Soma şehitleri için rekor ceza talebi!
Abone olSoma'da 301 madencinin ölümüyle ilgili olarak 8 sanık için hazırlanan fezlekede, her bir madenci için 20 ile 25 yıl arasında ceza istendi.
Manisa Baro Başkanı Zeynel Balkız, Soma maden
faciasıyla ilgili 45 kişiyi kapsayan fezlekede tutuklu bulunan ilk
8 kişi hakkında, her şehit için 20 ile 25 yılları arasında değişen
bir ceza verilmesinin öngörüldüğünü söyledi.
Soma’da 13 Mayıs tarihinde 301 işçinin ölümüyle sonuçlanan
maden faciasıyla ilgili olarak Soma Cumhuriyet Başsavcılığı'nca
yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan fezleke, Akhisar
Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim edildi. 45 kişiyi kapsayan
fezlekeye göre, tutuklu bulunan ilk 8 kişi hakkında Türk Ceza
Kanunu’nun 81. maddesi ve ayrıca ağırlaştırmayı esas alan 21.
maddesi gereğince ağırlaştırılmış hapis cezası istendi.
Konuyla ilgili olarak Manisa Baro Başkanı Zeynel Balkız,
hazırlanan fezlekeyi değerlendirdi. Balkız, “Beklenen fezleke
Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı’na intikal etmiş durumda. 101
sayfalık bu fezleke içerisinde eksik bulduğumuz en önemli husus,
benimde içinde bulunduğum bilirkişilerin hazırlamış olduğu raporda
20 ayrı sebepten dolayı sorumlu tutulan kamu görevlilerinin bu
fezleke içerisinde yer almamış olmasıdır. Cumhuriyet Başsavcılığı
ve Manisa Barosu, haklarında soruşturma izni verilmeyen kamu
görevlilerine, soruşturma izni verilmesi için Danıştay’a dava
açmıştı. Ama sonradan elde edilen bilirkişi raporuna göre bu kamu
görevlilerinin davaya dahil edilmesi ve bu fezlekede yer alması
gerekirdi. Buradan anlıyoruz ki ilgili Bakanlıklar, kamu
görevlilerini soruşturma iznini vermemiş gözüküyorlar. Soma
Cumhuriyet Başsavcılığı da bu fezlekede, kamu görevlilerini ayrı
tutmuştur” dedi.
“ŞEHİT BAŞINA 20 YILDAN 25 YILA KADAR CEZA”
Baro Başkanı Zeynel Balkız, fezlekede tutuklu bulunan 8 sanık hakkında istenilen cezaya ilişkin olarak şunları söyledi:
“Tutuklu bulunan Can Gürkan, Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ramazan Doğru, Ertan Aksoy, İsmail Adalı, Akın Çelik ve Mehmet Ali Girayçelik’ten oluşan 8 kişilik tutuklu sanıklarla ilgili istenen cezai yaptırımın kanuna uygun olduğunu düşünüyoruz. Bu kişiler hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 81. maddesi ve ayrıca ağırlaştırmayı esas alan 21. maddesi gereğince ağırlaştırılmış hapis cezası istenmektedir. 81. maddeye göre istenen ceza müebbet hapistir. Yani kasten adam öldürme cezası. Ancak buna 21. maddeyi de ekliyor.
Bu madde de uygulanması halinde, ‘kişinin suçun kanuni
tanımlarındaki unsurların gerçekleştirebileceğini ön görmesine
rağmen, fiili işlemesi halinde olası kast vardır.’ diyor. Yani ‘Tam
kast yoktur. Olası kast vardır’ deniyor. Olası kasttan dolayı,
istemiş olduğu müebbet hapis cezasını düşürüyor. Müebbet hapis
cezası yerine, her bir şehit için 20 yıldan 25 yıla kadar ceza
öngörüyor. Yani bunu sadece 81. maddeyle izah etmemiz yeterli
değil, sevk maddesinde fezlekede 21’nci maddeyi de eklediği için
burada ‘kast değil, olası kast var’ diyor.”
“CEZAİ YAPTIRIMLAR YETERLİ DEĞİL”
Bu fezlekede 45 kişinin isminin geçtiğini kaydeden Balkız, “Tutuklu bulunan 8 kişinin haricinde, bunları takip eden ikinci bir 8 kişilik bir grup daha var. İkinci grupta yer alan şüpheliler hakkında istenilen ceza ‘bilinçli taksir sonucu birden fazla yani 301 kişinin ölümüne neden olma’ suçundan dolayıdır. Ayrıca fezlekede yer alan 17’den 45 sayısına ulaşan diğer suçlular hakkında ‘doğrudan doğruya tedbirsizlik ve dikkatsizlik’ yani kusurla birden fazla adam öldürme suçunu işlemiş olmaları nedeniyle fezleke düzenlenmiş bulunuyor. Biz hem ikinci gruptaki, hem de üçüncü gruptaki yani ilk 8 kişiden sonraki cezalarla ilgili bu fezlekenin yeterli dikkat ve özenle hazırlanmadığını düşünüyoruz.
Eğer mahkeme fezlekeye uyarsa, bu ikinci 8 kişilik grup 2
yıldan 15 yıla kadar olan hapis cezasını uygulayacak. Bunu bilinçle
taksirle yapmış olması nedeniyle cezayı üçte bir arttırmış olacak
ama 83. maddenin 3. bendine göre cezalandırması gerekirse taban
ceza 10 yıldan itibaren başlıyor ve 301 maden şehidimizle ilgili
cezayı düşündüğümüzde 301x10 yıl olarak hesaplanması gerekir. Bu
nedenle biz bu fezlekedeki kişilerle ilgili hazırlanan cezai
yaptırımların yeterli olmadığını ve bu bakımdan fezlekenin yeniden
değerlendirilmesi, sanıklardan ek savunma alınması gerektiğini
düşünüyoruz” dedi.