“Dengesini yitirmek, kontrolünü kaybetmek, fiziksel ve
psikolojik olarak tutarsız olmak” manalarına gelen
“şirazesi kaymak” deyimi ana muhalefet partisi
CHP’ye bugünlerde cuk diye oturuyor.
Şöyle bir düşünün: Ülke olarak 50 bin kişinin katili olmuş,
ülkeyi ekonomik olarak haddinden fazla yıpratmış, ülke
topraklarında gözü olan bir terör örgütüne karşı büyük bir harekât
yapıyorsunuz.
Amacınız bu terör örgütünü bitirmek, ülkenin insan ve ekonomik
kaynaklarının tüketilmesini engellemek.
Tam da bunun üzerine yabancı bir devlet başkanı ülkenin
cumhurbaşkanına siyasi nezaket sınırlarının üzerinde,
devlet edebiyle bağdaşmayan ve hakaret içeren
ifadelerle bir mektup gönderiyor.
Aslında yapılan terbiyesizlik bir kişiye değil. Bütün ülkeye ve
millete yapılmıştır.
Cumhurbaşkanına gönderilen mektup ile aslında hakaret edilmek ve
aşağılanmak istenen devlet ve milletin kendisidir.
Bu gerçeği sokaktan geçen herkes bilir ve kolaylıkla anlar.
Hatta çocuklar bile bilir.
Bu durumda yapılması gereken de millet olarak devlete
yapılan bu terbiyesizliğe karşı yek vücut olmaktır.
Gelin görün ki ana muhalefet partisi öyle bir şey yaptı ki
Trump’ın mektubundaki nezaketsizliğe adeta rahmet
okuttu.
Adeta “şirazesi kaymış” bir şekilde bütün
millete ve devlete hakaret içeren mektubu CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu bir marifetmiş gibi partisinin grup
toplantısında okudu.
Amacı mektubun sahibine haddini bildirmek olsa hadi neyse ama
hedefte ülkenin cumhurbaşkanı yani aslında millet vardı. Güya bu
mektubu okuyarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı
sözüm ona küçük düşürecekti ama “şirazesi o kadar kaymıştı
ki” mektubun muhatabının devlet ve millet olduğunu dahi
idrak edemiyordu.
Yahu bu CHP grubunda hiç mi aklı başında birisi
yok.
Yapılan yanlışı idrak edecek kadar zeki birisi yok mu bu
grupta.
“Yanlış yapıyoruz, mektubun muhatabı Erdoğan değil,
devlet ve millettir” diyebilecek bir vicdan ve izan
sahibi yok mu bu CHP’lilerin arasında?
Demek yokmuş ki Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşma ve dengesi
kaymış davranış biçimi alkışlanmaya başladı.
Yahu behey insafsızlar!
O mektubun muhatabı Erdoğan değil ki!
Tehdit edilen, aşağılanmak istenen, hakaret edilen
Erdoğan değil ki!
Adam Türkiye Cumhuriyeti’ne ve milletine hakaret ediyor
tehdit ediyor.
Erdoğan düşmanlığı gözünüzü o kadar kör etmiş
ki bu bariz gerçeği bile göremiyorsunuz!
El insaf!
Veyl olsun size!
Yazıklar olsun size!
Yek vücut olunması, tek yürek, tek bilek, tek ses
olunması gereken bir günde bu ne nedir?
Siz ne yapmaya çalışmaktasınız!
Şirazesi kaymış muhalefetinizi alın Bakırköy Ruh ve Sinir
Hastalıkları Hastanesi’nde bir tedavi olun.
Bu bir akıl tutulması emaresi gibi duruyor adeta.
Tamam, diğer sair günlerdeki Erdoğan
düşmanlığınızı anlarız da böyle bir günde bu nedir
yahu!
Allah bu milleti ne yaptığını bilemeyecek kadar şirazeden çıkmış
bir muhalefetten kurtarsın bir an önce.
Allah muhafaza bunlar Erdoğan düşmanlığından mütevellit
geçmişte olduğu gibi yarınlarda da memleketi sahipsiz
bırakırlar.
Sırf Erdoğan gitsin diye memleketin işgaline bile çanak
tutar bunlar.
Hafazanallah...