Sudan Ordusu BAE'yi Savaşa Müdahale ile Suçladı: Dava Lahey'de
Abone olSudan'da 2 yıl önce darbe yapan General Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki ordu yönetimi, Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) Nisan 2023’ten bu yana süren iç savaşta Hızlı Destek Kuvvetleri'ni (HDK) desteklemekle suçlayarak Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) başvurdu.
Derbenin arından HDK güçleri ile çatışmalara giren Ordu
birliklerinin iddiası yetkililer tarafından yalanlanırken, pek çok
uluslararası kuruluş tarafından Sudan ordusunun belgelenmiş savaş
suçları dikkate alındığında, davanın açılması hamlesi büyük ölçüde
tartışmalar barındırıyor.
Eski Sudan Adalet Bakanı’ndan Sert Eleştiri
Eski Sudan Adalet Bakanı Nasredeen Abdulbari , Burhan liderliğindeki ordunun BAE'yi soykırımı desteklemekle suçlamasını sert şekilde eleştirdi. Bu suçlamayı, Sudan halkının kanıyla lekelenmiş bir kurumun "insan hakları savunucusu" gibi davranmaya çalışması olarak niteledi ve "ahlaki inandırıcılığı olmayan siyasi bir manevra" olarak değerlendirdi. Abdulbari’ye göre bu dava, ordunun uzun savaş suçu sicilinden kaçış çabasıdır.
Davanın Ahlaki ve Hukuki Çelişkileri neler ?
Davayı açan ordu yönetimi, geniş çaplı savaş suçlarıyla itham
ediliyor. Daha önce ABD yönetimi ordu komutanı Burhan’a yaptırım
kararı açıklamıştı. BM temsilcisi Volker Türk’de Hartum’un ele
geçirilmesinden sonra yapılan katliamlardan orduyu sorumlu
tutumuştu. Ordu Mart 2025’te Hartum’un bazı bölgelerini ele
geçirdikten sonra, Cezire Eyaleti’nde binlerce kişiyi “HDK ile
işbirliği” bahanesiyle topluca tutukladı. Aktivist Hişam Abbas, bu
uygulamaları “ordu subaylarının devleti tehdit eden terörist
zihniyeti” olarak niteledi. Bu geçmiş, ordunun insan hakları
savunucusu olarak kendini sunma çabasını zedeliyor.
Siyasi Hedefler Taşıyan Dava Süreci
Analistler, davanın amacının BAE’yi yargılatmak değil, kamuoyunun dikkatini Burhan’ın başarısızlıklarından uzaklaştırmak olduğunu söylüyor. Aktivist Yusuf İbrahim Adam’a göre, "hedef BAE değil, kamuoyunun bilinç yapısını yeniden şekillendirmek." Benzer şekilde, analist Vesim Sadeddin de sosyal medya üzerinden “Burhan, herkesin savunmada kalmasını sağlamak için büyük iddialar ortaya atıyor” yorumunu yaptı.
BAE Davayı ve İddiaları NEt Bir Şekilde Reddetti
BAE Dışişleri Bakan Yardımcısı Yardımcısı Reem Ketit yaptığı açıklamada, “Bu dava sadece Sudan ordusunun belgelenmiş suçlarından dikkatleri saptırmak için kullanılan siyasi bir manevradır. BAE, Sudan halkına insani yardım sağlamaya kararlıdır ve bu iddialara hukuki zeminde karşılık verecektir” dedi.
Tutarsız Hukuki Anlatı
Davanın içeriği de hukuki açıdan tutarsızlıklar barındırıyor. Bir yandan BAE’nin HDK'ya “doğrudan ve açık destek” verdiği iddia edilirken, başka bir bölümde bu destek “dolaylı saldırı” olarak tanımlanıyor. Bu çelişkiler, davanın sağlam hukuki temellerden yoksun olduğunu gösteriyor.
Uluslararası Yargının Siyasi Amaçlar İçin Kullanımına Örnek
Sudan hükümeti, bu davayla iç savaşı uluslararasılaştırmayı hedefliyor ancak asıl amacı çatışmayı çözmek değil, iç ve dış muhaliflerine baskı kurmak. Uluslararası ilişkiler uzmanı Dr. Arabi Salih Cenşi, “Hartum yönetimi, HDK’yı karalamak ve kendi baskılarını meşrulaştırmak için mahkemeyi araçsallaştırıyor” yorumunda bulundu.
Dikkati Başka Yöne Çeken Zayıf Bir Dava
Sudan ordusunun, içeride ve dışarıda zayıflayan konumunu güçlendirmeye yönelik bu dava, insan hakları sicili nedeniyle inandırıcılıktan uzak. Aktivist Abbas’ın da belirttiği gibi, “ordu artık toplum için bir tehdit haline geldi.” BAE'nin net yanıtı, bu suçlamaların mesnetsizliğini ortaya koyarken, davanın gerçek amacının adalet değil, uluslararası kamuoyunda kaos yaratmak olduğunu gözler önüne seriyor. Bu dava, Uluslararası Adalet Divanı’nda büyük ihtimalle kendi çelişkileri ve kötü niyeti yüzünden çökecektir.