Sevil Atasoy polis zoruyla Silivri'de!

Abone ol

Ergenekon davasında ifadesine başvurulmak için çağrılan Sevil Atasoy kendi gitmediği için polis zoruyla götürüldü...

Ergenekon davasında tanık sıfatıyla ifadesine başvurulmak üzere çağırılan Adli Tıp Ensititüsü Başkanı Sevil Atasoy, çağrıya cevap vermediği için bugün polis zoruyla davaya getirildi.

HURŞİT TOLON'A GİTTİM ÇÜNKÜ...

İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü'ndeki öğretim üyeleri hakkında, dönemin 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hurşit Tolon'a rapor sundukları iddia edilen eski enstitü müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy, polis zoruyla getirildiği Silivri'de Ergenekon davasında tanık olarak dinlendi. 

Adli Tıp Ensititüsü Başkanı Sevil Atasoy, tanık sıfatıyla Ergenekon davasına çağırılmıştı ancak Atasoy bu çağrılara cevap vermedi. Bunun üzerine mahkeme, Atasoy'a gelmediği takdirde polis zoruyla getirileceğini bildirdi. Mahkemenin bu kararı bugün uygulamaya kondu.

Atasoy polis nezaretinde Silivri'ye getirildi. Atasoy, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan Ergenekon davasında tanık olarak ifade verdi. 

Sevil Atasoy'un, İstanbul Üniversitesi öğretim üyeleri hakkında 1. Ordu Komutanı Hurşit Tolon'a ihbar niteliğinde bir rapor hazırladığı iddia ediliyor.

MAHKEMEDEKİ İFADESİ

2005 yılında 1. Ordu Komutanı olan Hurşit Tolon ile görüştüğünü söyleyen Atasoy, "Adli Tıp Enstitüsü’ne müdür olarak neden görevlendirilmediğim konusunda fikri olup olmadığını sormak istedim. O tarihte milletvekillerine, gazetecilere, kimi gördüysem sordum" dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ergenekon Davası’nda tanık olarak dinlenen Adli Tıp Uzmanı Sevil Atasoy, tanık olarak dinlendi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, "Dava sanıklarında Hurşit Tolon sizi savunma tanığı olarak gösterdi. Bu nedenle biz de sizi tanık olarak çağırdık. Hurşit Tolon ve Ümit Sayın ile ne zaman tanıştınız?" diye sordu. Yeminli olarak ifade veren Atasoy, İstanbul bünyesinde kurulan Adli Tıp Enstitüsü’nün kurucuları arasında yer aldığını belirterek, Adli Tıp Enstitüsü’nde 18 yıl üst üste müdürlük yaptığını anlattı. Atasoy, "Müdürlüğüm sırasında Amerika’da bulunan ve farmakoloji alanında çalışan önceden tanıdığım Ümit Sayın (tutuksuz sanık) Türkiye’ye döndü. Adli Tıp Enstitüsü’nde açılan Farmakoloji Bölümü’ne başvurması üzerine enstitüye alındı. Ümit Sayın ile aynı akademik birimde çalışmışlığımız var" dedi. Atasoy, Ümit Sayın’ın hala Adli Tıp Enstitüsü’nde Farmakoloji Bölümü’nde çalıştığını sözlerine ekledi.

ATASOY TOLON İLE NASIL TANIŞTIĞINI ANLATTI

Dava sanıklarından Hurşit Tolon ile nasıl tanıştığını da anlatan Sevil Atasoy, "Enstitüdeki müdürlüğümün bitmesine bir kaç gün kala rektörü Mesut Parlak’a ziyarette bulundum. Ailevi konuları konuştuktan sonra üniversiteyle ilgili görüşlerimi içeren raporu kendisine ilettim. Veda ederek ayrıldım. Beni yeniden atayacak mısınız? diye sormadım. Görevli olarak Lahey’e gittim. Oradan telefonla arayarak görev süremin uzatılıp uzatılmadığını sordum. Müdür olarak tayin edilen bir isim söylendi. Yeni müdürün kim olduğunu bilmiyorduk. Enstitü dışındandı. Rektörün yeni müdürü bana neden söylemediğini merak ettim" diye konuştu.

"TOLON’A SORALIM"

Atasoy, "Rektörün, gazetelerde ’Yaşlandığı için yeni kuşaklara görev imkanı vermek amacıyla atamasını yapmadım’ şeklindeki beyanını okudum. Ben o tarihte 5 yıllığına Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Üretiminde Tahminler Daimi Komisyonu üyeliğine getirilmiştim. Rektörün basına yansıyan bu görüşüne katılmadım. Ne olduğunu anlamak istedim. Tanıdığım kişilere nedenini sormaya başladım. Kimin teklif ettiğini bilmiyorum, ama 1. Ordu Komutanı olan Tolon’a da soralım denildi. Ümit Sayın randevu aldı. 2005 Haziran ayının ortalarında 1. Ordu Komutanlığı’na gittik. 1,5 saat görüştük. Tolon’u daha önce tanımıyordum, şimdi de görsem tanımam. Ben görev süremin neden uzatılmadığı, enstitüde hiç çalışmamış, dışarıdan bir kişinin neden müdür olarak tayin edildiği konularında bilgisi olup olmadığını sordum. Müdür yardımcısı da dışarıdan atandı. 1982 yılından beri emek verdiğim, uluslararası konuma getirdiğim yapının, eğitim ve öğretim aktivitelerini sürdüremeyeceği kaygısına kapıldım. Tolon ile üniversitedeki huzursuzluklar, görevden almalar, yeni tayinler konuşuldu. Konuşma bittiğinde Hurşit Tolon, ’Bunları yazılı olarak verir misiniz?’ diyerek ricada bulundu. Ben cevap vermedim. Benim açımdan yazıya dökülecek birşey yoktu. O görüşmenin ardından da başka herhangi bir ordu mensubuyla görüşme yapmadım" diye konuştu.

MAHKEME BAŞKANI: TOLON’DAN NE BEKLİYORDUNUZ?

Babası Şemsi Gök’ün de Adli Tıp Kurumu’nun kuruluşunda büyük emeği olduğunu anlatan Atasoy, "Bu kuruma alternetif yeni bir bilirkişi oluşturmaya dair teklifler vardı, buna karşı çıktım. Yapılan yeni atamalarla "Adli Tıp Kurumu’na alternatif bilirkişi kurumu oluşturuluyor" diye düşündüm ve o dönemde çok kaygılandım" dedi. Mahkeme Başkanı Özese’nin "Tolon’dan ne bekliyordunuz" sorusu üzerine Atasoy, "Müdür olarak neden görevlendirilmediğim konusunda fikri olup olmadığını sormak istedim. O tarihte milletvekillerine, gazetecilere, kimi gördüysem sordum" ifadesini kullandı.

"RAPORUN KAPAĞINA ADIMI YAZANLARIN 
TANIK OLARAK DİNLENMESİNİ İSTİYORUM"

"Ümit Sayın’ın rapor verdiğini biliyor musunuz?" sorusu üzerine Atasoy, "Hayır, bilmiyorum. Gazetelerde çıkan haberler üzerine kişiler şikayetçi oldu. Raporun varlığından gazetelerden haberim oldu. Raporun kapak yazısına adım yazanların da tanık olarak dinlenilmesini istiyorum" cevabını verdi. Duruşma Atasoy’un dinlenmesi ile devam ediyor.

Günün Önemli Haberleri