Sezer ikisine de tokat istedi
Abone olİktidar ve ana muhalefetin kavgası DSP lideri Sezer'i kızdırdı. Sezer halktan iki partiye sandıkta ders vermesini istedi.
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, ''İnanıyorum ki 29 Martta bu
kayıkçı kavgası yapanlara milletimiz bir ders verecek ve (artık bu
böyle gitmez) diyecek'' dedi.
Sezer, partisinin Bilecik İl Başkanlığını ziyaretinde yaptığı
konuşmada, çiftçi, esnaf ve emeklinin perişan olduğu, fabrikaların
kapandığı, işsizliğin arttığı bir dönemde seçime gidildiğini
söyledi.
Tarihinde bu kadar düşük üretimli bir sanayinin bulunmadığını ifade
eden Sezer, şöyle konuştu:
''Hem AKP hem de belli kesimler tarafından alternatif olarak
sunulan Baykal, bu dertleri bir tarafa bırakıp kayıkçı kavgası
yapıyorlar. Öyleyse kayıkçı kavgası yapanlara, gölge oyunu
oynayanlara, ülkemizi ve milletimizi büyük sıkıntılara, darlığa
sokanlara, ekonomiyi bu kadar borçlandıranlara, geleceğimizi bu
yolla karartanlara bir ders verme zamanı gelmiştir. Hesap sorma
günü 29 Marttır. İnanıyorum ki 29 Martta bu kayıkçı kavgası
yapanlara milletimiz bir ders verecek ve (artık bu böyle gitmez)
diyecek. Kriz var, ancak krizi algılayamayan bir hükümet ile bu
krizi umursamayan bir müzmin muhalefet var. Ebedi muhalefet.
Yerinden memnun. O yerinden memnun olabilir, Baykal'ı kastediyorum.
Ama biz bu ülkenin gidişatından, milletin durumdan memnun
değiliz.''
''BANKACILIK SİSTEMİNİ BOZULAMAYACAK DURUMA
GETİRDİK''
Sezer, 57. Hükümet döneminde batmış bir ekonomiyi aldıklarını ifade
ederek, ''Başbakan televizyonlarda doğru şeyler söylemiyor. (Bizden
önce 16 banka fona devrildi) diyor. Bizim dönemimizde bankalar
batmış gibi bir hava yaratmaya çalışıyor, çünkü görüyor ki esas
tehlike kendisine Baykal'dan değil DSP'den geliyor. 16 banka bizim
dönemimizde batmadı. Biz batırılmış bankacılık sistemini devraldık.
İlk çıkarttığımız yasa da Bankacılık Yasası'ydı'' diye konuştu.
O hortumlanan bankaları hortumlanamayacak hale getirip Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devrettiklerini belirten Sezer,
şöyle devam etti:
''Bankacılık sistemini bugün bozulamayacak duruma getirdik.
Başbakan hava atıyorsa bizim bedelini ödeyerek aldığımız tedbirler
sonucunda atıyor. Biz o gün ikilemdeydik. Çok iyi hatırlıyorum
rahmetli Ecevit ile toplantılar yapardık. Karar alınacak. Sorardı
rahmetli, (Bunu böyle yaparsak ne olur) diye. Ben de (oy
kaybederiz) derdim. Ecevit, (Peki yapmazsak ne olur) diye sorardı,
ben de (ülke kaybeder) derdim. O zaman, rahmetli (biz oy
kaybedelim) derdi. Nur içinde yatsın. Ekonomik tedbirler alıp
sağlam bir ekonomiyi bunlara devrettik. Bunlar hovardaca, miras
yedi gibi onu 6,5 yılda harcadılar, yan gelip yattılar ve sonuçta
milleti de batırdılar.''