Şener'den özelleştirmeye net tavır

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, ''Ekonominin rasyonelleşmesi, kaynak israfının ortadan kaldırılması ve küresel rekabetin gereklerinin yerine getirilmesi bakımından özelleştirme kaçınılmaz bir yoldur'' dedi. 24 Temmuz Basın Bayramı nedeniyle Sivas-Ankara karayolu üzerindeki Kültür Park'ta basın mensuplarıyla kahvaltıda biraraya gelen Şener, gazetecilerin bayramını kutladı. Basının sağlıklı bir yapıda olması ve görevlerini engelsiz olarak yerine getirebilmesinin ülke için faydalı ve önemli olduğuna değinen Şener, şunları kaydetti: ''Birkaç yüzyıldır Türkiye'de basın sürekli tartışılmıştır. Basın özgürlüğü, sürekli gündeme gelmiştir. Basının görevini gerektiği gibi yerine getirebilmesi ülke açısından önemli görülmüştür. Kamuoyunda doğru haberleşme, bilgilenme hakkı olduğunu düşünecek olursak, bu arada basına düşen önemli görevler olduğunu da bilmemiz gerekiyor. Bu iki boyutu itibariyle değerlendirdiğimizde böylesine günlerin aynı zamanda hem basının rolü ve sorumlulukları konusunda, hem de basının özgürlükleri ilgili yapılması gerekenler konusunda düşüncelerimizi yeniden gözden geçirmemize imkan sağlamaktadır. Hem de yapılması gereken şeyler varsa bunların gündeme girmesini sağlamaktadır.'' ÖZELLEŞTİRME Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Şener, bir gazetecinin ''Son günlerde özelleştirmeyle ilgili eleştiriler var. Özellikle Türk Telekom'un özelleştirilmesi ile ilgili. Telekom kar eden bir kuruluş, daha başka zarar eden kuruluşlar yok mu? Önce neden Telekom, sonra diğer kuruluşlar?'' şeklindeki sorusu üzerine, özelleştirmenin doğrudan doğruya ekonominin rasyonelleştirmesi programı olduğunu, özelleştirmede 'kar eden, zarar eden kuruluş' diye ayrıştırma yapmanın doğru olmadığını söyledi. Şener, şunları kaydetti: ''Yani bir ekonomi, rasyonalleşmekteyse, ekonominin bütünün de kaynak israfları varsa o ekonominin ayağa kalkması mümkün değildir. Kamu işletmeciliği aslında sınırların bir koruma fonksiyonunun olduğu dönemlerde faydalı olmuştur, dünyanın her tarafında. Çünkü içeride üretiyorsunuz, içeride tüketiyorsunuz, ürettiğiniz malın maliyeti ne olursa olsun, siz bunu içeride satabiliyorsunuz. Ama 80 sonrasında dünyada meydana gelen değişiklikler, gelişmeler, küreselleşmenin etkisi, sınırların eski anlamını kaybetmesi, Dünya Ticaret Örgütü kuralları ve bizim açımızdan Gümrük Birliği gibi mekanizmalar nedeniyle artık iç piyasaya yönelerek, hiçbir firmanın koruma şemsiyesi altında ayakta kalamayacağı bir yapıyı yaşıyoruz.'' ''KAMU İŞLETMELERİNİN VARLIĞINI SÜRDÜRMESİ MÜMKÜN DEĞİL'' Bütün firmaların ve sektörlerin küresel rekabete açıldıklarını belirten Şener, şöyle devam etti: ''Dünyanın ve Türkiye'nin küresel rekabete açıldığı ortamda, kamu işletmelerinin varlığını sürdürebilmesi mümkün değildir. Çünkü kamu yönetimi mantığı içerisinde bir kere karar alma süreçleri yavaş işler. Herhangi bir yatırım kararını alabilmek için, bilmem yatırım programına girecek, bilmem hangi bakanlıktan izin çıkacak, yönetim kurulunda bilmem hangi çalışmalar yapılacak, bu süreci bekleyene kadar çok şey değişiyor. Dolayısıyla ekonominin rasyonelleşmesi, kaynak israfının ortadan kaldırılması ve küresel rekabetin gerekliliklerinin yerine getirilmesi bakımından özelleştirme kaçınılmaz bir yoldur. Zarar eden, kar eden kuruluşlar diye bir ayrıma, tasnife tabi tutmanın çok yerinde olduğu kanaatinde değilim. Burada önemli olan ekonomik rasyoneliteyi sağlamaktır.'' ''EKONOMİDEKİ FİNANS DENGELERİ OLUMLU SEYREDİYOR'' Konunun başka boyutlarıyla bazı tasnifler yapılabileceğini ifade eden Bakan Şener, ''Aslında zarar eden pek çok kuruluşlar var. Bu 3 yıl içerisinde ya özelleştirilmiştir ya satılmıştır ya da kapatılmıştır. Zaten Özelleştirme İdaresi'nin portföyünde bulunan pek çok KİT bugün yoktur'' dedi. Kamu iktisadi Teşebbüsleri'nin bütçeye olan yüklerinin bir hayli azaldığını vurgulayan Şener, önemli bir mesafe alındığını söyledi. Tarihinde belki de ilk defa hazineye önemli miktarlarda kaynak aktarılmaya başlandığını belirten Şener, ''Bu sene finansman programına göre Özelleştirme İdaresi'nin Hazine'ye 1 milyar dolar para aktarması gerekiyordu. Zaten o 1 milyar doları şimdiden aktarmıştır. Finasman programında bulunmadığı halde TMSF 1.6 milyar YTL hazineye nakit aktarımı yapmıştır. Dolayısıyla ekonomimizdeki finans dengeleri de olumlu bir şekilde seyretmektedir'' diye konuştu. KAÇAK CEP TELEFONLARI Bir gazetecinin, ''Kayıtsız cep telefonlarının kayıt altına alınmasında amaçlanan nedir?'' sorusu üzerine Şener, çok sayıda kaçak cep telefonu girişi olduğunu, asıl amacın bu kaçak girişlerin önlenmesi olduğunu belirtti. Şener, ''Yani ekonominin kayıt altına alınması temel hedeflerimiz arasında. Bu kayıt altına alınmada da kaçak alanların daraltılması ve ortadan kaldırılması gerekiyor. Cep telefonlarıyla ilgili konu ağırlıklı olarak bu bağlantıda değerlendirilen bir konudur'' dedi. ELEKTRONİK İMZA DÖNEMİ Bakan Şener 'elektronik imza' çalışmaları kapsamında sertifikaların verildiğini, hizmet bağlayıcılarının belirlendiği ifade ederek, kamuda TÜBİTAK'ın, özelde ise 2 ayrı kuruluşun bunu sağlayacağını söyledi. Herhangi bir alanda elektronik imza ile birlikte işlemlerin henüz devreye girmediğini hatırlatan Şener, şöyle dedi: ''Şu anda yaşanan herhangi bir sorun yoktur. Ama bazı alanlarda maliye, gümrükte gibi kuruluşlarda elektronik ortamlardan yararlanmalar mümkün, ama o işlemler sisteme girme ile bağlantılıdır. Elektronik imza ile tamamlanmış bir düzeyi henüz işletmeye başlamış değiliz.'' SİVAS'IN KAZANIMLARI İktidarları döneminde yapılan çalışmaları da değerlendiren Şener, bu dönemde Sivas'ın çehresinin her alanda değiştiğini belirterek, yapılan çalışmaları genel olarak 6 maddede sıraladı. Bunların başında Sivasspor'un Birinci Süper Lig'e çıkması olduğunu kaydeden Şener, bu dönemde havaalanında haftanın 7 günü uçak seferleri düzenlendiğini, bölünmüş yol çalışmalarının çok iyi bir aşamaya geldiğini, kentte ülkenin en büyük ağaçlandırma projesinin yürütüldüğünü, Organize Sanayi Bölgesi'nin faaliyetlerini ve üniversite giriş sınavında Sivas'ın derecesinin yükselmesini anlattı. Kültür Park'ta basın mensuplarıyla hatıra fotoğrafı çektiren Şener, daha sonra çeşitli açılışılar ve etkinliklere katılmak üzere Doğanşar İlçesi'ne hareket etti.