Şevardnadze'den Türkiye'ye güvence
Abone olGüricistan'da meydana gelen sivil darbenin ardından görevini bırakmak zorunda kalan Şevardandze İHA'ya konuştu.
Gürcistan'da 23 Kasım tarihinde meydana gelen sivil darbenin
ardından görevini bırakmak zorunda kalan Devlet Başkanı Eduard
Şevardandze, İHA'ya önemli açıklamalarda bulundu. Gürcistan'ın dış
politikasının yeni iktidar döneminde önemli bir değişikliğe
uğramayacağını söyleyen Şevardnadze, öncelikle Türkiye ile
ilişkilerin ve ortaklığın gelişerek devam edeceğini kaydetti.
''Dönemin Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel, 1993
yılında Gürcistan'ı ziyaret ettiğinde devletlerarası anlaşmaları
imzaladık. Böylece, Türkiye ile Gürcistan arasında şu ana kadar
devam eden işbirliği sürecine de temel attık'' diyen Eduard
Şevardandze, yeni hükümet başkanı görevindeki Zurab Juvaniya'nın
Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Bakü-Tiflis-Erzurum projelerini
desteklediğini kaydetti. Şevardnadze, ''Zaten Gürcistan'ın başına
kim gelirse gelsin bu projeleri ve Türkiye ile ilişkileri daima ön
planda tutmasını bilecektir. Türkiye ile işbirliğimiz bizim için
hayati önem taşıyor. Gürcü halkı ve hükümeti bundan vazgeçmeyecek.
Ortak şirketlerimiz, ortak çalışma projelerimiz var'' dedi. ''SİVİL
DARBEDE ABD'NİN PARMAĞI VAR'' Gürcistan'daki sivil darbede ABD'nin
Tiflis Büyükelçiliği'nin parmağı olduğunu öne süren Eduard
Şevardnadze, ayrıca ülkedeki Batılı örgüt temsilcilerinin de
Gürcistan'ın içişlerine karıştığını söyledi. Şevardnadze, ''ABD
Başkanı George W. Bush, bir şekilde Gürcistan'da olup bitenler
hakkında gerçeği öğrenecektir. Şu anda önemli olan Gürcistan dış
politikasının temel çizgisinin korunmasıdır'' diye konuştu.
Röportaj sırasında saatini gösteren Şevardandze, şöyle devam etti:
''Yarım saat sonra Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer
beni arayacak. Neler konuşulacak? Türkiye'nin kapısının benim için
açık olduğunu söyler Sayın Sezer. Aynı destek ve yardım sözlerini
Almanya'dan ve İsrail'den de alıyorum. Almanya Başbakanı Schörder
bana, 'Gelin ailenizle Almanya'da kalın' dedi. Fakat ben bir
Gürcü'yüm ve kendi ülkemde halkımın yanında kalacağım.'' Siyasete
tekrar dönmeyi düşünmediğini, kalan zamanını da anılarını yazarak
ve kendisi hakkında yazılan kitapları okuyarak geçireceğini
söyleyen Şevardnadze, şöyle konuştu: ''İstifa etmeseydim bir iç
savaşla karşı karşıya kalacaktık. Ben olağanüstü hal ilan ettiysem
silah kullanılmasına kesinlikle izin vermedim. Bana gelince, benim
içimde istifa korkusu yoktur. Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı
iken de bir diktatörlük rejimi geliyor diye uyardım ülkeyi.
Protesto gösterisi yapıp istifa ettim. Zaten dediğim de çıktı.
Gürcistan'a geldiğimde de vatanımda su gibi kan akıyor, insanlar
acımasızca birbirlerini vuruyorlardı. 4-5 yıl içerisinde ülkeyi
rayına oturttum ve ülkemde bir demokrasi düzeninin kurulması için
de çok uğraştım. Şimdi rahatlıkla diyebilirim ki Gürcistan
demokratik bir ülkedir. Ben görevimi yaptım ve şimdi bir kenara
çekiliyorum.''