Şirket birleşmelerine teşvik
Abone olKOBİ’ler dahil şirketlere birleşmeleri halinde 2 yıl süreyle vergi teşviği getirilmesine yönelik taslağı hazırlanıyor.
Taslakta uluslararası fonların yönetim şirketlerini
Türkiye’de kurmalarının yolunun açılması ve vergi muafiyetleri
öngörülüyor.
Küresel krizin etkilerini azaltmak için uzun süredir tedbir almaya
çalışan hükümet, KOBİ’ler dahil şirket birleşmelerine vergi
avantajı, uluslararası fonların yönetim şirketlerini Türkiye’de
kurmaları, ihraç edilecek malların üretiminde yerli madde
kullanımını teşviğine yönelik KDV iadesinde süre uzatımı, mobil
Internette vergi indirimini içeren yasa tasarısı taslağı
hazırlıyor.
Reuters’ın üst düzey ekonomi yetkililerinden edindiği bilgiye göre,
konuya ilişkin taslağın kısa zamanda Başbakanlık’a gönderilmesi
bekleniyor.
Üst düzey bir yetkili, taslakta KOBİ’lerin birleşmesine ve güç
birliği oluşturmasına olanak tanıyacak bir vergi avantajı
sağlanmasının planlandığını belirterek, “Taslakta belli bir tarihe
kadar birleşmenin gerçekleştirilmesi önerilecek. Bu tarihe kadar
birleşecek KOBİ türü şirketlere vergi muafiyeti getirilecek. Vergi
muafiyeti 1 ya da 2 yıl süreyle uygulanacak” dedi.
Vergi Konseyi’nin de büyük şirketlerin bu kapsamda
değerlendirilmesi önerisi bulunduğunu vurgulayan aynı yetkili,
“Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da bu konuya sıcak bakıyor. Bu
kapsamda büyük şirketlere birleşmeleri halinde 1 ya da 2 yıl
süreyle vergi muafiyeti getirilmesine yönelik düzenlemeler taslağa
konulması planlanıyor” şeklinde konuştu.
YABANCI FONLAR
Aynı yetkili, yasa taslağında
yer alacak bir maddeyle de uluslararası fonların yönetim
şirketlerini Türkiye’de kurmalarının önünün açılacağını belirterek,
“Bununla uluslararası portföy yönetim şirketlerini tam mükellef
değil uluslararası fonların Türkiye’deki daimi temsilcileri olarak
değerlendirilmelerinin yolu açılacak. Bu düzenleme kapsamında
paranın nereden yönetildiğine bakılacak. Kurum veya gelir stopajı
ile BSMV alınmaması gündeme gelebilecek” dedi.
Yetkili, mevcut sistemde portföy yönetim şirketlerinin
vergilendirildiğini, ayrıca dünya genelinde yönettikleri fonların
kazançlarının da vergilendirilmesinin zorunlu olduğunu
anımsattı.
KDV İADESİ SÜRE UZATIMI
Öte yandan, yerli sanayicilerin üretimini artırmayı planlayan
hükümet, ihraç edilecek malların üretiminde yerli madde kullanımını
teşvik etmek amacıyla getirilen KDV iadesine ilişkin vergi
avantajının 2010 yılına kadar uzatılmasını planlıyor.
Bir ekonomi yetkilisi, bu sürenin 31 Aralık 2008 tarihinde sona
erdiğini anımsatarak, “Buna ilişkin 10 yıllık bir süre vardı ve
geçen yılın sonunda bu sona erdi. Şimdi vergi taslağına buna
ilişkin en az 2010 yılına kadar bir süre tanınması hedefleniyor”
şeklinde konuştu.
Yetkili, yurtdışında tekstil-konfeksiyonun da içinde yer aldığı
sektörlerde ürün getirip, Türkiye’de üretim yapıp, tekrar ihracat
yapılması durumunda KDV iadesi alınması uygulamasının devam
edebileceğini vurguladı.
MOBİL INTERNETTE VERGİ İNDİRİMİ
Yetkili, mobil
Internetteki yüzde 25 ve Internet servislerinden alınan yüzde 15
verginin yüzde 5’e düşürülmesine yönelik düzenlemenin de taslağa
ekleneceğini bildirdi.
Yetkili, “Uzun süredir gündemde olan bu indirim hazırlanacak olan
taslağa eklenerek, kısa sürede yasalaşması öngörülüyor” dedi.
LİSANSLI DEPOCULUK
Yetkili, ekonomik faaliyetlerin kayıt altına alınması çalışmaları
kapsamında, lisanslı depoculuk sistemine yönelik vergisel ve
tarımsal destek mekanizmalarına ilişkin düzenlemenin de taslakta
yer alacağını vurgulayarak, lisanslı depoculuk sisteminin
yerleşmesi ve yaygınlaşması için, vergi teşviği getirileceğini
bildirdi.
Yetkili, “Bu çerçevede ürün senetleri, hisse senedi gibi
değerlendirilecek. Teslimde KDV alınmayacak. Lisanslı depoculuk
şirketlerinin 5 yıl süreyle kurumlar vergisinden muaf tutulması,
buradan sağlanan gelirlerin de yine aynı şekilde 5 yıl süreyle
gelir vergisinden muaf tutulması planlanıyor” dedi.
ÇEKLER
Yetkilinin verdiği bilgiye göre, ekonomik krizin de etkisiyle son
dönemde ödenmeyen çeklerdeki artışın da bir sonucu olarak, bunlara
yönelik itiraz mevkiinin savcılık olmasına yönelik ayrı bir yasal
düzenleme üzerinde de çalışılıyor.
Yetkili, çeklerin ödenmemesi konusunda “kötü niyetli borçluların”
uygulamalarının son dönemde önemli miktarda artış gösterdiğini
belirterek, “Bugüne kadar çeki düzenleyen kişi ödeme konusunda
herhangi bir problem yaşandığında doğrudan bankaya başvuruyor ve
çekin kendi isteği dışında düzenlendiğini söyleyebiliyordu. Bu da
bir yerde çözümü zorlaştırıyordu. Bunu engelleyecek düzenlemeyle
sorunun aşılması planlanıyor” şeklinde konuştu.