Ebu Saîd Raf'i b. el-Muallâ (r.a): Hz.Peygamber (s.a.v) bana, "Mescidden çıkmadan önce Kur'an'daki en büyük sûreyi sana öğreteyim mi?" buyurdu ve elimden tuttu. Mescidden çıkmaya niyetlendiğimizde: Ey Allah'ın Elçisi! "Kur'andaki en büyük sûreyi sana öğreteyim mi?" diye sormuştunuz, dedim. Hz. Peygamber de: "O, yedi âyet olan el-Hamdü Lillâhi Rabbi'l-Âlemin sûresidir ve bana ihsan olunan Kur'an'dır" buyurdular (Buhârî). İbn-i Abbas (r.a): Cebrail (a.s) Hz. Peygamber (s.a.v)'in yanına oturduğunda yukarı cihetten bir çıtırtı sesi duyup başını yukarıya kaldırdı ve "Bu ses semadan sadece bugün açılan bir kapının sesidir" dedi. Hemen bir melek geldi. Cebrail, "Bu melek bundan önce hiç yeryüzüne inmemiştir" dedi. Sonra melek selam verdi ve "Senden önce hiçbir peygambere verilmeyen iki nurla Fâtiha Sûresi ve Bakara Sûresi'nin sonlarıyla seni müjdeliyorum, onlardan okuyacağın her harfin karşılığı verilir" buyurdu (Müslim). Ebu Hüreyre (r.a): Hz. Peygamber (s.a.v): "Evlerinizi kabirlere çevirmeyin, çünkü şeytan, içinde Bakara Sûresi okunan evlerden nefret eder" buyurdu (Müslim). Ubeyy b. Ka'b (r.a): Hz. Peygamber (s.a.v): "Ey Ebu'l Munzir Allah'ın kitabındaki hangi âyetin daha büyük olduğunu bilir misin? buyurdular. Ben de "Allahu Lâ İlâhe İllâ Hüve'l Hayyu'l Kayyûm'dur" cevabını verince, "Ebu'l-Munzir! Mâşaallah, sorulan her şeyi biliyorsun!" buyurdular (Müslim). Ebu Mes'ud el-Bedrî (r.a): Hz.Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: "Kim bir gecede Bakara Sûresi'nin son iki âyetini okursa ona yeter"(Buhârî, Müslim). Ebu Umame el-Bahîlî (r.a): Hz. Peygamber (s.a.v)'i şöyle buyururken duydum: "Kur'an okuyunuz, çünkü o kıyamet günü sahibine şefaat edecektir. Bakara ve Âl-i İmrân sûrelerini okuyunuz. Bu iki sûre kıyamet günü iki bulut ya da arkadaşlarını savunan saf saf olmuş iki kuş kafilesi gibidir. Bakara Sûresi'ni okuyunuz. Bu sûre sahibi için bereket; terk eden için ise üzüntü vesîlesidir. Onu okumayanlar bunu elde edemezler" (Müslim). Ebu'd-Derdâ (r.a): Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Kim Kehf Sûresi'nden on âyet ezberlerse Deccal'dan korunmuş olur". Bir başka rivayette ise "Kehf Sûresi'nin sonundan okursa" buyrulmaktadır (Müslim). Ebu Saîd el-Hudrî (r.a): Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Cuma günleri kim Kehf Sûresi'ni okursa onun için iki cuma arası aydınlanmış olur". (Hâkim, Beyhakî. Bu hadis sahihtir.) İbn Mesud (r.a): Hz. Peygamber ( s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Mülk Sûresi kabir azabına manidir". (Hâkim, Ebu Naim. Bu hadis sahihtir.) İbn Ömer (r.a): Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Kim kıyamet gününü müşahede etmek isterse Tekvir, İnfitâr ve İnşikak sûrelerini okusun, kıyameti gözleriyle görmüş gibi olur" (Ahmed, Tirmizî, Hâkim). Ebu Saîd el-Hudrî (r.a): Hz. Peygamber (s.a.v) İhlâs Sûresi hakkında şöyle buyurmuştur: "Hayatım yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, bu sûreyi okumak, bütün Kur'an'ın üçte birini okumaya denktir. "Bir başka rivayette ise Hz. Peygamber (s.a.v) Ashabına: "Ashabım! Kur'an'ın üçte birini bir gecede okumak size güçlük verir mi?" diye sormuştu. Bu soru Ashabına güç gelerek, Ya Rasûlallah! Hangimizin buna gücü yetebilir! demişlerdi. Bunun üzerine, Hz. Peygamber, "Kul Hüva'llahu Ehad Sûresi Kur'an'ın üçte biridir" buyurdu (Buhârî). Muaz b. Enes (r.a): Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Kim Kul Hüva'llahu Ehad Sûresi'ni on defa okursa, Allah onun için cennette bir ev yaptırır." (Ahmed). Ukbe b. Âmir (r.a): Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Hiç benzerleri bulunmayan, bu gece nazil olan âyetleri biliyor musunuz? Bunlar, Kul Eûzü Bi-Rabbil-Felak ile Kul Eûzü Bi-Rabbi'n Nâs'tır" (Müslim ve Nesâî). Hz. Âişe (r.a): "Hz. Peygamber (s.a.v) her gece yatağına geldiği zaman iki elini birleştirerek Kul Hüvallahu Ehad, Kul EûzüBi-Rabbil-Felak, Kul Eûzü Bi-Rabbi'n-Nas sûrelerini okur, ellerine üfler, sonra da iki eliyle vucudunun, ellerinin eriştiği kısımlarını sıvazlardı. Elleriyle başını, yüzünü, vücudunun ön kısmını meshetmeye başlardı. Ve böyle okuyup üfleyerek vücudunu meshetmeyi üç defa tekrarlardı" (Buhârî, Muslim). Hz. Âişe (r.a): "Hz. Peygamber bir şeyden müşteki olduğu zaman Felâk ve Nâs sûrelerini okur, üzerine üflerdi. Ağrısı artınca ben ona Kur'an okur, bereketini dilemek için eliyle üzerini sıvazlardım". (Buhârî)