Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Geleneksel olarak, ülkemizde yaşanan faciaları en iyi şekilde aşıkların dizelerinde şairlerin şiirlerinde anlamak mümkündür.
Çünkü, özellikle aşıklar doğruyu olduğu gibi anlatırlar. O nedenle çeşitli konularda yapılan araştırmalarda aşıklamaların çözümler de önerdiği görülmektedir. Soma faciası sorumluları mutlaka bulunmalı, eksiklikler tesbit edilip uluslar arası normlarda ne varsa bizde de uygulanmalı, insan hayatı önem kazanmalıdır. Maden ocağı sahibinin ve sorumlularının yaptığı basın toplantısında maalesef net bir şey söylenmemiştir. Devletimiz mutlaka soruşturmayı yapacak ve herkesin kabul edeceği, şüphe duymayacağı sonuçlara ulaşacaktır.
Aşağıda konu ile ilgili birkaç şiir verilmiştir. Soma’daki kaybedilen işçilerimize Allah’tan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı ve sabır diliyoruz.
Murat Çobanoğlu Aşıkları Koruma Derneği Başkanı Mahmut Karataş ve Bahattin Yıldızoğlu ölen maden işçileri için şu ağıdı yaktı:
"2014'ün Mayıs ayında”
Yıllar yasa battı vatanımızda
Manisa Soma'da civanımızda
Yollar yasa battı vatanımızda.
Bizleri dağladı Soma krizi
Teller yasa battı vatanımızda
Ummana karıştı gözümün yaşı
Seller yasa battı vatanımızda.
Aşıklarda ah ediyor bağırıyor
Koyun gelmiş kuzunu çağırıyor
Bütün Türk milleti kara bağlıyor
Diller yasa battı vatanımızda.
Duyup işitenler buna ağladı
Bu nasıl acıdır bizi dağladı
Bütün dünya buna kara bağladı
Allar yasa döndü vatanımızda.
Yarayadır deli gönül yaraya
Yıldızoğlu sormadın mı nereye?
Soma için bayrak indi yarıya.
Eller yasa battı vatanımızda.
Er Mahmut'un budur ahı amanı
Şimdi kardeşliğin zamanı
Göklere erişti ahu figanı
Kullar yasa battı vatanımızda.
Zonguldak’a Sitem
En güzel şiirleri senin için yazdım ben
Bir kez dönüp de bana gitme dedin mi ki sen
Bari sevildiğini geç kalmadan öğrensen
Ne sevdiğin anladı nede sevmediklerin.
Kuytu köşelerinde kaç kereler ağladım.
Giden yolcularına nice umut bağladım
Dilsiz kalışlarında yüreğimi dağladım.
Ne güldüğün anladı nede gülmediklerin.
Unutmazsın bilirim senden ayrılanları
Silersin defterinden vefasız olanları
Pişman etme ne olur seninle kalanları
Ne verdiğin anladı nede vermediklerin.
Doğdum büyüdüm sende her şeye şahidimsin
Ölüler diyarının taşlarında kimsemsin
Borçların hesabında ödenmeyen vademsin
Ne sildiğin anladı nede silmediklerin.
Bedava güzelliğin orta yere dökülmüş
Yiyip bitirmek için akbabalar üşüşmüş
Umutlu yarınların bilmeceye dönüşmüş.
Ne bildiğin anladı nede bilmediklerin.
Yer altında terliyor rütbesiz askerlerin
Kimliğini kaybetmiş yüzünde çizgilerin
Kalana dar geliyor gidene bol yenlerin
Ne giydiğin anladı nede giymediklerin.
Yüz yaşında fenerin bıkmadan ışıldıyor
Sen hala uykudasın gücün dağlar aşıyor
Kömür aşığı toprak ellerine bakıyor
Ne seçtiğin anladı nede seçmediklerin. (16.Haziran.2008/ Zonguldak Gülden Işık)
Maden İşçileri
Bizler maden işçisiyiz
Çalışırız yerin altında
Üç vardiya yirmi dört saat
Karadır kömür
Ellerimiz gibi
Hayatımız gibi
Ölüm bizim kardeşimiz
Göçüklerde kalırız
Birer birer değil
Onar onar, yüzer yüzer
Kara elmas çıkartırız
Ama donarız soğuktan
Çocuklarımızı
Vücutlarıyla ısıtır
Kadınlarımız
Ölüm yakamızda
Açlık da öyle
Patron tepemizde
Dipçik de öyle
Gün gele, gün gele
Bineceğiz tepelerine
Elbet madenlere de
Doğacak güneş (Mehmet Akif Han)
Madenci
Acı bir haberle sarsıldı Soma,
Türkiye matemde, haber bekledi,
İnsanlar telaşlı, büründü yasa,
Madenci evine bugün dönmedi.
Grizu patladı, kimler hatada?
Çareler arandı, göçük altında,
Ölümler çoğaldı, ekmek uğrunda,
Madenci evine bugün dönmedi.
Ağıtlar sarıyor, gece karanlık,
Yaşlı analarla, geline yazık,
Çocukların boynu büküktür artık,
Madenci evine bugün dönmedi.
Yarına uyanmak, dayanmak zordur,
Eksildi nüfusu, sözleri sustur,
Somunu kömürlü, bağırlar kordur,
Madenci evine bugün dönmedi.
Allah’ım Rahmet Et, şehit olana,
Yardım eli uzat yetim kalana,
Acımız büyüktür, eller duada,
Madenci evine bugün dönmedi.(Aylin Akgül)
Kara mezar
Ellerin karıştı kara kara.
Umudun, elinde bir kazma dudağında sigara.
Gün görmedin hiç.
Güneşi sevmedin!
Bu yokluğundan numara.
Ölmedin girdin toprağın altında ki mezara.
Ellerinin akı kara.
Alnının teri kara.
Talihin adı kara.
Aldı seni kömür denen mücevher.
Aldı hayattan.
Koydu kara mezara (Ümit Alphan)
SOMA ŞEHİDLERİNE
Kara yüzlü ak alınlı şehidler
Ebedi bir mutluluğa şahidler
Yer altından yol buldular cennete
Gözyaşıyla şahidiz bu gayrete
Sıcak yuva, soğuk taşın eseri
Her birinin kömür renkli gül teri
Yoldaşları ölümdür yer altında
Kıymetleri bulunmaz som altında
Gözlerinde helal ekmek telaşı
Sürüp gider ölüm kalım savaşı
Söz bulunmaz bu elemi yazmaya
Hepsi muhtaç kara kömür kazmaya
Kömürdense kara kalem kırılsın
Bunca canı yutan toprak yarılsın
Kelimeler terk eylesin lügatı
Tükendi ah anaların takatı
Kime baba desin şimdi bebekler
Ağlayınca baş ucunda kim bekler
Sabır versin ölümleri Yaradan
İz kalmasın bu ölümcül yaradan... (Ekrem Kaftan, Mayıs 2014,
Kenan Sayacı tarafından Saba makamında
bestelenmiştir.)
Ve son söz:
BÜKÜLMEDİK BAŞ MI KALDI?
NELER NELER GELDİ GEÇTİ
GÖRÜLMEDİK KIŞ MI KALDI?
YOĞRULDUK BİNBİR ACIYLA
DÖKÜLMEDİK YAŞ MI KALDI?
FELEK ÖRMÜŞ AĞLARINI
DÜĞÜMLEMİŞ BAĞLARINI
EZER GENÇLİK ÇAĞLARINI
ATILMADIK TAŞ MI KALDI?
BOZULMUŞSA DÜZEN ÇARKI
KULUN KULDAN VAR MI FARKI?
HANGİ NASİP, KİMİN HAKKI?
HELAL LOKMA AŞ MI KALDI?
İSYAN ETSEN NEYE YARAR
KESKİN SİRKE KÜPE ZARAR
SEN SUSARSIN, ZALİM AZAR
BÜKÜLMEDİK BAŞ MI KALDI? (Fatoş Koçarslan,Mayıs 2014)
Önemli duyuru: Devam etmekte olan,16-17-18 Mayıs konserleri
ertelenen, "21.İstanbul Türk Müziği Günleri" içinde Üsküdar
Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde düzenlenecek olan, 24 Mayıs 2014 ödül
gecesi davetiyeleri bağışa dönüştürülmüş olup, toplanan bağış
Manisa-Soma'ya gönderilecektir. Okurlarımızın katkılarını
bekliyoruz.Saygılarımızla.
Y.Doç.Dr. Göktan AY/MÜZDAK Yönetim Kurulu Başkanı