Şifa yerine zehir olabilir
Abone olKimisi şifa bulmak, kimisi güzelleşmek adına şifalı bitkileri kullanıyor. Bilinçsiz kullanıldığında zarar veriyor.
Kimi zaman şifa bulmak, kimi zaman güzelleşmek, kimi zaman vücut
direncini artırmak için tüketilen bitkisel ürünler, bilinçsiz
kullanıldığında insan sağlığını tehdit ediyor. Marketlerdeki çay
rafları, tatları, renkleri ve kokularıyla çeşitlilik katan
alternatif bitki çaylarıyla renklenirken, ocaklarda şifa çayları
kaynar, çeşitli otlar tüketilir, banyolarda güzellik vadeden
maskeler yapılır oldu. Bir çok insanın çantasına, destekleyici ya
da tedavi edici olduğu öne sürülen bitkisel tabletler girdi.
Bitkisel ürünlerin kullanımı konusunda bilgi veren Hacettepe
Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı Başkanı
ve Farmakognozi ve Fitoterapi Derneği başkanı Prof. Dr. Ömür
Demirezer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Doğal olan her şey
zararsızdır'' görüşünün asla kabul edilemeyeceğini belirterek, bu
tür ürünlerin doktor tavsiyesi olmadan tüketilmesinin insan
sağlığını tehdit ettiğini söyledi.
''SARIMSAĞIN FAZLASI SPERM HAREKETLİLİĞİNİ
AZALTIYOR'' Bitkisel ürünlerin fazla tüketilmesinin
zararlı olduğuna dikkati çeken Demirezer, ''Örneğin sarımsak çok
faydalı diye bilinir. Gerçekten çok faydalıdır ancak fazla alındığı
zaman karaciğer enzimlerini etkilediği için sperm hareketliğini
azaltıyor. Bu da üremeyi olumsuz etkiliyor'' dedi. Demirezer, son
yıllarda en çok tüketilen bitkilerden sinamekinin de yanlış
kullanıldığına işaret ederek, ''Sinameki ürünleri kesinlikle 2
haftadan fazla kullanılmamalı. Kullanıldığı durumlarda potasyum
azalabilir, potasyum azalınca kalp kaslarına etki eder.
Sonuç, kalp hastalığına kadar gidebilir'' diye konuştu. Son
günlerde özellikle zayıflamak için kullanılan yosun haplarının da
yan etkileri olduğuna dikkati çeken Demirezer, ''Lida isimli yosun
hapının içinde 'sibütramin' maddesi olduğu tespit edildi. Bu, yağ
atıcı ilaçların içindeki sentetik bir madde. İnsanlar, sadece
yosunla zayıfladıklarını sanıyorlar, oysa resmen ilaç
kullanıyorlar'' dedi. Demirezer, doğadan toplayarak demlenen
papatyaların da kimi zaman ciddi zehirlenmelere yol açabileceği
uyarısında bulunarak şöyle konuştu: ''Çoğu insan, dağdan bayırdan
papatya topluyor ve bunları tüketiyor. Oysa çok çeşitli papatya
türü var.
Farkı, uzmanların dışında kimse ayıramaz. Örneğin bir papatya türü,
böcek öldürücü, biri migren diğeri soğuk algınlığı tedavisinde
kullanılıyor. Böcek ilacı yapımında kullanılan papatya çay gibi
içildiğinde zehirlenmelere yol açabiliyor.'' Fazla miktarda
maydanoz tüketilmesinin hamilelerde düşüğe neden olabileceğini
belirten Demirezer, şunları kaydetti: ''Günde 10 gram kabak
çekirdeği prostat büyümesini yavaşlatır. Biberli pizza ile fıçı
biranın birlikte alınmaması gerekir.
Meyan, kalp ilaçlarının etkisini artırır. Passiflora, kanı
sulandıran ilaçlarla birlikte alınmamalı. Kanser hastaları normal
sınırların dışında vitamin kullanmamalıdır. Çünkü kanser
tedavisinde programlanmış hücre ölümü söz konusudur, vitaminler
buna engel olur. Isırgan otu, sadece bağışıklık sistemini
güçlendirir, kanser hastalarına bu nedenle tavsiye edilir. Ancak,
kanseri tedavi edici etkisi yoktur. Greyfurt suyu,
antihistaminikler, antidepresanlar, tansiyon ilaçları gibi
ilaçların kandaki seviyesini artırır. Dolayısıyla, toksik etki
yaratabilir.''
''SAĞLIK BAKANLIĞI ONAYLAMALI''
Ankara Eczacılar Odası Başkanı Hilmi Şener de bitkisel ürünlerin
denetiminin ve kontrolünün mutlaka yapılması gerektiğini
belirterek, ''Bu ürünlerin onayı Tarım Bakanlığından alınarak
Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmalı'' dedi. Bitkisel ürünlerin
piyasaya sunulmadan önce, bileşiminin tespit edilmesi ve yan
etkilerinin belirlenmesi gerektiğine işaret eden Şener, şöyle
konuştu:
''Bu tür ürünler ilaç kapsamında olmadığı Tarım Bakanlığı
tarafından onaylanıyor. Tarım Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının
inceledikleri şeyler birbirinden farklı. Bitkisel ürünler, piyasaya
çıkmadan önce mutlaka test edilmeli, yan etkileri araştırılmalı,
içeriği belirlenmeli ve insan sağlığına ne derece yararlı olduğu
beklenmeli.
Bu nedenle de Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmalı ve
denetlenmeli.'' Şener, bu tür ürünlerin satışının da aktarlardan
alınarak eczanelere verilmesi gerektiğini söyledi. Bilimsel denetim
olmaksızın aktarlardan alınan ya da internetten sipariş verilen
ürünlerin denetiminin sağlıklı yapılmadığına işaret eden Şener,
şunları kaydetti: ''Bunun bilimsel eğitimi alan kişiler
eczacılardır. Eczacı, ürünlerin içeriği hakkında vatandaşımızı
doğru bilgilendirebilir, yan etkilerini belirtir ve hangi ilaçlarla
birlikte kullanmaması gerektiği gibi önemli konularda uyarılarda
bulunur.''