Sıkıysa o görüntüyü çekme!
Abone olKurşunlar havada uçuşuyor, gazeteciler ve vatandaşlar sanki dizi setinde. Yaralı yerde ve vurulmaları an meselesi..
İNTERNETHABER- Bostancı’da 6 saat süren
çatışmadan geride ihmal, cehalet ve reyting hırsı kaldı. Göz göre
göre bir genç pisi pisine vuruldu. Bir kameraman da hafif yaralarla
saldırıyı atlattı.
O anı tüm Türkiye ekranları başında izledi büyük bir acıyla.
Şimdi ‘suçlu kim?’ kavgası başladı. Gelin şimdi suçluları hep
birlikte bulalım.
Polis öyle bir emniyet şeridi çekmiş ki evlere
şenlik. Teröristin ateş açtığı yere yaklaşık 60 metre mesafe var.
Kalabalığın toplandığı yer o daireyi de cepheden görüyor. Yani ateş
alanı içinde. Kıstırılan kişi de azılı mı azılı bir terörist.
Caddeden arabalar vızır vızır geçiyor, operasyon
alanı steril edilmemiş. Bütün bunları alt alta
konulduğunda ihmalin büyüğü polise düşüyor.
Muhabirler neredeyse hücre evinden canlı yayın
yapacak. Ellerinde olsa teröristle röportaj yapacaklar. Emniyet
şeridinin çekili olduğu yer ve çatışmanın olduğu nokta arasındaki
mesafeyi görmüyor veya görmek istemiyorlar.
Ağaç ya da duvar arkasına gizlenme dertleri yok,
en çarpıcı görüntüyü çekme telaşındalar; çünkü müdürleri öyle
istiyor elleri mahkum. Kulakları sağır eden patlamalardan, kurşun
yağmurundan kime ne?
Dahası yaralı yerde yatarken basın mensupları
arkadan gelecek olası kurşunu hesap etmiyor. Yaralıyı
çekme derdindeler; burada kaçıracakları görüntü başlarına ölümden
beter iş açabilir ne yazık ki.. Bu mesleğin acımasız tarafı da bu
olsa gerek.
Muhabirler kadar onları uyarmayan, hatta en iyi
görüntü adına gaza getiren, insan canını haberden üstün tutan
yöneticiler de suçlu. Çatışmanın saatlerce sürdüğü, ölü ve yaralı
polislerin olduğunu bildikleri halde.
Peki ya meraklı vatandaşlara ne demeli? Havada
uçuşan kurşunları saymak istercesine sokulmuşlar olay yerine..
Sanki dizi film setine çatışma sahnesi çekiliyor. Oysa rol değil
gerçeğin ta kendisi oynanıyor.
Terörist makineli tüfekle ateş açsaydı, açık
hedef haline gelen kalabalıktan kaç kişi yere yıkılırdı kim bilir.
O zaman facianın boyutlarını varın siz hesap edin.
Evlerde oturanlar ise pencere kenarında VIP
locasından sanki maç izler gibi seyrediyor olanı biteni.. Dışarıda
dünya yıkılıyor ama onlar silahların nasıl ateş aldığını,
bombaların nasıl ses çıkardığını dinlemekle meşguller.
Meraklılar tribün oluşturmuş operasyonun
dedikodusunu yapıyorlar. Seken bir kurşunla yere yığılmaları an
meselesi oysa. Suçlu zincirinin üçüncü halkasını da vatandaşlar
oluşturuyor.
Ne yazık ki olan bitenden kimse ders almayacak.
Bağırışlar, çağırışlar, feryat figan iki gün sürecek ve sonra her
şey eskisi gibi kaldığı yerden devam edecek.