Sol partilerden rektöre destek

CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üniversitelerle ilgili açıklamalarının ''çok büyük bir talihsizlik'' olduğunu söyledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen de ''Üniversiteler ve bilim adamları iktidarın şamar oğlanı değildir'' dedi. CHP Grup Başkanvekili Koç ve Genel Başkan Yardımcısı Öymen, Parlamento'da düzenledikleri ortak basın toplantısında, Başbakan Erdoğan'ın, İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Akbıyık'ın protesto amacıyla Mimarlık-Mühendislik Fakültesi'nin temel atma törenine katılmaması dolayısıyla söylediği sözlere tepki gösterdiler. Koç, ''ev sahibi-konuk'' polemiğine girmek istemediğini ancak Başbakanın üniversitelerle ilgili açıklamalarının çok büyük talihsizlik olduğunu söyledi. Başbakanın sarf ettiği birkaç cümlenin bugün Türkiye'yi yönetenlerin ne tür bir düşünce yapısı içinde bulunduğunun ağır bir göstergesi olduğunu ifade eden Koç, şöyle konuştu: ''Türkiye Cumhuriyeti'nin sayın başbakanının üniversitelere yaklaşımı, 'Sen öğrencileri okut parayı ben veriyorum. Benim dediğim olur' şeklindedir. Böyle bir yaklaşım olur mu? Başbakan, Başbakanlık görev koltuğunu dolduramıyor. Nedir üniversite? Üniversite Başbakana göre, orta öğretim kurumu gibi müfredat programı ile idare edilebilecek, siyasi erke göre şekillendirilecek bir yapı. Üniversite bu mudur? Üniversite eğitim verecek, araştırma yapacak ve toplumsal hizmet sunacak. Başbakan çağdaş üniversite kavramından o kadar bihaber ki dün söylediği sözler çok acı verici sözlerdir. Üniversite hiçbir otoritenin baskısını hissetmeden, 'bu ne işe yarar?' sorusuna maruz kalmadan bağımsız, serbestçe düşünce üretebilen ve ürettiklerini evrensel ortama sunabilen eğitim kurumlarıdır. Sayın başbakana çok uzak geliyor bu kavramlar. Başbakan sinirlenerek kavramını bilmediği konularda 'başbakan' sıfatını kullanarak konuşursa Türkiye'de sorun olmaya devam edecek. O nedenle o koltuk dolmuyor. Başbakanın donanımı yeterli değil, yakın siyasi tarih bilgisi yeterli değil. Başbakanın, başbakanlık yapabilme için çok ehil olmadığı ortaya çıkıyor.'' CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen de ''Türkiye'de üniversite, üniversiteler ve bilim adamları iktidarın şamar oğlanı değildir. Onları kendilerinin emrinde birer memur gibi gören davranışlarına karşı yürekli bir tepki gösteren bilim adamlarını da saygıyla karşılıyor ve kendilerini kutluyoruz'' dedi. ERDOĞAN'IN KONUŞMASI TALİHSİZLİK DSP Genel Sekreteri Tayfun İçli, ''Başbakan Sayın Recep Erdoğan'ın, Atatürkçü düşünceyi özümsemiş, laik Cumhuriyet ilkelerinin yer bulduğu akademik kurumları, 'anarşinin ve terörizmin olduğu yerler' olarak göstermesi, kesinlikle kabul edilemez'' dedi. İçli, yaptığı yazılı açıklamada, üniversitelerin, laik Cumhuriyet ilkelerinin yer bulduğu; düşüncesi özgür, vicdanı özgür kuşaklar yetiştirmek için kurulmuş özerk ve siyaset üstü bilim kurumları olduğunu vurguladı. Bu kurumlarda görev alan bilim insanlarının, başta iktidarlar olmak üzere hiç kimsenin ''kapı kulu'' olmadığını ifade eden İçli, onların bilimsellikten uzak kimse ve kesimlerin her türlü engellemelerine karşın, her koşulda bilime katkı vermeyi sürdürdüğünü belirtti. İçli, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: ''Bu vesileyle belirtmek isterim ki, bu ülke, geçmişte soykırımdan kaçan yüz binlerce insana yurt olmuştur. Dahası, faşist Hitler Almanyası'ndan kaçan yüzlerce bilim insanına da vatan olmuştur. Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, Atatürkçü düşünceyi özümsemiş, laik Cumhuriyet ilkelerinin yer bulduğu akademik kurumları, 'anarşinin ve terörizmin olduğu yerler' olarak göstermesi, kesinlikle kabul edilemez. İzzet Baysal Üniversitesi'nde yaşanan olay da göstermiştir ki, Sayın Başbakan ülkeyi yönetme yeteneğinden yoksundur. Çünkü, bir üniversite bahçesinde çıkan krizi bile yönetememiş, her zaman olduğu gibi yine 'azar üslubunu' kullanmıştır.''