Stresten çok mu yemek yiyorsunuz?
Abone olEşinizle tartıştınız, patronunuzla sorun yaşadınız ya da sınav dolu bir haftaya giriyorsunuz.
Eşinizle tartıştınız, patronunuzla sorun yaşadınız ya da
sınav dolu bir haftaya giriyorsunuz…Yaşadığınız bu yoğun stres
dönemlerinde kendinizi yemek yemeye verirseniz sıkıntılarınızı
azaltmak yerine kilolarınızı arttırırsınız.
Memorial Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü'nden Dyt.
Şefika Aydın Selçuk, "Stresli dönemlerde nasıl beslenmeniz
gerektiği" hakkında bilgi verdi.
Stres, bizi zorlayan, kısıtlayan ve engelleyen olaylar, durumlar
karşısında verdiğimiz tepkilerin tümüdür. Birçok insanın düşündüğü
gibi sadece üzerimizde hissettiğimiz baskı ve gerginlikle sınırlı
değildir. Özellikle de endüstriyel toplumlarda yaşayan insanlar
kentleşme ve buna bağlı olarak kalabalıklaşma, gürültünün artması,
hızla zorlaşan yaşam şartları, trafik sorunu ve benzeri durumlarla
sıklıkla karşılaşmaktadır.
Modern çağın hastalığı olarak bilinen stres karşısında
bedenin 3 aşamada tepki gösterdiği kanıtlanmıştır.
1. Alarm tepkisi,
2. Direnme dönemi
3. Tükenme dönemi
Alarm aşamasında stres yaratıcı faktörler fark edilmekte ve
biyokimyasal tepkiler harekete geçirilmektedir. Beden kendini
korumaya hazırlamaktadır. Stres yaratıcı faktörler ortadan
kalkmayıp etkisini sürdürmeye devam ettiğinde ise beden tükenme
aşamasına gelmektedir.
Stres birçok hastalığın oluşmasından sorumlu
olabilir!
Stres kalp hastalıklarının, inmenin, kanserin, solunum yolları
hastalıklarının, eklem iltihaplarının, mide-bağırsak
bozukluklarının, uykusuzluğun, depresyonun, psiko-somatik
rahatsızlıkların, deri hastalıklarının, kronik ağrı ve sancıların
ve şişmanlığın başlıca nedenlerindendir. Özellikle son
yapılan çalışmalarda; fazla kilolu olma (overweight), obezite ve
tıkarcasına yemek yeme (binge eating) gibi beslenme bozukluğuna da
bağlı bu durumların oluşumunda stres faktörü büyük rolü
oynamaktadır. Obezite yüksek yağlı ve karbonhidratlı
besinlerin tüketimi ile ilişkilendirilirken günlük yaşam stresinin
artmasında da motivasyonu arttıran besinler ilişkilidir.
Stresin olağan dışı sürelerde devam etmesi halinde bedende
sistematik yıpranmalara neden olmaktadır. Stresli bir yaşam insanın
duygusal gerginlik hissetmesine, toplumla bütünleşmeme ve uyumsuz
kişilik sergilemesine neden olmaktadır.
Stresin tırmanma süreci gösteren belirtileri; sürekli telaş içinde
olmak espri anlayışını yitirmek, karar almada ve bu karara bağlı
kalmada güçlük çekmek, giderek sabırsızlanmak, unutkanlık,
alınganlık, sürekli kusur bulma ve başkalarını azarlama,
değersizlik, yetersizlik, terkedilmişlik duyguları, sigara ve içki
eğiliminde artma, aşırı hayal kurma, sağlığa aşırı ilgi ve uyku
bozukluğudur.
Bedendeki değişimler ise şöyle olmaktadır: nefes alış verişi ve
kalp atış hızı yükselir, enerji düzeyi artar, tansiyon yükselir.
Besinlerin emilim hızı azalır. Vücut harekete geçmeye hazırlanırken
kas gücü artar. Gözbebekleri büyür, tükürük miktarı artar, mide
asidi artar, solunum derinleşir, ter bezleri faaliyeti artar, tüm
duyu organları hassaslaşır.
Stresle baş edebilmede beslenme çok önemlidir. Sağlıklı beslenme
günlük stresi azaltır anlamına gelmez, sağlıklı beslenme vücudun
stres ile mücadele etmesinde ve hastalığa yenilmemesinde yardımcı
olur.
Stresli zamanlarda bazı kişilerde yeme isteği
artabilir!
Stresin kaynağı ister fiziksel ister duygusal olsun vücut adrenalin
salgılayarak reaksiyon vermektedir. Stres döneminde salgılanan
hormonlardan bazıları kortizol ve seratonindir. Stresin
besin ögeleri gereksinimine etkisi tam olarak bilinememekle
birlikte metabolizmada bazı değişiklikler oluşmasına neden
olmaktadır. Serotonin hormonu beyindeki sinir hücrelerine iletileri
taşıyan hormondur. Beyin hücreleri daha fazla stres altındayken
daha fazla serotonine gerek vardır. Karbonhidrattan zengin
yiyecekler seratonin üretimini arttırırlar.
Stres sürecinde vücudun yakıta ihtiyacı
vardır
Bu yakıt karbonhidratlar ve yağdır. Stresli zamanlarda tatlı, cips,
kızartma, çikolata kuruyemiş ve benzeri kalorili gıdaların ilk
tercih olma sebebi hem yağ hem karbonhidrat içermeleridir. Alınan
gıdaların tek dezavantajı kalori açısından zengin besin değeri
açısından düşük olmalarıdır. Bu da fazla tüketimin ve sık tüketimin
olduğu dönemde stresle beraber kişide kilo artışına sebep
olmaktadır.
Stres döneminde aşırı tüketilen yağlı ve karbonhidratlı
besinler karın çevresinde yağlanmayı arttırır!
Yapılan çalışmalar atıştırmalık olarak alınan yağlı
besinlerin vücutta en çok karın çevresinde yağlanmayı arttırdığını
göstermektedir. Özellikle vücut gereğinden fazla tüketilen bu
besinlerdeki karbonhidratı da vücutta yağa dönüştürerek
depolar. Bu da bel çevresi adipoz doku yani yağ dokusunun
artmasına sebep olur. Kalp hastalıkları ve birçok kronik hastalığa
zemin hazırlayan bel karın çevresi yağlanması (halk değimi ile
simit oluşumu) gittikçe önem kazanmaktadır.