Soğuk savaş yeniden
Abone olABD ile Rusya arasında ikinci bir 'soğuk savaş' rüzgarları esiyor.
ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin Rusya'nın sahip olduğu
enerjiyi 'şantaj arajı' olarak kullandığı iddiaları, gerek Rus
gerekse ABD basınının gündemine damgasını vurdu. İki ülke
arasındaki çekişmenin ortasında ise Türkiye var.
'YOLDAŞ CHENEY'E KARŞI BAŞKAN PUTİN'
Rusya'da yayınlanan Russian Profile'da Justin Raimando imzasıyla
çıkan makale ABD'nin içinde bulunduğu durumu içerden bir bakışla
eleştiriyor.
Raimando, yazısına şöyle başlıyor, "Meşgul. Meşgul. Meşgul. Yeni
düşmanlar üretme zamanı geldiğinde bu yönetimin uykusuz günleri
başlıyor. İsrail kısmını dışarıda tutarsak Ortadoğu ülkelerinin
tamamı potansiyel suçlu ya da suç işleme ihtimali var. Onlar sadece
Müslüman dünya ile bir soğuk savaş sürdürmeyi yeterli bulmuyor bir
taraftan da Rusya ile eski soğuk savaşı yeniden canlandırmak
istiyor."
Litvanya'nın başkenti Vilnius'da Rusya'yı eski Varşova paktı
ülkeleri ile birlikte çevrelemeye çalışan 'Demokratikleşme
Formu'nda konuşan ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney Rusya'ya karşı
sesini yükselterek, "Petrol ve doğalgazda tekel oluşturup
yönlendirme yada şantaj aracı olarak kullanılması doğru değil"
demişti.
Cheney konuşmasında Rusya'nın Ukrayna'ya uyguladığı fiyatların
yükseltilmesi talebi ile ilgili uyguladığı politikayı eleştirmesine
karşılık Raimando, "Rusya dağılma sürecinin ardından bugünlere
gelinceye kadar 15 yıllık zor ekonomik şartlarına rağmen Ukrayna'yı
süspansiye etmiş olmasından hiç kimse söz etmiyor." diyor.
Ukrayna'ya şantaj yapmakla suçlayanların kendilerinin Ukrayna'yı
NATO üyeliğe kabul ederek Moskova'ya birkaç dakikalık mesafeye füze
sistemlerinin konulmasının ne anlama geldiğini izah etmekte
zorlandıklarını belirtiyor.
Hangisi şantaj olduğunun Cheney'e sorulması gerektiğini belirten
yazar makalesinde, "Bu Rusya'nın sosyalist enternasyonal
düşüncesinden daha güzel olan kapitalist anlayışı uygulamaya
koymasıdır.
Yani uluslararası petrol ve gaz fiyatlarının çok altında Ukrayna'ya
verdiği fiyatı uluslararası fiyatlara çekmektir. Cheney buna şantaj
diyor, ekonomistler de kapitalizm. Başkan Yardımcısı Cheney'nin
Marksizmden daha çok Kapitalizmi bilmesi gerekir" diyerek
eleştiriyor.
Tüm dünyayı karşılarına almanın ABD'ye hiçbir kazanç sağlamadığını
savunan Raimando, "ABD öyle bir ülke oldu ki işte İran bunlar
nükleer üretecek masanın dışına alalım, işte Rusya bunlarda
şantajcı bunları da diskalifiye edelim, işte Suriye.. resim devam
edip gidiyor" ifadelerine yer veriyor.
Cheney'nin konuşmasında yer verdiği "Hiç kimse komşu ülkelerin
toprak bütünlüğünü bozacak bir harekette bulunamaz" cümlelerinin
tam bir ironi olduğunu ve bu açıklamaların Rus milliyetçilerinin
elini kuvvetlendireceğini iddia eden yazar, "Cheney'nin yaptığı
açık ve basit bir şekilde provokasyondur" diyor.
Rusya'nın komşularının toprak bütünlüğünü yıkmaya yönelik
faaliyetleri olduğunun nasıl anlatılabileceğini sorgulayan yazar,
"Bir taraftan doğu ve İslam dünyası ile girişilen rejim değiştirme
çalışmaları acımasız bir şekilde devam ediyor. Barışçıl rejim
değiştirme faaliyetleri serisi de Rusya'nın yakın çevresinde
gerçekleşti.
Ukrayna, Gürcistan, Kırgızistan ve Moldova'da değişimin maliyetini
ABD vergi mükellefleri ödemeye devam ediyor. Şimdi Ukrayna ve
Kırgızistan'da ABD hegemonyasına karşı ulusal hareketlenmeler
başladı" diyor.
Raimando, "Kosovalılar yada Sudanlılar için bölünme iyidir, ama
Rusça konuşan Moldovalılar yada Güney Osetyalılar için kötüdür.
Nükleer füzeler İsrail'in yada Hindistan'ın elinde olursa iyidir,
İran'ın elinde olursa kötüdür. Uluslararası hukuk ve medeniyet
anlayışı gereği bir ülkenin diğer bir ülkeyi işgal etmesi çok
kötüdür ama bu ABD için özgürleştirmek için lütufta bulunmaktır."
şeklinde oluşan Amerikan dış politikasındaki çifte standardı hiçbir
Amerikan vatandaşının savunamayacağını iddia ediyor.
Raimando ABD'nin tüm dünyada gelişmesini arzu ettiği
demokratikleşme programının kendisinin demokrasi ile çeliştiğini;
serbest piyasa ekonomisini savunurken petrol ve doğal gaz
fiyatlarını sabit tutmadığı için Rusya'yı şantaj yapmakla
suçlamanın, önemli noktalarda askeri üs elde etme çabaları ve
önemli petrol yataklarını ele geçirme çalışmalarını demokrasi ile
izah etmenin mümkün olmadığını belirtiyor.
Yazar son olarak, "Gerçek olan ABD'li neoconcuların 'barışçıl
küresel hegemonya' çalışmalarının acımasız olduğu ve bu yolda
Putin'in bir engel olarak durduğu. Zira ABD'li rejim
değiştiricileri için az bir şüphe duymaları karşılarında olmanız
için yeterli." özeleştirisinde bulunuyor.
FINACIAL TIMES MANŞETİNDE
Financial Times, Amerika Birleşik Devletleri Başkan Yardımcısı Dick
Cheney'nin Rusya'nın sahip olduğu enerjiyi ''şantaj ve gözdağı
aracı'' olarak kullandığı iddiasını manşetinden duyuruyor.
'ENERJİ KAVŞAĞINDA TÜRKİYE'
Financial Times'ın iç sayfalarında yer alan bir başka haberde ise,
Cheney'nin Litvanya'dan sonraki durağının Kazakistan olduğu
aktarılıyor.
Habere göre, Cheney, Kazakistan'da, Rus enerji devi Gazprom'un
Avrupa üzerindeki enerji etkinliğini kırmak amacıyla yaşama
geçirilmesi planlanan ve Kafkaslardan Avrupa'ya uzanan boru hattı
projesini ele alacak. Ayrıntılar şöyle:
''Orta Asya doğalgaz ve petrolünün Batı'ya taşınmasında Rusya'yı
devre dışı bırakan proje, Kazakistan'dan başlayıp, Özbekistan ve
Türkmenistan'a uzanıp, Hazar denizi altından sırasıyla Azerbaycan,
Gürcistan, Türkiye ve Bulgaristan üzerinden Batı pazarlarına
ulaşmayı amaçlıyor.''
''Azerbaycan lideri İlham Aliyev, geçen hafta Washington'da
temasları sırasında, ülkesinin Batı için güvenilir, laik ve
müslüman bir ülke olduğunu vurgulamış; Rusya güzergahına mahkum
olmadan Avrupa'ya petrol ve enerji sağlayabileceği güvencesi
vermişti.''
''Amerikan yönetimi, Bakü-Ceyhan boru hattını desteklemişti. Hattan
bu yıl başlayacak olan petrol sevkiyatı Washington için Kafkas
petrolleri konusunda stratejik bir kazanım olacak.''
TÜRKİYE İHTİYACINDAN FAZLA İTHALAT TAAHHÜDÜNE GİRDİ
Isabel Gorst imzalı haberde, iç piyasa talebi sınırlı olan
Türkiye'nin Rusya dahil olmak üzere çeşitli kaynaklardan enerji
sağlamak için ihtiyacından fazla ithalat taahhüdüne girdiği
belirtiliyor.
Ancak Gorst'a göre, gündemdeki kapsamlı plan, Türkiye'yi Avrupa'ya
enerji sevkiyatında transit bir geçiş noktası haline getirmek.
''Ancak benzer bir plana Gazprom da sahip. Rusya, Karadeniz'in
altından Türkiye'ye uzanan Mavi Akım doğalgaz hattını güney
Avrupa'ya ve İtalya'ya gaz sevkiyatı gerçekleştirmesini sağlayacak
şekilde uzatmak istiyor.''
''Gazprom karşıtları, Rusya'nın Türkiye üzerinden ilerleme
girişimini, Baltık denizi güzergahı ve Kuzey Avrupa'da inşa etmeye
çalıştığı diğer boru hatları projesiyle birlikte
değerlendirildiğinde, Avrupa kıtasının boynuna ilmiğin geçirilmesi
olarak görüyor.''
(CHA, BBC TÜRKÇE)