Şener'den 'siyasi etik' dersi
Abone olBaşbakan Yardımcısı Abdülatif Şener öğrencilere 'siyasi etik' dersi verdi. Şener yoğun istek üzerine Necip Fazıl Kısakürek'in ''Kaldırımlar'' adlı şiirini de okudu.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı bdüllatif Şener,
siyasetçilerin toplumsal güveni sağlayamamaları halinde toplum
adına faydalı işler yapamayacaklarını söyledi. Bahçeşehir
Üniversitesi'nin ''Siyaset Okulu'' programı kapsamında ''Siyasi
Etik'' konulu konferans veren Şener, siyaset yapmaya karar veren
bir kişinin aynı zamanda toplumsal sorumluluğa herkesten fazla
talip olmaya karar vermiş olduğunu vurguladı. Şener, siyasetçinin
''tabutu kadar insan olmaya isyan eden kişi'' olduğunu dile
getirerek, ''İşin özü de budur'' dedi. Siyasi etiğe sahip olabilmek
için bazı koşulların şekillenmesi gerektiğini belirten Şener,
siyaset yapan bir kişinin özgür kişiliğe sahip olmasının önemine
değindi. Siyasetin tek başına değil, birlikte yapılan bir iş
olduğunu anımsatan Şener, ''Siyasetçi, birlikte iş yapabilme
alışkanlığı kazanmış olmalı. Siyasetçinin kafasına her uymayan
konuda isyan etmesi ağlıksızdır'' dedi. Demokratik kültürün de
siyaset sürecinde etkili olduğunu belirten Şener, ''İlkelerin
olacak ve kendi bildiğinin karar haline gelmesi için mücadele
edeceksin. Ancak 'benim dediğim oldu, senin dediğin oldu'nun davası
olmaz. Hiç kimse tek söz sahibi değildir'' diye konuştu. Şener,
siyasetle ilgili bir başka kavramın da toplumsal güven olduğunu
ifade ederek, ''Toplumsal güvenin, bir kez sandıktan çıkması değil,
sandıktan çıktıktan sonra da varlığının devam etmesi önemli bir
laydır. Siyaset yapanlar toplumsal güveni sağlamazlarsa toplum
adına faydalı şeyler yapamazlar'' dedi. Siyaset yapan kişilerin
aynı zamanda iyi bir vatandaş ve iyi bir insan olmalarının
gerekliliğine işaret eden Şener, siyasetçide bu unsurların
bulunmaması halinde toplumsal güven duygusunun da azalacağını
anlattı. Siyasetçinin toplumun hakkını koruma görevi bulunduğunu
belirten Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şener, siyasetin
yolsuzluktan uzak durması gerektiğini, bunun olmaması halinde ise
bir bölüşüm mekanizması olarak algılanabileceğini söyledi. Şener,
partilerin prim verdikleri değerlerin önemine dikkati çekerek,
siyasi parti çatısı altında bulunan kişilerin davranış
biçimlerinin, prim verdikleri değerlerin, algılamada fark
yarattığını kaydetti. SİYASETİN TEMEL İŞLEVİ- Şener, toplumsal
kültür oluşturmanın, siyasetin en doğrudan ve en temel işlevi
olduğunu dile getirdi. Partilerin birbirlerini eleştirmesinin çok
doğal olduğunu, ancak eleştirilerin daha köklü olması gerektiğini
belirten Şener, ''Kin ve nefret aşılamaya yönelik üslubun tasfiye
edilmesi lazım'' dedi. Soruları da yanıtlayan Abdüllatif Şener,
''İktidar oldunuz ama muktedir olabildiniz mi?'' şeklindeki soru
üzerine, Anayasa ve yasaların belirlediği yetkileri kullandıklarını
söyledi. Siyasi dokunulmazlıklar konusunda düşüncelerinin sorulması
üzerine de Şener, milletvekilleri dışında çok geniş bir alanda
dokunulmazlıkların bulunduğunu ifade etti. Şener, toplumca kabul
görecek nitelikte değişiklik olması gerektiğini kaydetti. Salondaki
bir kişinin, ''Cumhurbaşkanlığı'na aday gösterileceğinizi
düşünüyorum. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir?'' şeklindeki
sorusu üzerine de Şener, esprili bir şeklide, ''Böyle bir şey
hiçbir yerde yazılıp çizilmedi. Bunu nereden çıkardınız. Bir kelle
alınmak istendiğinde o kişiye bir hedef koyarlar ve daha sonra
diskalifiye ederler. Söyledikleriniz çok tehlikeli. Ben şu anda
bulunduğum görevi yerine getiriyorum'' dedi. Bir katılımcının,
''hükümet üyelerinin çiftçilere, öğretmenlere yönelik olumsuz
sözleri olduğunu'' ifade ederek, bu konudaki düşüncesini sorması
üzerine de Şener, ''Yanlış varsa, ben yaparsam da yanlıştır.
Kullanılan üsluplar daha iyi olabilirdi'' diye konuştu. Şener,
hükümetin milli meselelerde gerekli tavrı alıp almadığı yönündeki
soru üzerine de Dışişleri Bakanlığı'nın mesaisinin büyük bir
bölümünü Kıbrıs meselesine harcadığını, Kıbrıs konusunda zorda
bulunan Türkiye'nin, bugün önemli bir mesafe aldığını söyledi.
Abdüllatif Şener, soruların ardından salondan gelen istek üzerine
Necip Fazıl Kısakürek'in ''Kaldırımlar'' adlı şiirini okudu.