Sevgiyi öldüren evlilik değil
Abone olEvlilik çok yönlü bir kurum ve ana maddesi sevgi. İşte eşler arasında sevgiyi azaltan faktörler...
Evlilik çok yönlü bir kurum ve ana maddesi sevgi. İki kişi
çeşitli şartların sağlanmasıyla evlenmeye karar verdiğinde sevgiye
götüren ilk elektriklenme diye tarif edilen çekim başta olmuşsa,
birbirlerine sevgi duyuyor ve iyi anlaşıyorlarsa her şey bir başka
güzel gelişir.
Eşler arasında sevgiyi azaltan faktörler
Karşı tarafı kaybetme endişesinin azalması ve sahiplenme duygusu
kişinin sevdiği kişiyi kendisine bağlamak için duyduğu kaygıyı ve
buna bağlı gösterilen çabayı azaltır. İlişkiler
monotonlaşabilir.
İlk heyecan ve aşk, beşeri kusurları görmeyi engeller. Evlilikte
olumsuz özellikler bir bir çıkınca bu da sevginin azalmasına yol
açar.
Aile üyelerinin, çevredeki kişilerin olumsuz yorumları eşler
arasındaki sevginin azalmasına veya daha az hissedilmesine sebep
olur.
Çeşitli stres kaynakları, ekonomik zorluklar, sağlık sorunları,
aşırı yorgunluk gibi nedenler kişilerin beden kimyalarının
değişmesine yol açarak sevgi duygusunu canlandıran hormonların daha
az üretilmesine yol açar.
Eşlerin sorumlulukları, hormonal değişimler ruh ve beden sağlığıyla
duygu ve davranışları da olumsuz şekilde etkiler.
Yapılan tartışmalar veya tartışma olmaması için uzaklaşmalar
eşlerin sevgiyi duymalarını ve ifadesini engeller.
Cinsel yaşamın; iş yoğunluğu, televizyon ve bilgisayara düşkünlük
vb. sebeplerle azalması da eşlerin sevgiyi daha az duymalarında
etkilidir.
Birbirinize vakit ayırın
Eşler birbirine yeterince vakit ayırmalı, mümkünse kısa süreli de
olsa birlikte tatile çıkmalı, birkaç saatliğine de olsa baş başa
zaman geçirmeli, sohbet etmeye, söylenmeden, birbirini suçlamadan
konuşmaya önem vermelidir. Sevgi; hediye, güzel söz, emekle ve
zevkle hazırlanmış bir yemek, tatlı, birlikte geçirilen zaman ve
yapılan işler gibi farklı şekillerde ifade edilmeli ve bunu
yaparken karşı cinsin beklentilerine de önem verilmelidir.