SON DAKİKA Ekmeleddin İhsanoğlu ilk kez konuştu
Abone olİlk kez canlı basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu seçim kampanyasını ve seçim boyunca kullanacağı sloganları anlattı.
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin
İhsanoğlu seçim bildirgesini ve izleyeceği yolu Çırağan Sarayı'nda
düzenlenen basın toplantısıyla ilk kez açıkladı. İhsanoğlu'nun bu
ilk canlı performansında öne çıkan 'sıkmabaş ve çapulcu' dedirtmem
sözü oldu.
MHP ve CHP'nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Cumhurbaşkanlığı
seçim çalışmalarında kullanacağı slogan ve logo ile seçim
bildirgesini açıkladı. Sözlerine duayla başlayan İhsanoğlu,
herkesin adayı olduğunu belirtti.
SIKMABAŞ VE ÇAPULCU
Ülkenin bilime teknolojiye çok ihtiyacının olduğunu belirten
İhsanoğlu ''28 Şubat’ta gencecik kız çocuklarımıza sıkmabaş
diye bağıranlar vardı. Ben buna karşı dokuz çocuğun yanında durdum,
makamım elimden alındı. Ben öğrencilerime sıkmabaş diye hakaret
ettirmem. Ben talebelerime, gençlerime çapulcu dedirtmem''
dedi.
KONUŞMASINA DUA İLE
BAŞLADI
Cumhuriyetimizin en kritik dönemlerinden birinde, cumhurbaşkanının
ilk kez vatandaşların oylarıyla belirleneceği bu dönemde,
Türkiye’nin 12’nci cumhurbaşkanı adayı olarak huzurunuzdayım.
Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla başlıyorum, hamd olsun,
Allah’ımıza hamd olsun, o özünde merhametli işinde merhametli.
Rabbimiz yalnız sana kulluk eder yalnız senden yardım isteriz.
Nimet verdiklerinin yoluna gazaba uğrayanların ve sapanların yoluna
değil, doğru yola. Amin.
"SİZLERE EY AZİZLER DİYEREK SESLENMEK
İSTİYORUM"
Bu çok hassas dönemde seçime giderken, ülkemizin içeride huzurunu
korumaya, komşularıyla ihtilaflarını çözmeye her zamankinden daha
fazla ihtiyaç var. Ey azizler diye hitap etmek istiyorum. Erzurumlu
İbrahim Hakkı dostlarına şu şekilde seslenirdi “Ey aziz, ey
azizler” çok hassas dönemden geçiyoruz. Daha fazla huzura
ihtiyacımız var.
"TÜM TÜRKİYE'NİN CUMHURBAŞKANI OLACAĞIM"
Ben MHP, CHP dahil, AKP, HDP, BBP seçmenlerinin, tüm Türkiye’nin
cumhurbaşkanı adayıyım. Hiçbir partiye diğer partilerden daha yakın
veya uzak değilim. Her partide namusuyla çalışan bürokrat teknokrat
var. Benim tüm ülkede, sevdiğim saydığım milletim vardır. Sevgili
ey azizler, elimde bir avuç tohum var. Bu tohumları ekmek
istiyorum. Sevmek istiyorum. Sevgi ekeyim ki sevgi filizlensin.
İnsanlarımız kavga etmesin.
SIKMABAŞ DİYE HAKARET ETTİRMEM
28 Şubat’ta gencecik kız çocuklarımıza sıkmabaş diye bağıranlar
vardı. Ben buna karşı dokuz çocuğun yanında durdum, makamım elimden
alındı. Ben öğrencilerime sıkmabaş diye hakaret ettirmem. Okuma
hakkının elinden almasına izin veremezdim.
ALİ İSMAİL KORKMAZ DA ONLARDAN BİRİYDİ
Gün geçti yeni bebekler doğdu. Ülkeleri için sokağa çıktılar. Dün
nasıl yanındaydım, bugün de yanındayım. Ben talebelerime,
gençlerime çapulcu dedirtmem. Ali İsmail Korkmaz da onlardan
biriydi. Onun da tüm kaybettiğimiz canların da ruhu şad olsun.
Elbette her yerde her zaman bu gibi demokratik gösterileri
suiistimal etmeye çalışan gruplar olacaktır. Şurada 1000 kişi
toplansa, önce su satan esnaf, sonra polis, sonra o küçük gruplar.
Devletin görevi sapla samanı ayırmaktır.
GENÇLERİMİZ DE KADINLARIMIZ DA ÇOK KIYMETLİ
Bu ülkeyi üçe beşe bölmekle, her fırsatta ikilik çıkartmakla
siyaset yapılır belki ama devlet yönetemez. Analar bu çocukları
doğuruyor, yemiyor içmiyor büyütüyor. Gençlerimiz çok kıymetli, tüm
gençlerimiz hepsi çok kıymetli. Edirne’deki evlatlarımız çok
kıymetli, Hakkari’deki evlatlarımız da çok kuvvetli. Kadınlarımız
da çok kuvvetli. Ama ne yazık ki kadınlarımız ne siyasette ne de
istihdamda hak ettikleri noktalara gelebilmişlerdir. Çocuk
gelinlerde dünya üçüncüsüyüz. Cinayetlerde de üst sıradayız.
ÜSLUPTA SAYGI
Ey azizler, saygı. Ekeceğimiz diğer tohum saygıdır. Üslüpta saygı.
Bağımsız yargı, bir suç iddiasıyla ilgili hükmünü bildirmedikçe,
böyle bir hükmü vermek, yargısız infaz demektir. Maalesef ülkemizde
yargısız infazları görüyoruz. Herkesin herkesle ilgili peşin bir
hükmü var. düşünceler kamplaşıyor. Saygısızlık tarafların hepsini
üzer, zarar verir. Bu sebeple, cumhurbaşkanı seçilirsem derin
yaralar almış, hatta neredeyse kangren haline dönüşmüş bu
ilişkileri saygı çerçevesinde iyileştirmek için çalışacağım.
"SAYGI EKMEK İÇİN VERİN ELİNİZİ"
Hükümleri hukuk versin, hukuka herkes güvensin, hiç kimse adaletten
üstün değildir. Suçu ispatlanmadıkça hiç kimse suçlu değildir. O
halde adalete saygılı, muhalefete saygılı, farklı görüşlere sahip
olanlara saygılı olmak. Hükümete saygılı, toplumun her kesimine
saygılı olmak için bu tarlaya saygı ekmemiz gerekecek. Saygı ekmek
için verin elinizi.
YA FAKİRİN BORCU NE OLACAK?
Ey azizler. Dirlik. Ekeceğimiz diğer tohum da dirlik. Ne demek
dirlik? Dirlik bir insanın sağlığı, huzuru, güveni demektir.
Fertleri dirlik içinde bir toplum, topyekun dirlik içindedir. Oysa
çoğumuz borçluyuz. Hem devlet hem millet boçlu. Zenginin borcu
olabilir, ama onun çocuklarının eğitimi aksamaz, sofrada bal kaymak
eksik olmaz. Ya fakirin borcu? Bak pahalı arabaya, zengin çok
görünür fakir az görünür. Ödenemez biçimde kredi kartı borcu
içinde. Bu borcu ödemek için vatandaşlarımız yemelerinden
içmelerinden kesiyorlar.
CUMHURBAŞKANLARI YOL YAPMAZ AMA YOL GÖSTERİR
Köylü memur esnaf işçi işsiz, nereye gitsem duyduğum tek şey bu
faizli borçlu halidir. Diyeceksiniz ki cumhurbaşkanlığı icra makamı
değildir. Evet icra yetkisi yoktur ama icrayla el ele vererek,
çağrı yaparak, yetkisini ve pozisyonunu kullanarak yol gösterir.
Cumhurbaşkanları yol yapmaz ama yol gösterir.
Türkiye’nin en yoksul kesimini bir basamak yukarı çıkartmak, çok
büyük bir siyasi mutabakat meselesidir. Zordur ama imkansız
değildir. AK Partilisi, CHP’lisi, HDP’lisi el ele verirse, bu
sosyal yaraya çözüm üretiriz.
HÜRRİYET OLMAZSA DEMOKRASİ OLMAZ
Hür düşünce olmazsa, Amerika’nın akıllı telefonuna Güney Kore rakip
olamaz. Eğitimde, sanatta her alanda sonsuz hürriyet. Hürriyet,
demokraside şarttır. Hürriyet olmazsa demokrasi olmaz, demokrasi
olmazsa hürriyet olmaz. Bu hürriyet havasını keserseniz o ülke
nefessiz kalır. Şu tabloda görüyorsunuz. Türkiye’de 2000 yılında
dünyanın 18’nci ülkesi. 2014’de 19’ncü ülkesi. 14 yılda geldiğimiz
yer burasıdır. Yani gerilemiş, gelirimiz artmış mı artmış, ama
herkesin geliri artmış. Biz büyük bir devletiz, büyük bir milletiz.
Ve potansiyelimiz büyüktür.
Bu gençler kahve köşelerinde ömür tüketiyorlar. Gençlerin aklını
fikrini bilime, sanayiye kanalize etmeliyiz. Bunun sonunda ne
oluyor, işte bu tablolar çıkıyor. Dünyanın gittiği yer patenttir,
bilimdir, matematiktir. Bunlara dikkat etmezsek, düne göre iyi
oluruz belki ama rakiplerimize göre iyi olur muyuz esas soru
bu.
TEK BİR NOBEL KAZANDIK
Biz şimdiye kadar tek bir Nobel kazandık, o da Orhan Pamuk
sayesinde. Bilimde, tıpta, fizikte, kimyada Nobel kazanmadık.
Bizimle yarışa, bizden sonra kalkan ülkeler bunu başardı. Ben size
Hindistan’dan Çin’den bahsetmeyeceğim. Mısır’dan Pakistan’dan
bahsedeceğim. 80’li yıllarda Pakistan’dan fizik ödülü almıştır. 15
yıl önce Mısır’dan bir kimyager ödül almıştır. Türkiye bu hedefe
ulaşması için çalışması lazım. Daha fazla destek ve toplumda
huzur.
"DİRLİK EKMEK İÇİN VERİN ELİNİZİ"
Tarlamız büyük ve bereketli, tıpkı ülkemiz gibi. Ey azizler, son
tohum sevgi saygı ve dirlikten sonra, birlik tohumudur. Birlikte
yaşama kültürüne herkesten daha fazla sahip bir milletiz. Yıllardır
ortak acılarımız devam ediyor. Suriye’de yaşanan trajedi, Soma’da
aç gözlü kapitalist anlayışın faturasına, rehin alınan
vatandaşlarımıza, ölen her bir cana ortak olarak üzülüyoruz. Ama
çok uzun zamandır hep birlikte sevinemiyoruz, sevinmeyen bir ülke
ülke olma vasfını yitirmeye başlar. Barajlarımız, tüp geçitlerimiz,
yollarımız hepimizin vergisiyle yapılıyor. Ama bunun için bile
ortak bir sevincimiz olmuyor. Bu konuda bile bir ikilik, yarış, 70
sene önceki ülkelerle anlamsız kıyaslamalar arasında kaybolup
gidiyor sevinçlerimiz.
ATATÜRK ŞU ANDA YAŞASAYDI NE YAPARDI
Dış dünyaya gelince, Atatürk’ün sözünü her yere yazıyoruz
“Yurtta sulh cihanda sulh” diyoruz. uygulamada ne
kadar başarılı oluyoruz. Atatürk şu anda yaşasaydı ne yapardı?
Atatürk en akılcı çözümleri üreten bir liderdir. Şunu kesinlikle
söyleyebilirim. Şu anda yaşasaydı, Ortadoğu, Kafkaslar,
Balkanlar’da barış ve refah için temelini atmıştı.
DESPOTLUK KİBİR Mİ ÜRETECEK
Filistinli çocuğun attığı tweet, New York’taki Yahudi genci
ağlatıyıor. Bir saniyede olup bitiveriyor. Bizim teknik
üniversitelerimiz var, aydın modern milyonlarca gencimiz var.
Şirketlerimiz çevre ülkelerinde büyük başarılara imza atmışlardır.
O halde, paylaşamadığımız nedir?
Bu koca coğrafyada değil mezhep milliyet savaşlarıyla despotluk
kibir mi üretecek? Yoksa laik demokratik bir biçimde el ele
vereceğiz? Barış mı kazanacak savaş mı kazanacak? Birlik mi
kazanacak ayrışma mı? Ben birlikten yanayım.
BAZI KANALLARDA ''EKMEL BEY'İ ACİZ GÖSTERİN'' GİBİ
DOLAŞIYOR
Neredeyse bir ay sonra Türkiye önemli bir seçim yapacak, ama bizim
elimizde bu masraflı seçimi finanse edecek imkanlar yok. Bir
rakibimiz hem iktidar olmanın getirdiği avantajla, hem de
başbakanlığın imkanlarıyla bolluk içerisinde bir kampanya
yapabilecek. Bazı kanallarda aman Ekmel bey’i aciz gösterin, dili
sürçer ise bunu abartın, iyi bir söz söylerse görmezden gelin, onu
örtünüz gibi dolaşıyor. Gizlisi saklısı yok, iftiranın biri bin
para.
EY AZİZLER, KORKMAYINIZ
Güvendiğim tek şey var, Türk milletinin derin sağ duyusu. Türk
milleti tarih boyunca bunu göstermiştir. Güzel milletime bir çift
sözüm var. Aziz kardeşlerim, ey azizler, korkmayınız, Türkiye’de
istikrarı sarsacak hiçbir şey yapmayacağım. AK Parti dahil bütün
partilerle el ele vereceğim.
EKMEK KUTSAL BİR KAVRAM
Ekmek için… Ne demek ekmek için? Milletimizin kültüründe çok kutsal
kavramlar var. bunun başında kitap gelir. Biz kitap diye Kuran-ı
Kerim'e deriz. Bir başka kutsalımız var, bayrağımızdır. Bayrağımız
bizim canımızdır, kanımızdır. Bu devletin tapu senedidir. Bir başka
kutsalımız ekmektir. Ekmek bizim için çok kutsal bir kavramdır.
FİLİSTİN'DE DEVLET NİŞANI ALAN İLK VE TEK TÜRK
BENİM
Ekmek fırından aldığımız ekmek, Ekmek tüten ocak demektir, ekmek
alın teri demektir. Şerefimiz namusumuz demektir. Kitabımıza
bayrağımıza ekmeğimize sahip çıkalım. Ben Mehmet Akif Ersoy’un
dergahında büyümüş bir gurbetçi çocuğuyum. Taksicisi simitçisi
garsonu mevsimlik işçisi hepimizin derdi ekmek. Suriye’nin ekmeği
elinden alındı. Sokaklarda perişan biçimde. O kadar zulüm mazlum
gördüm ki, en zor şartlarda ara buluculuk yaptım. Filistin’de
devlet nişanı alan ilk ve tek Türk benim. 20 bin yetimin
kefaletini, Gazze’de Somali’de İslam dünyasının bir çok yerinde, aç
susuz kalmış insana, bebeğe, karnını doyurmasına sebep oldum.
Yüz binlerce insanın hayatta kalmasına sebep oldum.
TÜRKİYEMİZİN EMRİNDEYİM
Çoluğunun çocuğunun mürvetini görmek herkesin hakkı. Torun sevmek
herkesin hakkı. Sadece sevgi ekelim, saygı ekelim, nezaket ekelim
ki, bu topraklar nice Yunus’lara Nazım’lara Akif’lere vatan olsun.
Çünkü ne ekersek onu biçeriz. Güzellikleri ekmek için Türkiyemizin
emrindeyim. Allah bu millete devlete zeval vermemesi niyazıyla,
hepinize teşekkür eder saygılarımı sunarım.
İHSANOĞLU BASIN MENSUPLARININ SORULARINI CEVAPLADI
TÜRKİYE GAZZE KONUSUNDA TARAFSIZ OLMALI MI?
Türkiye'nin taraf tutmaması meselesi Filistin ile ilgili değildi. Ben bunu Arap devletleri için söyledim. Filistin ile ilgili olarak benim böyle bir sözüm yok. Filistin'e yaptığım hizmeti herkes biliyor. Hamas ile El Fetih arasındaki ateşkesi ben sağladım. Baskıyla, BM'nin Gazze için toplanmasını sağladık. İnsani yardım götürmek için Gazze'ye defalarca gittim.
Barınma eğitim ve sağlık ihtiyaçlarını gidermek için 'Kudüs kurtarma planı' yaptık. Filistin'in BM'de gözlemci üye olmasını sağladık. Şimdi nasıl dersiniz ki bu insan Filistin'e yardım etmedi. Benim için en önemli ve gurur duyduğum 2 olay var. Biri Gazze'ye gidip o insanlarla temas etmek bir diğeri de Peygamberimizin Mirac'a yükseldiği yerde namaz kılmaktı. Bana bunlar en büyük onur gerisini istemem.
DIŞ POLİTİKAYI NASIL BULUYORSUNUZ?
Bugün şoförleriniz rehin alınıyorsa, büyükelçiniz yakalanıyorsa, dışarıda ve içeride hefef halindeyseniz burada bir sıkıntı vardır. Bunu gidermenin zamanının geldiğine inanıyorum. Yoksa giderek zorlanacağız.
SEÇİM KAMPANYANIZI NASIL YÜRÜTECEKSİNİZ?
Köşk seçimi 2 ay gibi kısa bir sürede yapılmaz. 2 ayda evi bile zor taşırsınız. Ama durumunuz varsa 1 ayda bile taşırsınız. TRT Sayın Başbakan Erdoğan'a 553 dakika bahşetmiş. Bize de 3 dakika lutfetmiş.
EĞİTİM, BİLİM VE GENÇLER İÇİN NELER DÜŞÜNÜYORSUNUZ? TÜRKİYE SEVDANIZ DEVAM EDECEK Mİ?
Bilimle ilgim çok yakındandır çok teknik seviyedir. Ülkemizin geleceği ilmi araştırma seviyesi olarak düşük. 2023'e hedef koyduk ekonomide ilk 10'a girmek için bilim için de aynısını yapmak gerekiyor. Bilime önem vermemiz gerekiyor. Türkiye'nin çıkış noktası budur.
KÜRT SORUNUNDA NEREDE DURUYORSUNUZ?
Kürt meselesi en hasaas meselemizdir. Elbette barış. Barışla bu işi halletmemiz lazım. Bizim kültürümüz, sosyal hayatımız, temelde dinimiz herşeyimiz aynı. Dil farkı var. Ülkemiz dil farkına karşı hata yapmıştır. Benim için anadil anasütü gidibir. Siz anadiliinizi konuşmuyorsanız vatanınızda yaşamıyorsunuzdur. Bu büyük bir haksızlık.
HÜKÜMETLE İLİŞKİNİZ NASIL OLACAK? YETKİLERİNİZİ KULLANACAK MISINIZ?
Biz bu işleri ilk defa yapacak değiliz. Bu sistemi biz icat etmedik. Parlementer sistemi meşrutiyetle kabul ettik. Atatürk Cumhuriyeti kurdu ve yetkiyi başvekile devrediyor. O günden bu güne böyle devam ediyor. Başkanlık sistemi tartışılır ve Meclis'te konuşulması gerekiyor.
EKONOMİK İSTİKRAR NASIL OLACAK?
Ekonomiyi hükümet yürütüyor. Cumhurbaşkanının görevi yardımcı olmaktır. Bu seçim bir Meclis seçimi değil bir iktidar seçimi değildir. Partiye oy verilmeyecek. 3 aday var ve vatandaş uygun gördüğünü seçecektir. Cumhurbaşkanı mevcud hükümetle tabiki ortak çalışacaktır. Benim Sayın Başbakanla mükemmel bir dostluğum vardır ve ben AK Partililerden oy alacağımı biliyorum. Elbetle hükümetle ortak çalışacağım.
HAŞİM KILIÇ'IN YARGI İLE İLGİLİ SÖZLERİ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ? KİN VE NEFRET YARGIYI ETKİLİYOR MU?
Haşim Kılıç Bey'in bu sözlerine imzamı atıyorum. Türkiye'de siyasi bir ortam varsa Sayın Haşim Kılıç Bey'in bunda etkisi çoktur. O sözlerine hemşehrim olduğu için değil aynı şeyleri düşündüğümüz için altına imzamı atıyorum.
Adli vakalar siyaselleştirilmemeli suçlamanın ispat edileceği yer mahkemelerdir.
CUMHURBAŞKANI OLARAK ANAYASAYI DEĞİŞTİRMEK İSTİYOR MUSUNUZ
Anayasamızın değişmeye ihtiyacı vardır buna "evet" diyorum ama rejimin değişmesine "hayır" diyorum.
GEZİ SÜRECİ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ? SLOGANINIZ İÇİN NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
Cumhurbaşkanı halkın oylarıyla geliyor. Bu ona güç verecektir. Gezi Parkı'na ilk gün gelen gençler çok vatanperver insanlardır. Tabiatı vatanlarını seviyorladı. Şimdi o gençlerle devlet sopa, gaz yerine dialogla yaklaşsaydı bu acılar yaşanmazdı. Gençleri anlamak onları kucaklamak lazım. Cumhurbaşkanı 76 milyonun reisidir, aile reisidir. Uslüplarımızı değiştirmemiz gerekir.
ERDOĞAN GİBİ GÜÇLÜ BİR İSİMLE YARIŞIYORSUNUZ, ERDOĞAN'I HANGİ ZAYIF NOKTALARINDAN YAKALAYACAKSINIZ?
Bu seçim çok farklı bir seçim. Hastane götürmek, yol yapmak,
köprü yapmak vaadiyle seçime gelemezsiziniz. İcraa makamı
olmadığına göre halk bunun farkına varacaktır. Ben aktif siyasetin
içinde olmadım. Ama hep siyasetin içinde oldum. Siyasetin
yabancısı değilim böyle bir imaj yaratılıyor.
İstanbul'da Yozgat'ta Ege'de insanlarda çok enteresan
bir değişim talebi var. Yani cumhurbaşkanı konusunda halkın farklı
bir bakış açısı var. Bu herkes sizi istiyor demek değildir tabiki,
ama bana ortalama vatandaşlarımız, seviyeleri ne olursa oslun çok
büyük ilgi var. Ben o ilgiyi hissediyorum. Salı pazarına gittiğim
zaman 18'inden 80'ine hepsinin gösterdiği ilgi ve söylediği
kelimeler çok önemli.