Süleyman Soylu: Acil durum yönetimine geçtik
Abone olİçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bakanlığının Covid-19 salgını nedeniyle 7/24 alarmda kalmayı gerektiren “Acil Durum” yönetimine geçtiğini açıkladı.
YetkinReport’un sorularını yanıtlayan Bakan Soylu, alınan
önlemlerin sonuç vermeye başladığını, ancak “ikinci dalganın”
gelmesi ihtimaline karşı yeni kısıtlamalara başvurulabileceğini
söyledi. Büyükşehir merkezlerinde kısıtlamalara genel olarak
uyulduğunu, sorunun şehirlerin çeperlerinde kaldığını vurgulayan
Soylu, “Şu anda Türkiye nüfusunun neredeyse yarıya yakını, 40
milyon kadarı fiilen sokağa çıkmıyor zaten; ya yaş sınırı ya da
rahatsızlıkları nedeniyle, sıkı önlemlere devam etmek zorundayız”
dedi.
Soylu, yeni önlemlere örnek olarak İzmir Karşıyaka’da ana caddenin
yaya gezmesi dahil olmak üzere kapatıldığını, İstanbul Bağcılarda
bir binanın tam karantinaya alındığını verdi. İçişleri Bakanı bir
yandan da şehirlerdeki durumu anlamak için yaptıkları özel
araştırmanın sonuçlarını da YetkinReport’a şöyle anlattı:
‘Kurallara uyulup uyulmadığını nasıl kontrol
ediyorsunuz?
“Salgının başından itibaren sahada ölçümler yapıyoruz. Ölçümlerin
yanı sıra özel araştırmalar da yapıyoruz, telefon görüşmeleri ve
diğer yöntemlerle. Bunlarda üç temel noktaya bakıyoruz. Birincisi,
vatandaş hangi kaynakların söylediğine itibar ediyor. Burada
görüyoruz ki Sağlık Bakanlığı ve hükümet tarafından açıklanan
bilgiler ilk sırada. İkinci sırada da Bilim Kurulu üyelerinin
açıklamaları geliyor. Televizyon ve gazetelerde yer alan yorumcu
görüşleri epey geriden geliyor. İkincisi, vatandaş evinden ne
sıklıkta çıkıyor. En çok çıkan yaş grupları, sosyal gruplar, vb
kimler? Bu verileri başka önlemlerde yararlı olması amacıyla
değerlendiriyoruz. Üçüncüsü de, vatandaşın koronavirüse karşı
aldığı önlemler. Burada memnuniyetle görüyoruz ki vatandaşın kendi
temizliğine verdiği önem iyi, kendi izolasyonuna da. Sosyal
izolasyon konusunda da gelişme var ama devam etmemiz
gerekiyor.”
Şehirlerarası ve şehir içi trafik düştü
‘Büyük şehirler arasındaki trafik engellendi, ama şehir
içleri serbest. Buralarda son durum nedir?
“Acil Durum çerçevesinde yeni bir uygulamamız da şehirlerarası
trafiğe getirilen kısıtlamaların demetim ve ölçümü. İlk kademe
önlemlere geçildiği 2 Mart’ta yüzde 15 kadar azalmış olan
şehirlerarası trafiğin, geçtiğimiz Cumartesi-Pazar (4-5 Nisan)
yapılan ölçümlerde yüzde 99,9 azaldığı görülüyor. Bu önemli bir
veri. Şehir içi grafikte, ölçülebilir toplu taşımada 18 büyük
şehirde, 10 milyon 89 bin olan yolcu sayısı yine bu hafta sonu
yüzde 95 azalarak 612 bin seviyesine inmiş durumda.
Cumhurbaşkanımızın geçen Cuma günü (3 Nisan) ilan
ettiği kısıtlamalardan sonra hafta sonu ev-dışı hayat büyük
şehir merkezlerinde yüzde 85-90 durdu. Hafta içinde bu trafiği
yüzde 10-15 seviyesinde tutmayı hedefliyoruz; bu da sağlık,
güvenlik, temizlik gibi zorunlu hizmetler ve tedarik zincirinin
kırılmaması için gerekli.”
İzmir Karşıyaka, İstanbul Bağcılar
‘Ben Ankara’yı biliyorum uyulduğunu gözlüyorum ama bazı
şehirlerde sorunun devam ettiği haberleri var. Bu konuda ne
yapılıyor?’
“Acil Durum yönetimi çerçevesinde Güvenlik Acil Durum Merkezinde
büyük şehirlerdeki meydanlar, ana caddeler gibi toplanma
merkezlerinde gruplar görünce hemen müdahale ediyor ekiplerimiz.
Ayrılmaları gerektiğini anlatıyor, gerekirse ceza kesiyor, ama
müsaade etmiyoruz. Büyük ve orta ölçekli şehirlerin merkezlerinde
genel olarak kurallara riayet yüksek; insanlar evlerine çekildi.
Yine de istisnai durumlarda özel önlemler alıyoruz. Örneğin, İzmir
Karşıyaka’da ana caddeyi kapattık; yaya gezmeleri dahil. Sorun
şehirlerin çeperlerinde, dış mahallelerinde; şimdi oralara
yoğunlaşıyoruz. Bazı ilçe, mahalle, köy ve mezralardaki karantina
uygulamalarından sonuç almaya başladık. Ama şehir merkezlerinde de
karantina uygulamaları var. Örneğin, İstanbul, Bağcılar da bir
binayı tamamen karantina altına aldık. Sürecin başlangıcından bu
yana 212 bin işyerinin kapattık. Bunlar sosyal temasın azaltılması,
sosyal mesafenin artırılması için gerekliydi.”
Sokağa çıkma yasağı talepleri
‘Bilim insanları ve muhalefet partileri sokağa çıkma
kısıtlamasının genişletilmesini istiyor. Düşünüyor musunuz?’
“Şu anda sokağa çıkma kısıtlamasının genel
nüfusa yaygınlaştırılmasına gerek duyulmuyor. Zaten 25 milyon nüfus
20 yaşın altında, 8 milyon 65 yaşın üzerinde. Buna rahatsızlıkları
nedeniyle, öteden beri evden çıkamayanları kattığınızda 40 milyona
yakın bir nüfus zaten fiili sokağa çıkma yasağında. Ayrıca kendini
sakınmak için gönüllü olarak mecbur kalmadıkça evden çıkmayan
milyonlarca kişi var. Böyle devam edebilirsek ihtiyaç kalmayabilir
ama yine de her ihtimale karşı hangi yeni kısıtlama adımları
atacağımız belli. Ben doktor değilim ama bize verilen bilgilere
göre, bazı ülkelerde salgının ikinci dalgası başladı. Bu dalganın
Türkiye’ye gelme ihtimaline karşı da yeni adımları devreye
alabiliriz.”
Belediyelerle birlikte çalışma konusu
‘Hükümetin belediyelerle işbirliği
yapmaması eleştiriliyor. İşbirliği düşünüyor
musunuz?’
“İl Pandemi Kurullarının oluşumuyla birlikte
yerel yönetimlerle birlikte çalışmaya da başladık. Belediye
Başkanları il ve ilçelerde vali ve kaymakamların başkanlığında
kurulan bu kurulların doğal üyesi. Pandemi Kurullarının karar alma
yetkisi olmadığı için burada oluşan kararlar İl Hıfzıssıhha
Kurullarında karara bağlanıp uygulanıyor. Vefa Sosyal Destek
gruplarında da yerel yönetim ve sivil toplum örgütleri yer alıyor.
Şu ana dek 65 yaş üzerindeki 1 milyon 319 bin küsur vatandaşa
hizmet götürüldü; emekli maaşı olsun, gıda, ilaç olsun. Dünyada bir
örneği olup olmadığını bilmiyorum. Ancak tehlike henüz geçmiş
değil. İşi sıkı tutmamız gerekiyor. Evde kalmakta biraz daha
sabırlı olmamız, sosyal mesafe ve şahsi temizliğe biraz daha devam
etmemiz gerekiyor.”