Şiirlerde madenciler ve Soma faciası…

Şiirler, aşıklar, Soma faciası, devletimiz, gerçekler, sorumluluk, soruşturma

Göktan AY goktanay57@gmail.com

Geleneksel olarak, ülkemizde yaşanan faciaları en iyi şekilde aşıkların dizelerinde şairlerin şiirlerinde anlamak mümkündür.

Çünkü, özellikle aşıklar doğruyu olduğu gibi anlatırlar. O nedenle çeşitli konularda yapılan araştırmalarda aşıklamaların  çözümler de önerdiği görülmektedir. Soma faciası sorumluları mutlaka bulunmalı, eksiklikler tesbit edilip uluslar arası normlarda ne varsa bizde de uygulanmalı, insan hayatı önem kazanmalıdır. Maden ocağı sahibinin ve sorumlularının yaptığı basın toplantısında maalesef net bir şey söylenmemiştir. Devletimiz mutlaka soruşturmayı yapacak ve herkesin kabul edeceği, şüphe duymayacağı sonuçlara ulaşacaktır.

Aşağıda konu ile ilgili birkaç şiir verilmiştir. Soma’daki kaybedilen işçilerimize Allah’tan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı ve sabır diliyoruz.

Murat Çobanoğlu Aşıkları Koruma Derneği Başkanı Mahmut Karataş ve Bahattin Yıldızoğlu ölen maden işçileri için şu ağıdı yaktı:


"2014'ün Mayıs ayında”

Yıllar yasa battı vatanımızda

Manisa Soma'da civanımızda

Yollar yasa battı vatanımızda.
Bizleri dağladı Soma krizi

Teller yasa battı vatanımızda

Ummana karıştı gözümün yaşı

Seller yasa battı vatanımızda.
Aşıklarda ah ediyor bağırıyor

Koyun gelmiş kuzunu çağırıyor

Bütün Türk milleti kara bağlıyor

Diller yasa battı vatanımızda.
Duyup işitenler buna ağladı

Bu nasıl acıdır bizi dağladı

Bütün dünya buna kara bağladı

Allar yasa döndü vatanımızda.
Yarayadır deli gönül yaraya

Yıldızoğlu sormadın mı nereye?

Soma için bayrak indi yarıya.

Eller yasa battı vatanımızda.
Er Mahmut'un budur ahı amanı

Şimdi kardeşliğin zamanı

Göklere erişti ahu figanı

Kullar yasa battı vatanımızda.

Zonguldak’a Sitem
En güzel şiirleri senin için yazdım ben

Bir kez dönüp de bana gitme dedin mi ki sen

Bari sevildiğini geç kalmadan öğrensen

Ne sevdiğin anladı nede sevmediklerin.


Kuytu köşelerinde kaç kereler ağladım.

Giden yolcularına nice umut bağladım

Dilsiz kalışlarında yüreğimi dağladım.

Ne güldüğün anladı nede gülmediklerin.


Unutmazsın bilirim senden ayrılanları

Silersin defterinden vefasız olanları

Pişman etme ne olur seninle kalanları

Ne verdiğin anladı nede vermediklerin.


Doğdum büyüdüm sende her şeye şahidimsin

Ölüler diyarının taşlarında kimsemsin

Borçların hesabında ödenmeyen vademsin

Ne sildiğin anladı nede silmediklerin.


Bedava güzelliğin orta yere dökülmüş

Yiyip bitirmek için akbabalar üşüşmüş

Umutlu yarınların bilmeceye dönüşmüş.

Ne bildiğin anladı nede bilmediklerin.


Yer altında terliyor rütbesiz askerlerin

Kimliğini kaybetmiş yüzünde çizgilerin

Kalana dar geliyor gidene bol yenlerin

Ne giydiğin anladı nede giymediklerin.


Yüz yaşında fenerin bıkmadan ışıldıyor

Sen hala uykudasın gücün dağlar aşıyor

Kömür aşığı toprak ellerine bakıyor

Ne seçtiğin anladı nede seçmediklerin. (16.Haziran.2008/ Zonguldak Gülden Işık)

Maden İşçileri

Bizler maden işçisiyiz
Çalışırız yerin altında
Üç vardiya yirmi dört saat
Karadır kömür
Ellerimiz gibi
Hayatımız gibi

Ölüm bizim kardeşimiz
Göçüklerde kalırız
Birer birer değil
Onar onar, yüzer yüzer

Kara elmas çıkartırız
Ama donarız soğuktan
Çocuklarımızı
Vücutlarıyla ısıtır
Kadınlarımız

Ölüm yakamızda
Açlık da öyle
Patron tepemizde
Dipçik de öyle
Gün gele, gün gele
Bineceğiz tepelerine
Elbet madenlere de
Doğacak güneş (Mehmet Akif Han)

Madenci

Acı bir haberle sarsıldı Soma,
Türkiye matemde, haber bekledi,
İnsanlar telaşlı, büründü yasa,
Madenci evine bugün dönmedi.

Grizu patladı, kimler hatada?
Çareler arandı, göçük altında,
Ölümler çoğaldı, ekmek uğrunda,
Madenci evine bugün dönmedi.

Ağıtlar sarıyor, gece karanlık,
Yaşlı analarla, geline yazık,
Çocukların boynu büküktür artık,
Madenci evine bugün dönmedi.

Yarına uyanmak, dayanmak zordur,
Eksildi nüfusu, sözleri sustur,
Somunu kömürlü, bağırlar kordur,
Madenci evine bugün dönmedi.

Allah’ım Rahmet Et, şehit olana,
Yardım eli uzat yetim kalana,
Acımız büyüktür, eller duada,
Madenci evine bugün dönmedi.(Aylin Akgül)

Kara mezar

Ellerin karıştı kara kara.
Umudun, elinde bir kazma dudağında sigara.
Gün görmedin hiç.
Güneşi sevmedin!
Bu yokluğundan numara.
Ölmedin girdin toprağın altında ki mezara.
Ellerinin akı kara.
Alnının teri kara.
Talihin adı kara.
Aldı seni kömür denen mücevher.
Aldı hayattan.
Koydu kara mezara (Ümit Alphan)

SOMA ŞEHİDLERİNE

Kara yüzlü ak alınlı şehidler
Ebedi bir mutluluğa şahidler

Yer altından yol buldular cennete
Gözyaşıyla şahidiz bu gayrete

Sıcak yuva, soğuk taşın eseri
Her birinin kömür renkli gül teri

Yoldaşları ölümdür yer altında
Kıymetleri bulunmaz som altında

Gözlerinde helal ekmek telaşı
Sürüp gider ölüm kalım savaşı

Söz bulunmaz bu elemi yazmaya
Hepsi muhtaç kara kömür kazmaya

Kömürdense kara kalem kırılsın
Bunca canı yutan toprak yarılsın

Kelimeler terk eylesin lügatı
Tükendi ah anaların takatı

Kime baba desin şimdi bebekler
Ağlayınca baş ucunda kim bekler

Sabır versin ölümleri Yaradan
İz kalmasın bu ölümcül yaradan... (Ekrem Kaftan, Mayıs 2014, Kenan Sayacı tarafından Saba makamında bestelenmiştir.)

Ve son söz:

BÜKÜLMEDİK BAŞ MI KALDI?

NELER NELER GELDİ GEÇTİ

GÖRÜLMEDİK KIŞ MI KALDI?

YOĞRULDUK BİNBİR ACIYLA

DÖKÜLMEDİK YAŞ MI KALDI?

FELEK ÖRMÜŞ AĞLARINI

DÜĞÜMLEMİŞ BAĞLARINI

EZER GENÇLİK ÇAĞLARINI

ATILMADIK TAŞ MI KALDI?

BOZULMUŞSA DÜZEN ÇARKI

KULUN KULDAN VAR MI FARKI?

HANGİ NASİP, KİMİN HAKKI?

HELAL LOKMA AŞ MI KALDI?

İSYAN ETSEN NEYE YARAR

KESKİN SİRKE KÜPE ZARAR

SEN SUSARSIN, ZALİM AZAR

BÜKÜLMEDİK BAŞ MI KALDI? (Fatoş Koçarslan,Mayıs 2014)

Önemli duyuru: Devam etmekte olan,16-17-18 Mayıs konserleri ertelenen, "21.İstanbul Türk Müziği Günleri" içinde Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde düzenlenecek olan, 24 Mayıs 2014 ödül gecesi davetiyeleri bağışa dönüştürülmüş olup, toplanan bağış Manisa-Soma'ya gönderilecektir. Okurlarımızın katkılarını bekliyoruz.Saygılarımızla. 
Y.Doç.Dr. Göktan AY/MÜZDAK Yönetim Kurulu Başkanı