Şişli'de neler oluyor?
Abone olDivan, Sarıgül'e defalarca yönelttiği Bayram Özata'nın vurulması olayının netleşmesi ile ilgili soruyu yineledi.
İşte Divan'ın Sarıgül'ün yaptığı siyaset ile ilgili
değerlendirmeleri...
Ayaklarından beş kurşunla yaralandığında Sarıgül’ün, “sıradan bir
meclis üyesi” dediği Bayram Özata’nın, Şişli Belediyesi Başkan
vekili, meclis başkanı, bütçe, imar ve daimi encümen üyesi olduğu
ortaya çıktı. Açıklama yapmaktan kaçınan Sarıgül’ün, Özata ile
ortaklığı da belgeleriyle ortaya çıkınca bu kez itiraf etmek
zorunda kaldı. Ancak itirafını samimi şekilde ve hatalarını kabul
etme olgunluğunu göstermesi gerekirken, bu kez de Muhsin Divan’a
çamur atma yolunu seçti. Faili meçhul olarak halkı yanıltma yolunu
denediği olay ise aslında bir terör saldırısıydı...
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, otuz yıllık arkadaşı, 15
yıllık ticari ortağı, son 20 ayda birlikte üç parti değiştirdiği
siyasi yoldaşı, belediyedeki vekili, meclis başkanı, bütçe, imar ve
daimi encümen üyesi Bayram Özata’nın, beş kurşunla ayaklarından
mafyavari bir şekilde vurulmasını “basit bir olay” diye
önemsemiyor. Olayın üzerine gitmek isteyen medyaya “o bizim sıradan
bir meclis üyemiz” diye bilgi verip kamuoyu önünde tartışılmasının
önüne geçiyor. Bu arada televizyonda canlı yayında hedef şaşırtmak
amacıyla Muhsin Divan’ın terörist saldırıya uğramasını faili meçhul
olarak niteleyip Özata’nın vurulmasıyla eşdeğer yapmaya
çalışıyor.
Halbuki Muhsin Divan’ın vurulmasıyla ilgili ne bir faili meçhul
tarafı ne de dediği gibi mutlaka açığa çıkarılması gereken bir yanı
kalmıştır. Çünkü, olay Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından
sonuçlandırılmış ve adalet tecelli etmiştir. Ancak, “Bayram Özata
Olayı” halen faili meçhul olarak durmaktadır.
İşte AK Parti Şişli Belediye Adayı Muhsin Divan’ın vurulma konusu;
Divan 8 Mayıs 1992’de Doğru Yol Partisi İstanbul İl Başkanlığı
yaptığı sırada üç kişinin çapraz ateşiyle ağır yaralandı. Buna
rağmen Muhsin Divan, kendi silahıyla teröristlere karşılık verdi.
Olayla ilgili davalar yıllar önce sonuçlandı. Divan’ın yaralanması
ve bir çok kişinin öldürülmesiyle sonuçlanan suikastlerin emrini
veren yasadışı Dev Sol Örgütünün Silahlı Devrem Birlikleri (SDB)
komutanı Galip Aygün, 4 kez idam cezasına mahkum edildi. Saldırıyı
gerçekleştiren üç teröristten biri, başka bir silahlı saldırıda
vurmaya çalıştığı bir baş komiser tarafından öldürüldü. İkisi ise
yine hücre evlerinde polisin operasyonlarında silahlı çatışmalarda
vuruldu.
Bütün bu bilgiler devetin karakollarında,
mahkemelerinde, hastanelerinde ve cezaevlerinde kayıtlı iken
Sarıgül, siyasi kimliğinden dolayı terörün hedefi haline gelmiş ve
silahlı saldırıya uğramış olan Muhsin Divan’a, “Geçmiş olsun”
dilemek yerine olayı, “karanlık ve faili meçhul” olarak
niteliyor.
Yapması gereken, ortağı, siyasi yoldaşı, Belediye’nin en önemli
makamlarında görev almış bir kişinin ayaklarından beş kurşunla
vurulmasının açığa çıkarılmasını istemek yerine hedef şaşırtıyor.
Üstelik bunu çapraz ateşe tutularak öldürülmek istenen Muhsin
Divan’ın bu olayını karanlık, faili meçhul ve açığa çıkarılması
gereken bir olay olarak sunuyor. Bu ayıp değil midir? Siyasetin
içinde 30 yıldır bulunduğunu, karanlık noktasının bulunmadığını da
ekleyerek yapıyor. O zaman bakış açısını ve değerlerini sorgulamak
da gerekmez mi? Temiz siyaset, mağdur ve mazluma çamur atmak mıdır?
Yoksa nereye varırsa varsın gerçeklerin ortaya çıkarılmasını
istemek midir?
2. Görüntü Kirliliği:
Görüntü kirliği yaratmamak adına Şişli’de bir çok aday sınırlı
sayıda pankart, afiş, bayrak, flamayı ana caddelere asmayı tercih
ediyor. Ancak Şişli’nin ara sokaklarına kadar Sarıgül’ün
afişleriyle doldurulduğu dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra AK Parti
Adayı Muhsin Divan başta olmak üzere rakip adayların ana caddelerde
sınırlı sayıdaki afişleri kesilerek imha ediliyor. Müdahale eden AK
Parti görevlileri saldırıya uğruyor. Örnek: AK Parti Şişli İlçe
Başkan Yardımcıları Cahit Al ve Rüçhan Tulunay, afişlerin
kesilmesini engellemeye çalışırken saldırıya uğrayıp yaralandılar.
Şişli Savcılığı, Mustafa Sarıgül’ün geçici otopark ruhsatı verdiği
saldırı olayının sanıkları hakkında soruşturma açtı.
3. Gürültü Kirliliği:
Sarıgül’ün seçim kampanyasında görev alan araçlar hiçbir sorunla
karşılaşmadan sabah akşam rahatlıkla halka anons yaparken, AK Parti
görevlileri dövülüp anons yapmaması konusunda tehdit ediliyor.
Örnek: Gül Otyakmaz, AK Parti minibüsüyle anons yaparken saldırıya
uğrayıp dövüldü.
4. Temiz Kampanya:
Başta AK Parti olmak üzere Sarıgül’ün partisi ve dışındaki
adayların kampanyalarında ilkokul öğrencileri ya da velileri
bulunmuyor. Ancak Sarıgül, şu yada bu etkinlik adı altında
okullardan araçlarla getirttiği öğrencilerle velilerini seçim
malzemesi olarak kullanıyor. En son örnek 18 Mart Çanakkale
Zaferi’nin yıldönümünde aynı manzaralar yaşandı...