Sinemacıların tahammülü kalmadı
Abone olSinema sanatçıları film sektöründe yaşanan sorunlara karşı, Türkiye Sinema Reformu için bir araya geldi.
BİROY, SİNEBİR, BSB, SESAM, SİYAD, FİLMYÖN, FİLMMOR, TÜRSAK,
İKSV, SİNESEN'in aralarında bulunduğu 30 sinema kurumu sektör
sorunları ile ilgili olarak Türkiye Sinema Konseyi adıyla bir araya
geldi. Konsey, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde düzenlediği
basın toplantısıyla sektördeki sorunları çözmek için bir sinema
yasasının hazırlandığını açıkladılar.
Toplantıya Hatice Aslan, Uğur Polat, Janset, Güven Kıraç, Erden
Kıralı, Zafer Algöz, Pelin Esmer, Mehmet Altıok, Selma Ergeç ve
İclal Aydın'ın aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı ve yapımcı
katıldı. Toplantıda konuşan Türkiye Sinema Konseyi Başkanı Erden
Kıral, 30 üye oluşturdukları konseyin ortak çıkarlar için hareket
edeceklerini söyledi. Her konuda ortaklaşamamalarına rağmen bir
mutabakat sağlayarak bir arada durmayı öğrendiklerini belirten
Kıral, Türk sinema yasası hazırladıklarını dile getirdi. Kültür
Bakanlığı Sinema Dairesi ve Cumhurbaşkanı ile görüşmeler
yaptıklarını söyledi.
BEN ÖLMEDEN GÖRMEK İSTİYORUM
Kıral, yasanın bu sene meclise ulaşamadığını, biraz daha beklenmesi
gerektiğini söyledi ve ekledi: ''Ben ölmeden bu yasayı görmek
istiyorum. Yasa taslağının ikinci kısmı beğenilmedi. Çünkü orada
rol dağılımı var. Sorunlar çözülebilecek sorunlar ama muhatap
lazım. Gereken şey irade siyasi irade. Bu iradeyi göstereceklerini
düşünüyorum. Bu siyasi irade olursa çok ciddi anlamda yol
alacağız''
ENGELLER KALKMAZSA VAR OLANLAR YİTİRİLECEK
Konsey adına Janset ve Zafer Alagöz basın açıklamasını okudu.
Endüstrinin hiçbir kesiminin kısmi çözümler elde edemediğini
belirten Alagöz, kazanımların ancak ortak bir birliktelik ile
sağlanabileceğini belirtti. Yılda ortalama 70 sinema filmi ve 70 TV
dizisi ürettiklerini belirten Alagöz, 'Dünya'da yerli filmlerin iç
pazarda yüzde 50-60 arasında pay sahibi olduğu üçüncü ülkeyiz.
Dizilerimiz 40 kadar ülkede izlenme rekoru kırıyor' dedi.
Türkiye'de 10 bin vasıflı insan, 30 TV kanalı, bin 679 sinema
salonu, 4 plato, 15 tedarikçi, 18 dağıtımcı, 30 fakülte, yüzlerce
eğitimci 34 uzun metraj, 134 belgesel ve kısa film ile kamusal
destek ve teşvik olmadan yokta var ettiklerini dile getiren Alagöz,
Türkiye film endüstrisinin önündeki engellerin kaldırılması gerekli
teşvik ve destek sağlanması halinde büyük bir katma değer
sağlayacaklarını söyledi. Alagöz, “Küresel film endütrisi mali
açıdan 400 milyar dolarlık bir pasta. Dünyada filmlere yatırılan
her 1 Amerikan doları, 2 Amerikan doları olarak yatırımcıya geri
dönüyor” diye ekledi.
BİR YIKIM OLABİLİR
Yeni bir modele kavuşulmazsa sonucun bir yıkım olacağı uyarısı
yapan Alagöz, 'Fikri mülkiyet hakları alanında AB standartlarından
çok uzağız. Her yıl AB raporlarında mahcubiyet verici raporlarla
yüz yüze kalıyoruz. Günde 16 saat çalışıyoruz. Hiçbir sosyal
güvencemiz yok. Setlerde iki yılda beş arkadaşımızı toprağa verdik.
Dünyada dizi üretiminin standartları 25-60 dakika arasında iken biz
her hafta 90 dakika yazmak ve çekmek zorunda kalıyoruz. Konuşmaya
değecek hiçbir destek ve teşvike sahip değiliz. Maddi ve manevi
kaynaklarımız hızla eriyor' dedi.
ACİL REFORM PAKETİ...
Hükümetin ya herkesi kendi haline bırakmak ya da yeni bir adım
atarak Türkiye Film Endüstrisi'nin stratejik bir endüstri olduğunu
kabul ederek eylem planı hazırlamak gibi iki seçeneği olduğunu
söyleyen Alagöz, 'Fikri mülkiyet hakları alanında, çalışma ve
sosyal güvenlik alanında, finans ve marketing alanında, eğitim ve
sinema kültürünün korunmasında AB standartlarına eksiksiz
düzenlemeleri içeren film endüstrimizi küresel oyuncu olarak
nitelikte yapılandıracak bir reform paketi acilen TBMM'den
geçirilecek' diye konuştu.
Hükümete 'irade göster' çağrısı
Janset ise finans pazarlama, Fikri mülkiyet hakları, sosyal
güvenlik ve çalışma koşulları, eğitim ve sinema kültürünün
korunması konusunda konseyin hazırladığı önerileri açıkladı.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan yapımcı Aydın Engin'de
hükümetin sorunları konusunda yapıcı yaklaştığını belirterek 'Bu
konuda olması gereken en önemli şey siyasi irade. Hükümet bu konuda
irade göstermelidir' dedi.
MADEN İŞÇİLERİ GİBİYİZ
Basın toplantısında “Biz aynı maden işçileri gibi bir çalışma
günümüzün beş günlük sigortaya tekabül etmesini istiyoruz. Çalışma
koşullarımız maden işçilerininki gibi” denildi. Özellikle set
işçileri arasında aşırı yoğun çalışmadan dolayı ölümler
yaşanabiliyor. Metinde bu başlıkta sigortasız çalışmaya son
verilmesi, dizi sürelerinin kısaltılması, çalışanlar için bir SGK
standardı ve sinema alanının özel bir meslek grubu olarak tanınması
ve mesleki örgütlerinin yaratılması talepleri dile getirildi.
SİNEMA AÇILIMI OLURSA...
“Erdoğan’ın demokratik açılım toplantısını da bu talepleri savunmak
için bir avantaj haline getirecek misiniz?” sorusuna “Evet,
toplantıya katılacak temsilci arkadaşlarımız taleplerimizi Sayın
Başbakan’a iletecekler. Sinema açılımı olursa demokrasi de açılır,
kardeşlik de” yanıtı verildi.
Toplantıda konuşan Mehmet Altıoklar ise şunları söyledi: ''Kendi
modelimizi oluşturmak isitiyoruz. Dünyadaki en iyi modellerini baz
alıyoruz. Hİndistan, Fransa ve Kore modelleri şu anda dünyadaki en
iyi modeller. Fransa ile yakın temastayız, Hindistan'a bir ekip
gönderdik. Bu üç ülkenin modellerini inceliyoruz. Ama sonuçta
ortaya çıkacak olan tamamen özgün bir şey olacak.''