Suç eğitimsiz subaylarda
Abone olBilgi formunun fişleme olarak sunulmasının saptırma olduğu belirtilirken gerçek amaç da açıklandı.
Genelkurmay, İstanbul 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nın bazı
kaymakamlıklara gönderdiği istihbari bilgi formunun "fişleme"
olarak sunulmasının "saptırma" olduğunu belirtirken, "eğitim zaafı
bulunan subayların kusuru nedeniyle üç maddede amacın aşıldığını"
bildirdi. "Amacın aşıldığı maddeler" ifadesi ile "Ku Klux Klan, ABD
ve AB yanlılarının tespit edilmesi" gibi taleplerin kastedildiği
öğrenildi. Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği'nin
açıklamasında, konunun inceleneceğinin daha önce duyurulduğu
anımsatılarak, "Ancak haberin kamuya 'fişleme' olarak sunulması
nedeniyle doğurabileceği yıpratıcı sonuçlar dikkate alınmadan
yapılan açıklamalar ve yorumlar endişe verici boyutlara ulaşmış ve
bu tarz yaklaşımlarla hangi maksata da hizmet edildiği konusunda
kamuoyu tereddüte düşürülmüştür" denildi. Açıklamada şu görüşlere
yer verildi: "Kanunlar emrediyor" "Valiler illerdeki asayiş
olaylarını, polis ve jandarma kuvveti ile önleyemeyeceklerini
anlarlarsa en yakın askeri birlikten yardım isterler. Olayın polis
ve jandarmanın başedemeyeceği bir boyuta ulaştığı anda görev alan
komutanın bu görevi olay daha da büyümeden başarması için önceden
plan hazırlamasının ve bunun için il veya ilçede doğabilecek
olaylar hakkında bilgi toplamasının zorunlulukları açıktır. Kaldı
ki İl İdaresi Kanunu ve buna istinaden Genelkurmay Başkanlığı ile
İçişleri Bakanlığı arasında yapılan protokol de bunu
öngörmektedir." Fişleme de yok, emir de "Basında yer alan bu
haberin, fişleme gibi ilgi çekici ve tamamen saptırılmış yanlış ve
haksız bir işlemle hiçbir ilgisi yoktur. Hiç kimse fişlenmemiş ve
böyle bir görev hiçbir birliğe emredilmemiştir. Bu bakımdan
halkımız huzur içinde olmalıdır." "Konu, kanun gereği il mülki
amirleri ile illerdeki garnizon komutanlıklarının ilgi ve
sorumluluğundadır. Bazı çevrelerce iddia edildiği gibi, konunun
Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve özellikle Kara Kuvvetleri
Komutanı'nın şahsı ile hiçbir ilgisi yoktur. Askeri yazışmalarda
baş sayfa tepesindeki birlik tanıtıcı bölümde yer alan birlik
isimleri, daima kuvvet komutanlığından başlayarak ast birliğe doğru
iner." "Planlamaya esas teşkil edecek bilgilerin kaymakamlıklardan
istenmesinin amacı, bilgileri toplama imkan ve kabiliyeti olan
polis ve jandarma unsurlarının mülki amirlerin emrinde olmasıdır.
Hal böyle olmakla beraber, bilgilerin askeri birliklerin
müdahalesini gerektirecek büyüklük ve mahiyetteki olaylarla ilgili
ihtiyaçlara dönük olarak ve yeteri kadar istenmesi gerekirdi.
Esasen bölücü, irticai ve yıkıcı faaliyetlere ilişkin istekler,
istek formunun hemen hemen tamamını oluşturmaktadır. Sadece üç
maddesinde yer alan ve basınca yansıtılan amacını aşmış istekler
ise, bu konudaki eğitiminde zaafiyet olan karargah subaylarının
kusurudur." "Bu mesele Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bir iç
meselesidir. Bu hususun düzeltilmesi için gerekli çalışmalara hemen
başlanmıştır. Gereği yapılmış ve yapılmaya devam edilmektedir.
Personel eliyle icra edilen her faaliyette insan kusurundan
kaynaklanabilecek olumsuzlukların yaşanabileceği bir gerçektir.
Üzücü olan husus ise böyle bir olumsuzluğun bir kurumla
özdeşleştirilmesi, genelleştirilmesi, yanlış makam ve kişilerin
suçlanması ve yıpratılmasıdır." Fişle beni! dilekçesi İstanbul 2.
Zırhlı Tugay Komutanlığı'nın İstanbul'da bazı kaymakamlıklar ve
askeri birimlere gönderdiği "fişleme yönergesi" aydınları harekete
geçirdi. Aralarında çeşitli sivil toplum kuruluşu üyelerinin de
bulunduğu Barış Girişimi, bugün düzenleyecekleri eylemle Beyoğlu
Kaymakamlığı'na kendilerinin de "fişlenecekler" kapsamında olduğunu
belirten dilekçeler verecek. "Fişle Beni" adı verilen kampanyanın
ilk adımı bugün 11.00'de Beyoğlu Kaymakamlığı önünde atılacak.
Murat Belge, Deniz Türkali, Atıf Yılmaz ve Ufuk Uras'ın da
aralarında bulunduğu bir grup, kaymakamlığa "Fişleme yönergesinde
anılan gruplardan bazılarına ben de dahilim. Gereğini bilgilerinize
arz ederim" yazılı bir dilekçe sunacak. 'En az birine dahiliz'
Barış Girişimi Sözcüsü Oya Baydar, amaçlarının "Türkiye'de halkın
yüzde 99'unu suçlu sayan bir zihniyete karşı" vatandaşın tepkisini
göstermek olduğunu belirterek, "İronik olarak da devletimize
yardımcı olalım. Hiç zahmet etmesinler. Biz suçlu değiliz ki
saklayalım. Bu gruplardan en az birine dahiliz" dedi.