Siyasiler festival sarhoşu

Abone ol

İktidarıyla ve muhalefetiyle siyasiler festival rehavetine kapıldı. Siyasiler o festival senin bu festival diye koşuşturadursun, ülkeyi bekleyen meseler havada kalıyor...

Anadolu Ajansı'nın dünkü gündem sayfasında, yani devlet büyüklerinin o gün ne yapacağını maddeler halinde gösteren sayfada şunlar yazıyordu:

Başbakan Yardımcısı Şener Sivas'ta bir çiftin nikah törenine katılacak.

Başbakan Yardımcısı Şahin Antalya'da Feslikan Yaylası şenliklerinde, Bayındırlık

Bakanı Özak Samsun'da Kunduz Yayla şenliklerinde, Tarım Bakanı Eker Bolvadin'de termal otel açılışında, Kültür Bakanı Koç 2'nci Alacakarpuz festivalinde.

DYP Lideri Ağar Erdemli'de Avkadı Yayla Şenliği'nde, CHP Genel Başkanı Baykal Mengen aşçı festivalindeydi, ardından Antalya'ya geçti. Oysa Baykal daha bir hafta öncesinde yine memleketi Antalya'da serin sularda kulaç atmıştı. Herhalde dün de kulaç rekorunu kırmaya çalıştı.

MHP Lideri Devlet Bahçeli Erciyes Zafer Kurultayı'na katıldı. BBP Lideri Yazıcıoğlu Sivas'ta Gardaşlar Tepesi'nde piknik yaptı. Saadet Partisi Başkan Vekili Kutan Bursa'daydı.

Ajans bülteninde yok ama kendim aradığım için biliyorum, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu Eskişehir'de bir düğüne katılmaya gitti. Aksu ile beraber çok sayıda milletvekili de düğün töreni için Eskişehir'deydiler.

Bu yıl ilk tatil

Bir gün öncesine dönelim, Orgeneral Yaşar Büyükanıt Ankara'da Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçındaydı.

Başmüzakereci Ali Babacan hem ziyaret hem ticaret olarak gösterilen ve tatil ağırlıklı olduğu söylenen ve yazılan Finlandiya gezisinden gece yarısı döndü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu yıl ilk defa üç günlük bir tatile çıktı, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de öyle. Aynı güne denk getirip kısa birer kaçamak yapmaya fırsat bulabildiler.

AB ile kritik dönem

Kabine Ankara dışında ancak Başkent gündeminde özellikle bürokraside çok yoğun bir Avrupa Birliği gündemi var. 3 Ekim'e 40 gün kala Avrupa'dan sert sesler çıkmaya başladı. Türkiye'ye uluslararası bir baskı uygulamaya çalışanlar var. Rum kesiminin tanınması, limanların açılması için Ankara'ya yoğun telkinler yapılıyor. Böyle bir ortamda konuyla en yakından ilgili AB Genel Sekreteri Murat Sungar istifa etti. İktidara yakın Yeni Şafak gazetesi Murat Sungar için, 'Monşer neden kaçtı?' diye manşet attı. Haberde Sungar suçlanırken bir yandan da sürecin ne kadar kritik bir noktaya dayandığı anlatılıyordu. Gerçekten Türkiye-AB ilişkileri için en hayati dönemin içindeyiz. Bu ortamda henüz Başmüzakereci Ali Babacan'ın kadrosu tamamlanmadı. AB kulislerinden, diplomasi çevrelerine ve diplomasi muhabirlerine sürekli olarak 'Hükümet'in hazırlıkları'nın yetersizliği konusunda eleştiriler yükseltiliyor.

Terör zirvesi havada kaldı

Başkent'in gerginleşmesine neden olan gelişmelerin başında son zamanlarda bölücü örgütün artan terör eylemleri geliyor. Şehit cenazeleri nedeniyle tansiyon yükseliyor, alınması gereken önlemler tartışma yaratıyor. Devletin tüm taraflarının katılacağı bir terör zirvesinin yapılacağı duyurulmuştu. Asker-sivil bütün otoriteler, iktidar-muhalefet toplumun tüm katmanlarının görüşlerinin alınacağı bu zirveyle ilgili henüz bir gelişme yok. Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un 'Terörle mücadele birimi kurulsun' çağrısına Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, 'Şu anda gerek yok' karşılığını vermişti. Ancak Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün 'Kısıtlandırılmış yetkilerimizle' açıklamasından sonra bu konudaki beklentiler yeniden yükseldi. Ancak hükümet, Avrupa Birliği nasıl karşılar? endişesiyle anti demokratik olarak algılanacak adımlar atmaktan kaçınıyor.

Başbakan yalnız

Dün Başbakan'a çok yakın bir kaynakla bunları konuştum. Başbakan'ın ilk defa tatil yaptığını hatırlattı. Ve şunları söyledi:

'Sayın Başbakan Ekinlik'te bile çalışıyor. Avrupa Birliği sürecinde sorun yok. Sürekli bir çalışma ve istişare var. Ayrıca terörle mücadelede etkin önlemler alınacak. Önümüzdeki hafta Diyarbakır'a gidiyorlar. Ayrıca konuyla ilgili çok önemli raporlar hazırlanıyor. Adalet Bakanlığı terörle mücadele yasası üzerinde hazırlıklarını zaten yürütüyor.'

Meclis dışında olmasına rağmen hükümet içinde etkinliği ile tanınan ve aynı zamanda Başbakan Erdoğan'ın zaman zaman görüşlerine başvurduğu bir başka kaynağa da aynı soruları yönelttim. Yorumlarını aynen aktarıyorum:

'Burada sorun Başbakan'la ilgili değil. Ancak kendisi kabine içinde yalnız kalıyor. İlk defa tatile çıkıyor. Keşke daha fazla tatil yapabilse. Ancak hükümette yalnız bir görüntüsü olduğu için bana kalırsa sorun çıkıyor. Birbirini destekleyen bir ekipten çok tek başına lider karizması ve çabasıyla yürütülen bir görüntü var. Bu da zaman zaman aksamalara yol açıyor.'

Haber: İsmail Küçükkaya
Kaynak:

Günün Önemli Haberleri