SSK randevusunu simitçi veriyor
Abone olBinlerce SSK’lı muayene için sıra beklerken İstanbul Bakırköy’de bir simitçi 5 milyon liradan randevu satıyor.
Zaman'dan Zeliş Yıldıral'ın haberine göre binlerce sigortalı
telefon başında randevu sırası beklerken, Bakırköy’deki Osmaniye
SSK Dispanseri’nde tezgah kuran bir simitçi, para karşılığında
hastalara randevu alıyor. Geçen yıl da Ankara’daki 18 gözlük
firmasının gözlük satma karşılığında SSK’lılara randevu aldığı
tespit edilmiş ve 31 kişi hakkında dava açılmıştı. Telefonla
randevu sistemine her gün 18 bin başvuru yapılıyor. Bunlardan
sadece 3 bin 500’üne poliklinik hizmeti veriliyor. Randevu alamayan
14 bin 500 kişi ise telefonda kuyruk oluşturmaya devam ediyor.
ISO–9000 kalite belgeli Osmaniye SSK’da 2 ila 5 milyon lira
arasında değişen ücretler karşılığında randevu alan simitçi Erdoğan
Alkan, sistemin nasıl işlediğini şu sözlerle anlattı: “İçeride
tanıdıklarımız var. Onlar, randevu listesi dolmadan bilgisayarın
fişini çekiyor. Biz de hastalardan aldığımız sigorta sicil
numaralarını onlara veriyoruz. Bu numaralar randevu alınmış gibi
devreye giriyor.” Randevu sistemindeki çarpıklık bununla da sınırlı
kalmıyor. Bazı doktorların yetkisini kullanarak ilk sıraları özel
hastalarına ayırdıkları da iddia ediliyor. Sağlık İşleri İstanbul
İl Müdürü Akif Feyzioğlu, telefonla randevudaki aksaklıkları
bildiğini, düzensizlik ve tecrübesizlik yüzünden sistemdeki
tıkanıklıkların giderilemediğini belirtiyor. Feyzioğlu, ilk etapta
yapacakları düzenleme ile randevu sisteminin bu tür delinmelere
müsaade etmeyecek hale getirileceğini açıkladı. Sosyal güvenlik
uzmanı Ziya Perver ise, sistemdeki suiistimallerin önüne ancak
‘genel sağlık sigortası’ ile geçilebileceğini söyledi. Yaklaşık 2
milyar dolarlık bir yatırımla sorunun çözüleceğini ifade eden
Perver, aile hekimliği uygulamasının da hayata geçirilmesi
gerektiğini vurguluyor. Perver’e göre, SSK’lıların özel
hastanelerden yararlanması sağlanarak, hastanelerin önünde,
telefonların başında biriken kuyrukların önüne geçilebilir.
Telefonla randevu sistemi, Sosyal Sigortalar Kurumu çatısı altında
yer alan 36 milyon kişinin kuyruk çilesine son vermek amacıyla
1996’da başlatılmıştı. Ancak, gelinen noktada uygulamada görülen
aksaklıklar sistemin olumlu sonuç vermediğini gösteriyor. Hastane
önünde biriken kuyruklar bir nebze azaldı; ancak bu kez de telefon
başında gizli kuyruklar oluştu. Her sabah 07.30’da başlamasına
rağmen sürekli meşgul çalan telefonlar sebebiyle randevu alamayan
hastalar çareyi başka yollarda aramaya başladı. Akla ilk gelen
yollardan biri, para karşılığı hastane personelinden ya da Osmaniye
SSK’da olduğu gibi kapı önündeki simitçiden yardım istemekti.
Erdoğan Alkan ve eşi Zeynep ilk bakışta simit satarak geçimini
sağlayan insanlar gibi görünüyor. Fakat onların asıl işi telefonla
sıra alamayan SSK’lılara randevu almak. Hastane personeli kadar
hastaların da yakından tanıdığı Alkan’ın ilgi alanına göz hastaları
giriyor. Randevu için simitçi Alkan’a sigorta sicil numarasını
vermek yeterli. Alkan, dahiliye, kalp–damar veya ortopedi gibi
alanlarda muayene olmak isteyen hastalara da arkadaşları vasıtası
ile randevu alıyor. Alkan’ın randevu aldığı 47 yaşındaki katarakt
hastası Müyesser Kılıç’ın, “Bu adamların torpili başhekimden daha
çok geçiyor.” şeklindeki sözleri olayın boyutunu ortaya koyuyor.
Randevu alabilmek için telefon başında günlerce oturduğunu, bazen
sinirden ağladığını söyleyen Kılıç, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Erdoğan Alkan’ı komşum sayesinde tanıdım. O da kendisinden birkaç
kez randevu almış. Beni onun yanına götürdü. Ev telefonumu ve
sigorta sicil numaramı verdim. Akşam saatlerinde beni aradı. ‘Yarın
gel randevun alındı.’ dedi. Komşumla birlikte hastaneye gittiğimde
numaramı listede gördüm. Sırada beklerken Alkan yanıma geldi ve
doktorun gözlük yazması halinde gözlüğü yolun karşısındaki
optikçiden almamı istedi.” Gözlüğü aldığını; ama 2 milyonu Alkan’a
vermediğini belirten Kılıç, Erdoğan ile arasında geçen konuşmayı
şöyle aktardı: “İnşallah bu iş sağlamdır. Sen endişelenme abla.
Hasta bakıcıyla anlaştım. O içeriden bilgisayarın fişini çekiyor.
Telefonlar neden meşgul çalıyor zannediyorsun? Randevuyu istiyor
musun istemiyor musun? Onu söyle.” Bu sözler üzerine sinirlenen
Müyesser Kılıç, Erdoğan’a vereceği 2 milyonu vermeyip onu taksi
parası yaptığını ifade ediyor. Simitçinin muayene tarifesi
Dahiliye: 5 milyon Göz: Gözlükçüden gözlük almak şartıyla 2 milyon
Ortopedi: Zor olduğu için 4 milyon Fizik-tedavi ve diğer branşlar:
2 milyon Gözlükçüler başlatmıştı 57. Hükümet’in Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, SSK hastanelerindeki randevu
yolsuzluğunu ilk kez 2.2.2002’de düzenlediği basın toplantısında
açıkladı. Bakan Okuyan’ın açıklamalarından sonra SSK’nın randevu
telefonlarını sürekli arayarak vatandaşların sıra almasını imkansız
hale getiren 18 optik merkezine soruşturma açılmış, SSK, söz konusu
optik merkeziyle olan sözleşmesini iptal etmişti. 16 Haziran
2002’de de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, SSK Ankara Göz
Hastalıkları Hastanesi ve Göz Bankası’nın ‘telefonla randevu’
sistemini, haksız kazanç sağlamak için tıkadıkları gerekçesiyle
hastane civarındaki 18 gözlükçüde çalışan 31 kişi hakkında 6’şar
yıla kadar hapis istemiyle dava açmıştı. Ankara 1’inci Asliye Ceza
Mahkemesi’nde açılan dava halen devam ediyor. Sistem nasıl işliyor?
Bazı firmalar SSK hastalarına gözlük satabilmek için Alo SSK
randevu sistemini ‘telefon bombardımanına’ tutuyor. Kendi evinden
telefonla randevu almak isteyen vatandaşlar da sürekli meşgul
telefonla karşılaşıyor. Özellikle hastane yakınında bulunan gözlük
firmaları herhangi bir SSK numarasıyla randevu alıyor. Onlarca
randevu alan firmaların hastane önünde bekleyen çalışanları,
randevu alamayan vatandaşlara “Biz size randevu alalım, siz de
bizden gözlük alın.” teklifi götürerek randevu numarası veriyor. Bu
kişilere yardım eden bazı hastane çalışanları da randevu alınan SSK
numarası yerine muayene olacak kişinin SSK numarasını yazıyor.