Süleyman Soylu'dan kamera düzenlemesi açıklaması: İBB kamera merkezi beni izledi
Abone olİçişleri Bakanı Süleyman Soylu, güvenlik kameralarıyla ilgili bir düzenleme çalışması yaptıklarını söyledi. Soylu İBB'ye ait bir kamera merkezinin kendisini izlediğinin Emniyet tarafından fark edildiğini açıkladı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Özel işyerleri, konut, site
gibi yerlerdeki kamuya açık alanları gören kameralara yönelik bir
standart geliyor. Evinin önünü, kamu kurum ve kuruluşlarını takip
eden kameralar var. Şimdi standart getirilecek, yeni yönetmelik
hazırladık, kurul getiriyoruz” dedi. Bakan Soylu, Hürriyet’e
yaptığı özel açıklamalarda özetle şunları söyledi:
Suç duyurusunda bulundum:
İstanbul Emniyeti bir olayı aydınlatmak için İstanbul Büyükşehir
Belediyesi’nin bir kamera merkezine girdiğinde, beni izlediklerini
fark ediyor. İstanbul’da çalıştığım Balat’taki bir deniz polisi
karakolunu izledikleri anlaşılıyor. Misafirlerim geliyor;
misafirlerimi kapıda karşılarım ve gönderirim. Bunun üzerine
düştük; mülkiye müfettişi, polis müfettişleri görevlendirdik.
Görüntüleri izlediler. Beni bilerek, zoom’layarak izlemişler. Suç
duyurusunda bulunduk, dosyayı mahkemeye ilettik. Bunları
belirleyince, dosya mahkemeye gidince Büyükşehir Belediyesi de
kendilerince bir iç soruşturma başlatmış. Bir kişiyi belirlemiş,
işten atmışlar.
Kamuya açık alanları gören güvenlik kameralarına
düzenleme
İçişleri Bakanlığı olarak Kişisel Verileri Koruma Kurulu, Yüksek
Yargı ve Adalet Bakanlığı ile çalışma yaparak MOBESE ve güvenlik
kameralarıyla ilgili yönetmelik hazırladık. Özel işyerleri, konut,
site gibi yerlerdeki kamuya açık alanları gören kameralara
yönelik bir standart geliyor. Öyle kameralar gördük ki otellere
dönmüş, insanların gece giyinmesini, soyunmasını takip ediyor. Kamu
kurum ve kuruluşlarını takip eden kameralar var. Şimdi standart
getirilecek, yeni yönetmelik hazırladık. Türkiye’de özel hayatı
koruyan, yerel yönetimlerin sorumluluklarını ortaya koyan, evlerde
kişisel kameraların nasıl kullanacağı ölçülerini de getirerek,
hayatın olağan akışı içerisinde nasıl olması gerektiğini ortaya
koyan, çok detaylı bir yönetmelik çıkarıyoruz. Yeni bir sistem
kuruyoruz, kurul getiriyoruz. Valiyi bu kurulun başına getiriyoruz.
Kurallar belli, hukuka uygun, özel hayata azami özen
gösterilecek.
Türkiye'de seçim güvenliği:
Her seçim öncesi olduğu gibi seçim güvenliği sorunu dile getiriyorlar. SADAT üzerinden senaryo kuruyorlar, meseleyi tiyatrolaştırıp, bir öcü oluşturuyorlar. Ondan sonra Türkiye’nin seçim güvenliğini bir öcüye, SADAT’a dayandıracaklar. Bu kargaların bile güleceği bir hile. Bunu ilk kez yapmıyorlar. Seçim hilesine bakarsanız 1946’ya bakmak gerek. 1946 seçimleri ve 1947 yerel seçimleri; ikisinde de açık oy, gizli tasnif yapılmıştır.
Büyükelçi kasedi servis ederse
Psikolojik harekât başlattılar, itibarsızlaştırma ve ekonomik
olarak sıkıştırma. Bir ülkedeki büyükelçiler niçin bildiri
yayınlasınlar, bunlar deli mi? Niçin bildiri yayınlıyorlar? Bir ana
muhalefet partisi genel başkanı niye hazırladıkları metni redakte
etmek için partisindeki eski bir büyükelçiyle bir ülkenin
büyükelçisine gönderir. Kendi arkadaşlarından biri, yarın bir gün
bu kasedi savcılığa götürürlerse ne yapacaklar? Ya gittikleri
büyükelçi bu kasedi kullanırsa. Bakın 6’lı masa değil, 6 masa. 6
masa iki aks üzerinden kavga ediyor. 2 aks birbirine sürekli çelme
takıp, ihbar ediyor. Bu bilgileri getirenler, yarın öbür gün
gittiği büyükelçi üzerinden bu kasedi servis ederse Türkiye’deki
siyasetin hali ne olur? Ana muhalefet ne hale gelir? Kasedi
sızdırdığı zaman bu büyükelçinin kim olduğunu görürsünüz.
Soylu, Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi Başkanlığı’nda Hürriyet ekibini ağırladı.
Muhalefetin izleniyoruz iddiası
6 yıldır İçişleri Bakanıyım, kendileriyle ilgili gayri kanuni bir
tek şeyi ispat etsinler bir gün siyasette kalan namerttir ama bunu
ispat edemeyen de namerttir. Öyle bir şey olur mu? Kendi
beceriksizliklerini iftira ile örtmeye çalışıyorlar. Vatanseverler
ve kendilerinin içlerindeki çatışmalardan bu bilgi geliyor. Bizim
işimiz ana muhalefeti takip etmek mi? Hepsi bizden koruma ister,
polis ister. Hangisinde böyle bir şey çıktı, böyle bir şey olabilir
mi? Bunu ortaya atanlar dedikoducular ve iftiracılardır.
Interpol Türkiye’ye kapatmış, Türkiye’nin bu hakkını açtı. Türkiye, engellemeye maruzdu. İnterpol Türkiye’ye tekrar açıldı. Önümüzdeki günlerde yeni kararlar da çıkacak.
(Sezgin Baran Korkmaz’ın iadesi) Türkiye olarak biz istediğimiz için bize iade edilmesi daha doğru olur. Yargılamanın Türkiye’de yapılması gerekir. Eğer Türkiye, ABD adım atmadan önce adım atmamış olsaydı, büyük bir oyuna tezgaha getirilirdi. ABD, bizden bu olayla ilgili kimseyi istemedi. Yakalayın bize verin diye bir olayı ortaya koymadı, buna rağmen Türkiye, operasyon başlattı. Biz davayı açtık, operasyonu yaptık, Kırmızı Bülten çıkardık. ABD Kırmızı Bülten çıkarmadı, sadece ikili anlaşmalar çerçevesinde yakalama kararı çıkardı. Türkiye, dünyanın neresinde olursa olsun, hangi ülkeye giderse gitsin suç ve suçlunun peşindedir.
Suriyeli meselesi
Türkiye’deki göç meselesini 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminin ana
maddesi haline getirmek için ciddi bir çırpınma var. Türkiye’de 11
yıldır Suriyeli meselesi yoktu, bugün başladı. Suriyelilerin
karıştığı suç olaylarının oranı 1.3. Türkiye, psikolojik bir
harekât saldırısıyla karşı karşıyadır. Bazen sadece biz, İçişleri
Bakanlığı olarak 10-15 haber yalanlamak durumunda kalıyoruz. Sokak
röportajlarında tutulmuş adamları kullanıyorlar. Bir Suriyeli
kılığına, bir Türkiyeli kılığına giriyorlar. Aynı insan.