerika’nın ve NATO’nun başını çektiği uluslararası bir komplonun
Öcalan’ın şahsında bütün halklara dayatıldığını söyleyen İdris
Baluken, “Bu komplonun amacı Kürt ve Türk halklarının karşı karşıya
getirmeyi amaçlıyordu. 15 yıllık sürede tarihi değişim ve dönüşüm
süreçleri yaşandı ve hala yaşanmaya devam ediyor. Bu komplo bütün
boyutları ile açığa çıktı, uluslararası güçler teşhir oldu,
kazananları ve kaybedenleri tarih önünde yerlerini aldı. 2013
yılında 15. yılını kınayarak karşıladığımız bu komplonun amacına
ulaşmadığı, Kürt halkının özgürlük taleplerinin Ortadoğu’da en
güncel yerini koruyor. Türkiye’de Kürt sorunu demokratik siyasi
çözümü bütün Türkiye halkları tarafından benimsendi. Öcalan’ın
varlığı ve politik misyonu halklarımız tarafından gerek Kürt
sorunun çözümü gerekse Ortadoğu’daki savaş sürecinin barışla
neticelenmesi için son derece tarihi şanstır. Öcalan’ın konumu
sürecin ilerlemesi açısından son derece önemlidir. Demokratik çözüm
sürecinin ilerlemesi için Öcalan’ın mevcut koşullarının
değiştirilmesi için hükümetin biran önce ciddi adımlar atması
gerekiyor. Öcalan’ın dış dünya ile temasını kuracak bütün
koşulların sağlanması gerektiğini yineliyoruz” diye konuştu.
BDP İÇİNDE GERGİNLİK VAR MI ?
Başbakan’ın Reşit Galip ilgili sözlerinin sorulması üzerine
Baluken, “Herkesi tekleştirmeye çalışan, Türkleştirmeye çalışan bir
zihniyetin aşılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu ülkede yaşayan
farklı kimliklerin, bütün halkların kendi farklılıklarını özgürce
yaşayabilecekleri yasal ve anayasal düzenlemeler yapılmadı.
Andımızın bugüne kadar sürdürülmüş olması, dayatılması zaten büyük
bir problemdi. Gecikmiş ama önemsediğimiz bir düzenlemedir”
dedi.
“BDP içinde bazı tartışmalar yaşandığı söyleniyor, HDP ile ilgili
bir gelişme var mı?” şeklindeki soruya cevap veren Baluken, “HDP
ile ilgili herhangi bir tartışmanın BDP içinde olması söz konusu
olamaz” diye konuştu. Baluken, “HDP içinde kimler olacak?” sorusuna
ise, “Bu konuda netleşmiş bir durum yok” açıklamasını yaptı.
BALYOZ DAVASI
Balyoz Davası kararlarının onanmasıyla ilgili sorulara cevap veren
Baluken, “Fırat’ın batısına geçmeyen, faili meçhullerden köy
boşaltmalara kadar işlenen savaş suçlarını açığa çıkartmayan
yargısal süreç bizim açımızdan yetersizdir. AK Parti kendisini
ilgilendiren bir süreç işletmiştir. Son 30 yıllık kirli savaş
sürecinde devlet içindeki derin yapıları açığa çıkartacak bir
şekilde yargısal süreç işletilmelidir. O savaş suçlarını işlemiş
olan herkesin yargı önüne çıkması önemlidir” şeklinde konuştu.
Hüseyin Çelik’in dekolteli bir sunucuyu işaret ettiği ve sunucunun
işten atıldığı iddialarına ilişkin konuşan Baluken, “Türkiye’nin
artık kılık kıyafetle ilgili zihniyetlerden kurtulması gerekiyor.
Kimin ne giyeceğine hükümet yetkililerinin karar vereceği
yaklaşımlardan bu ülkenin kurtulması gerek” ifadelerini
kullandı.
ENGİL ALAN’IN MİLLETVEKİLLİĞİ DÜŞER Mİ?
Bir gazetecinin “Engin Alan’ın milletvekilliğinin düşürülmesi
gündemde, KCK Davası ile ilgili bir kaygınız var mı?“ sorusuna
cevap veren Baluken, “Biz başından beri isnat edilen suçlama ne
olursa olsun halkın iradesi ile seçilmiş milletvekillerinin
mecliste olmasını istiyoruz. Halk siyasi iradesini temsiliyet
boyutuyla bir milletvekilini yetkilendirecek şekilde ortaya
koymuşsa buna herkesin saygı duyması gerektiğini düşünüyoruz.
Tutuklu bulunan 8 milletvekilinin meclisteki yerlerini alması
gerektiğini söylüyoruz” dedi.
Baluken; CHP ve MHP’nin MİT tarafından fişlendiği iddialarına ise
şu şekilde cevap verdi: “Hükümetin bununla ilgili net açıklama
yapması gerekiyor. Devlete bağlı bir kurumun siyasi partiler
üzerinde tahakküm kuracak şekilde sürece çağrıştıracak
uygulamalardır. Zaman zaman bölgede yurttaşlar üzerinde bu tarz
uygulamalar kamuoyuna yansımıştı. Bütün bu iddialar ilgili hükümet
sorumluları yargılayacak, fişlenen kişilerden özür dileyecek bir
süreç işletmedi. Bu iddialar doğruysa ülke demokrasisi açısından
son derece tehlikelidir.”
(İHA)