Suçlanan şehit eşi konuştu: Kaynanamın...
Abone olMERSİN'de 'Ölüm parası'nı haksız yere almakla suçlanan şehit eşi Ayşegül Acem konuştu.
Mersin'de boşanma davası devam ederken şehit düşen Uzman
Jandarma Onbaşı Sabri Acem için ödenen 96 bin liralık ölüm
yardımını aldığı için kocasının ailesi tarafından 'cenazeye bile
katılmadı, parasını aldı' şeklinde eleştirilen şehit eşi Ayşegül
Acem, gözyaşları içerisinde kendini savundu.
Suçlamaların tamamının asılsız olduğunu söyleyen Acem, "Eşimin ailesi cenaze törenine katılmamı istemediği halde ben törene giderken fenalaştım ve hastaneye kaldırıldım. Benim elimde raporlarım var. İki gün yoğun bakımda kaldıktan sonra 6 saat süren açık kalp ameliyatı geçirdim" dedi.
Rahmetli kocasıyla bir probleminin olmadığını savunan Acem, "Kaynanamın baskısı, zulümleri yüzünden biz bu şekilde davranmak zorunda kaldık." iddiasında bulundu.
Acem ayrıca kaynana ve kaynatasına "Artık parayı vermek için düşünmüşsem bile beni rezil ettikleri için kesinlikle bu parayı iade etmeyeceğim." diye seslendi.
24 Mart 2016 tarihinde Diyarbakır-Bingöl karayolundaki Mermer
Jandarma Karakolu’na PKK terör örgütünce düzenlenen bombalı
saldırıda şehit olan Jandarma Uzman Onbaşı Sabri Acem için 96 bin
liralık ölüm yardımı boşanma davası açan 21 yaşındaki eşi
Ayşegül
Mersin’in Tarsus İlçesi’nde yaşayan Sabri Acem (26) 2014’te Ayşegül Acem ile evlendi. İddiaya göre şiddetli geçimsizlik nedeniyle düğünden 2 ay sonra genç kadın evini terk edip 23 Eylül 2014’te boşanma davası açtı, eşi ise girdiği sınavları kazanarak Jandarma Uzman Onbaşı oldu. Sabri Acem, 2015’te Ölüm Yardım Beyannamesi doldurup, ’Görevdeyken ölmesi halinde ölüm yardımının babası, annesi ve kardeşine ödenmesini’ talep etti. Boşanma davası devam ederken, uzman onbaşı Sabri Acem PKK’nın 24 Mart 2016’da karakola düzenlediği bombalı saldırıda şehit oldu. |
Acem’e ödenince, şehidin babası Erkan Acem kendilerine ödenmesi gereken parayı cenazeye bile gelmediğini iddia ettiği Ayşegül Acem’in almasına tepki göstermiş ve yetkililerden bu konuda yardım istemişti. Hakkında ortaya atılan iddialarla ilgili İHA'ya açıklamalarda bulunan Ayşegül Acem, iddiaların tamamının asılsız olduğunu belirtirken, haberle ilgili yapılan yorumların da kendisini yaraladığını, derinden üzdüğünü söyledi. Yaşadıklarını gözyaşları içinde anlatan genç kadın, hiçbir şeyin anlatıldığı gibi ya da göründüğü gibi olmadığını söyledi.
"KİM İSTER EŞİNİN ŞEHİT OLMASINI"
Hakkında çıkan haberleri üzüntüyle izlediğini kaydeden Ayşegül
Acem, "Hepsi asılsız. Ben onlar gibi kağıda döküp konuşmayacağım.
Çünkü her şey yaşadığım şeyler. Ben halen evli olmasaydım askerler
ilk gelip bana haber vermezdi. Gecenin 02.30’unda askerler benim
yanıma geldi ve 'eşiniz şehit oldu' dediler. Ben durumumu anlattım,
boşanma sürecinde olduğumu gelen askerlere söyledim. Onlar bana,
'Siz ne kadar da boşanma sürecinde olsanız, yasal olarak eşi
görünüyorsunuz. O yüzden bütün haklarına sahipsiniz' dediler.
Haklarımdan da bahsettiler. Ben o zaman keşke şehit olmasaydı da
onun haklarından yararlanmasaydım dedim. Zaten uzun süredir boşanma
mahkemesi sürdürüyorum. Kim ister eşinin şehit olmasını ya da
evlenip ayrılmak. Ben ayrılmak için evlenmedim" diye konuştu.
"CENAZE TÖRENİNE GİDERKEN HASTANEYE
KALDIRILDIM"
Şehit ailesinin 'Eşinin cenaze törenine bile gelmedi' şeklindeki
eleştirilerine de yanıt veren Acem, "Bize askerler aracılığıyla
'cenazeye kesinlikle gelmesinler, istemiyoruz' demişler. Askerlere
benim gitmek istemediğimi, boşanma sürecinde olduğumu söylemişler.
Halbuki ben onlarla hiç telefon görüşmesi yapmadım. Eşimin
cenazesinin olduğu sabah beni istemedikleri halde hazırlandım ve
yola çıktım. Beni istemedikleri halde cenazeye gitmeye kararlıydım.
Ancak ani bir şekilde rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığım için
cenazeye gidemedim. Benim elimde raporlarım var. Şehit haberini
aldıktan sonra iyice fenalaştım. 25 Mart’ta hastaneye kaldırıldım
ve yoğun bakımda yattım. İki gün yoğun bakımda yattıktan sonra
normal odaya alındım ve 30 Mart tarihinde de ameliyat oldum. Benim
sol kalp kapakçığım değişti, metal kapak takıldı. Sağ kalp
kapakçığımdan da ameliyat yapıldı. 6 saatlik açık kalp ameliyatı
oldum" şeklinde konuştu.
"EŞİMİ SEVİYORDUM, AYRILMAMIZIN NEDENİ
KAYNANAMDIR"
Hakkında söylenen 'lüks yaşam istediği için eşini bıraktı'
sözlerini de değerlendiren Acem, şöyle devam etti:
"Ben madem çok kötü bir insanım, iki tane gelini var ve diğer
gelini neden o zaman boşanma davası açıp, çocuklarını terk ediyor
ya da bırakıyor. Bunun sebebi kaynanamdır. Bizim eşlerimizle hiçbir
problemimiz yoktu, hiçbir kavgamız yoktu. Kaynanamın baskısı,
zulümleri yüzünden biz bu şekilde davranmak zorunda kaldık. Ben 15
yaşından beri çalışan bir insanım. Ben çok lüks bir ailede
büyümedim. O yüzden de böyle bir şey talep ettiğimi zannetmiyorum.
Ben de orta düzeyde bir ailenin kızıyım. Ben 15 yaşından beri
çalışıp, kendi paramı kazanan bir insanım. Ben lüks bir hayat
isteseydim zaten kaynanamla aynı evde oturmazdım. Lüks bir hayat
isteseydim kirada otururdum, ev aldırırdım. Ancak ben eşimi
sevdiğim için kaynanamla aynı evde oturmayı bile kabul ettim. Ben
daha ne yapabilirim ki bu insanlara."
Ailenin iddiaları üzerine yapılan haberlerin altına yapılan
yorumları da üzüntüyle karşıladığını söyleyen Acem, "Bu yorumların
hiçbirini hak etmedim. Çok terbiyesizce geldi. İnsanlar karşı
tarafı da dinleyip öyle yorum yapabilirlerdi. İnsanların tek
taraflı düşünmelerini istemiyorum. At gözlüklerini takıp
bakmamaları gerekiyor olaya. Onların da kızları, kardeşleri var,
kendileri de bu durumda olabilirdi. Kendilerini benim yerime
koymalarını istiyorum. Bu yorumlar çok gereksizdi. Ben genç bir
bayanım. Böyle ithamlara maruz kalmam benim için çok kötü bir
durum. Bu olayları da yaşadığım için gerekli girişimlerde
bulunacağım" dedi.
Şehit olan kocasının ailesinin söylediği 'ölüm yardım beyannamesi'
ile ilgili de konuşan Acem, "Yasal olarak eşiyim. Halen aynı soyadı
taşıyorum. Bu iddialara bir şey söylemek istemiyorum. Şu anda
mahkeme sürecinde. Mahkeme sonuçlansın ondan sonra bunları
açıklamak isterim. Ancak o dedikleri imzalanan kağıt var ise bana
neden TC numaramın üzerine para yatırıldı. Devlet o kadar mı
dikkatsiz. Devlet her şeyi düşünür. Benim hak etmediğim
düşünülüyorsa bana neden maaş bağlanıyor, bana neden para
yatırılıyor öyle bir imza attıysa" diye konuştu.
"PARAYI ALMAK İÇİN KOŞTURAN İNSANLAR ONLAR"
Şehit eşinin ailesine de seslenen Acem, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Kızları olsaydı beni anlarlardı zaten. Kızları olmadığı için
anlayamazlar. 7 yemeğini yedikten sonra, 7’si bile çıkmadan gidip
evrakları yapıp, parayı almak için koşturan insanlar onlar. Ben
canımla uğraşırken gidip evraklarını yapan insanlar onlar. Ben
hiçbir evraka elimi sürmedim, jandarmadan kağıt almadım, onu
yapmadım bunu yapmadım. Askerler bile bana telefon açıp,
'gelmeyecekseniz biz gelip sizi alıp götürelim, imza atın'
demişlerdir. Ben 1, 1,5 ay sonra gidip imza atmışımdır. Yani ben
imza atmasam onlar hiçbir şekilde, hiçbir şeyden hak
alamayacaklardı. Ben para düşkünü bir insan da değilim. Hakkımsa
hakkım yatırıldığı için bunları kullanıyorum. Yasal olarak evli
olmasaydım zaten böyle bir şey olmazdı."
"BENİ REZİL ETTİKLERİ İÇİN KESİNLİKLE BU PARAYI İADE
ETMEYECEĞİM"
13 senedir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) yaşadığını
ifade eden Ayşegül Acem, "Orada ailemle yaşıyorum. Eşimle de zaten
orada tanıştım. Geldik buraya düğünümüzü yaptık. Ben orada
yaşıyorum, orada büyüdüm. Burada yaşamıyorum, buraya ameliyat için
geldik. Ben kötüysem, diğer gelin de mi kötüydü. 2 çocuğuyla
birlikte neden evi terk etti. Bu kaynanamızın bize yaptıklarından
dolayıdır. 2 aylık evlilik diyorlar. 2 aylık evlilik süreci
geçirmek için evlenmez insanlar. Ben bir ömür boyu yaşamak için
onunla severek evlendim. Kim ister ki evlensin, 2 ay sonra
ayrılsın. Ben bunu insanlara söylüyorum. Ben bu şekilde olmasını
istemedim. Ancak ailesi, annesi beni bu hale getirdi. Onları
Allah’a havale ediyorum. Allah her şeyi görüyor ve biliyor. Onlar
zaten zannediyorum ki oğullarının canında değiller, paranın peşine
düşmüş insanlar. Senin oğlun ölmüş, canından can gitmiş, sen nasıl
paranın peşine düşebiliyorsun, ben bunu anlamıyorum. Artık parayı
vermek için düşünmüşsem bile beni rezil ettikleri için kesinlikle
bu parayı iade etmeyeceğim. Rezil ettiklerinden dolayı da bir yasal
işlem başlatacağım. Hiç merak etmesinler. Artık mahkemede
görüşeceğiz. Zaten benim parayı vermemi sağlamak için böyle bir şey
yapıyorlar. Benim yenilmemi, vazgeçmemi istiyorlar. Böyle yaparak
beni daha çok güçlendirdiler. Hiçbir şekilde de onlara
yenilmeyeceğim" şeklinde konuştu.