Siyasi istikrarın temelinde...

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Venedik Sarayı’nda düzenlenen ‘Türk Ekonomisi ve Doğrudan Yabancı Yatırımları Neler Bekliyor’ konulu diyalo...

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Venedik Sarayı’nda düzenlenen ‘Türk Ekonomisi ve Doğrudan Yabancı Yatırımları Neler Bekliyor’ konulu diyalog toplantısına katıldı. Babacan, 23 ve 24 nolu fasılların teknik olarak açılmaya hazır olduklarını belirterek, “Bu fasılların açılması siyasi karar haline gelmiş durumdadır” dedi.
Dünyadaki İtalyan Girişimcileri Derneği tarafından Venedik Sarayı’nda düzenlenen diyalog toplantısına, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İtalya Büyükelçisi Gianpaolo Scarante, Dünyadaki İtalyan Girişimcileri Derneği Başkanı Aldo Kaslowski katıldı. Toplantıda konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye ile İtalya arasındaki ilişkilerin mükemmel olarak adlandırılabilecekleri bir seviyede olduğunu belirtti.
Babacan, artık ilişkileri stratejik ortaklık seviyesinde her iki ülke açısından tamamlamış durumda olduklarını belirterek şunları söyledi: "Ticaret hacmimizin artık 20 milyon dolara yaklaşması ve geçen yıl İtalya’dan Türkiye’ye gelen 700 bin İtalya misafir, Türkiye’deki İtalyan şirketlerin ve İtalya’daki Türk şirketlerinin sayısı nereden bakarsak bakalım aslında iki ülke arasındaki ilişkiler gerçekten yoğun ilişkilerdir. İki ülkenin bir arada olmaktan gerçekten öncelikle karşılıklı faydalanabilir. Siyasi açıdan pek çok uluslararası ve bölgesel meseleyi bakışımız büyük ölçüde örtüşmektedir. Zaten NATO’da da müttefikiz. Ayrıca Avrupa Konseyi ve AGİT gibi yapılarda İtalya ile beraberiz. Aynı zamanda İtalya, Türkiye’nin AB sürecinde ilk günden bu yana çok güçlü ve samimi destek veren bir ülke ve olumlu etkilerini ikili ilişkilerimizde de görüyoruz ve bunu takdir ediyoruz. Ümit ediyoruz ki, bu yılın ikinci yarısında yani İtalyan dönem başkanlığında Türkiye’nin AB sürecinde ilerlemeler yeni fasıllar açmak suretiyle sağlanır. Bizim ümidimiz ve arzumuz bu yöndedir.”
Türkiye ve İtalya’nın aynı zamanda G20 ülkeleri olduğunu ifade eden Ali Babacan, şöyle konuştu: “G20’de de İtalyan meslektaşlarımızla sürekli beraberiz. Bir yandan Avrupa Merkez Bankası başkanının İtalyan orjinali olması, bir yandan yeni maliye bakanının orijinal olması ve iki hafta önce bizim merkez bankamız İtalyan Merkez Bankasıyla ortak bir program gerçekleştirdi. Bütün bunlar G20 çerçevesinde işbirliğimizin oldukça güçlü olmasını sağlıyor.”
Bu yıl müzakereye açmaya çalıştıkları fasılların 23. ve 24. fasıllar olduğunu belirten Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü: “23 nolu fasıl yargı ve temel haktır. 24 nolu fasıl adalet, özgürlük ve güvenliktir. Aslında şu son 4-5 aydır ülke içinde yaşadığımız tartışmaları dikkate aldığımızda bu fasılların açılmasının ne kadar önemli olduğunu sanırım bu salondaki herkes takdir edecektir. Bu fasılların açılması olması bizim bu konulardaki reformlarımıza yeni bir ivme yeni bir moral kazandıracaktır. Bu sebepledir ki, bizim özellikle İtalyan dostlarımızdan ve İtalya dönem başkanımızdan beklediğimiz gerekli siyasi desteği ve Avrupa içerisinde o mutabakatı mümkün olduğunca oluşturarak bu iki önemli faslı bu yıl içinde açılmasıdır. Bazen tabi şu tartışılıyor. Acaba fasıla açılmasa da, Türkiye’den bazı talepler olsa Türkiye önce şu şartları yerine getirse sonra bu fasılları açalım. Bunu biz sağlık bir yatırım olduğunu düşünmüyoruz. Zaten iki faslın açılış kriterlerine baktığımızda bunlarla ilgili de bir sorunumuz yok. Teknik olarak bu iki fasılda açılmaya hazır fasıllardır. Bu fasılların açılması sadece bir siyasi karar gelmiş haline durumdadır. Dolayısıyla bunları konuşarak ve müzakereyi bu fasıllarla açarak bu konularda ilerlememiz bizim için son derece önemlidir.”

“TÜRKİYE’DE KONTROLÜN BAŞKA YAPILARDA OLDUĞU BİR TABLO RİSKİ OLUŞMUŞTU”
İçinden geçtikleri 4-5 aylık dönemin gerçekten kritik bir dönem olduğunu kaydeden Ali Babacan, şöyle konuştu: “Kısa vadede öncelik siyasi istikrarı Türkiye’de ne pahasına olursa olsun korumaktı. Bunun içinde ne gerekiyorsa yaptık. Türkiye’de kontrolün hükümetin elinden kayıp gittiği, başka yapıların ülkeyi yönettiği bir tablo riski oluşmuştu. Bunun mutlaka önüne geçilmesi gerekiyordu ve buna mutlaka engel olunması gerekiyordu. Bunu da önemli ölçüde gerçekleştirdik. 30 Mart seçimlerinde de halkımızın yoğun bir desteğiyle ve güven oyuyla da halkımızın yaptıklarımızla arkamızda olduklarını teyidini sağlamış olduk.”

“UZUN VADEDE SİYASİ İSTİKRARIN TEMELİNDE DEMOKRASİ VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ VARDIR”
Reel sektör endeksinin zaten çok ciddi problemler göstermediğini ifade eden Babacan, sözlerine şöyle devam etti: “17 Aralık operasyonuyla başlayan belki Ocak sonuna kadar devam eden kafa karışıklığı vardı. Ancak, ondan sonra iş dünyasında da güven noktasında toparlama oldukça hızlı oldu. Siyasi istikrar kısa vadede çok şükür korunmuş oldu ama orta ve uzun vadede siyasi istikrarın temelinde demokrasi, hak ve özgürlükler ile hukukun üstünlüğü vardır. Bunları Türkiye kalıcı olarak sağlarsa ve gerçekten ileri demokrasi olabilirsek, gerçekten özellikle yargı alanındaki sorunlarımızı çözebilirsek ve yargının hızı güvenilir ve tutarlı kararlar almasını sağlayacak reformlarımızı arka arkaya gerçekleştirebilirsek, bu Türkiye’deki siyasi istikrarın orta ve uzun vadede de kalıcı olmasını sağlayacak en önemli konudur.”
Toplantı soru cevap bölümünün ardından sona erdi.
(İHA)

Günün Önemli Haberleri