Sendikacılıkta küresel dönem
Abone olArtık Türkiye'de de işçiler, küreselleşmenin nimetlerinden faydalanarak haklarını uluslararası platformlarda arıyor. İşverenle pazarlıklar yapıyor.
Türkiye'deki işçi-işveren anlaşmazlığı sendikaların üye olduğu
uluslararası sendika örgütleri sayesinde tüm dünyada tartışılıyor.
Türkiye'deki işçinin hakkı için, çalıştığı uluslararası şirketin
merkezinin bulunduğu uzak ülkede bir sendika mücadele veriyor.
Türkiye için çok yeni olan küresel işçi mücadelesinin son örneği,
Çerkezköy'deki bir toz boya fabrikasında başladı. Norveç'te
kazanıldı.
Tekirdağ Çerkezköy'deki 80 işçinin çalıştığı, merkezi Norveç'te
bulunan Juton Toz Boya A.Ş'nin fabrikasında 2004 Eylülü'nde iki gün
grev yapan işçiler sonunda Petrol İş Sendikası'nın öncülüğünde
toplusözleşme imzaladı. İşçilerin iddiasına göre işveren
imzalanmadan üç ay sonra sendikanın yetkisini düşürmek için yeni
işçi aldı. Bunun üzerine fabrikadaki sendikalı 46 işçi, 20 Aralık
2004 günü iş bırakma eylemi yaptı. Eylemin ardında fabrika müdürü,
yasadışı grev yaptıkları gerekçesiyle 46 kişiyi tazminatsız işten
çıkardı ve haklarında dava açtı. İşçiler ise işe iade ve
tazminatlarını alabilmek için karşı dava açtı.
Dava sürerken işçiler, fabrikanın kapısının önünden bir ay boyunca
ayrılmadı, Eylemler yaptı. İşveren ise başka işçileri getirerek
çalıştırdı. Taraflar 2 ay süren görüşmelerden de sonuç alamadı.
Artık işveren görüşülecek bir konunun kalmadığını söylüyordu. Bunun
üzerine Petrol-İş Sendikası, Jotun'daki işçilerin mücadelesini
uluslararası sendikal mücadeleye dönüştürme kararı aldı. İlk olarak
özellikle Avrupa'da etkin olan 'emek haber sitesi' Labour Start'la
bağlantı kurdu. İşçilerin mücadelesi farklı dillerde anlatılarak
destek kampanyası başladı. Binlerce kişi elektronik posta
mesajlarıyla şirketi protesto etti.
Rapor hazırlandı
Sendika ayrıca üyesi olduğu Uluslararası Kimya, Enerji, Maden ve
Genel İşçiler Sendikaları Federasyonu (ICEM) ile temasa geçti. ICEM
şirketin Norveç'teki yöneticileri ile görüştü. Ayrıca işçilerin
hakları için iki kez mektup yazdı. ICEM'in aracılığı ile Norveç'te
aynı şirketin işçilerinin örgütlü bulunduğu Kimya İşçileri
Sendikası (NKIF) devreye girdi. NKIF, şirketin genel merkezinde
konuyu yönetim kurulunun gündeminde tuttu. Bunun üzerine şirket iki
uzmanını Türkiye'ye göndererek sendika, işçiler ve fabrika
yöneticileri ile görüştü. Bu kişilerin hazırladığı raporda
işçilerle anlaşılması önerildi. Bunun üzerine Türkiye'deki
yöneticiler tekrar işçilerle görüşmeye başladı. Ayrıca fabrika
uluslararası baskı sonucunda kısa sürede Kimya ve Lastik
İşverenleri Sendikası'na üye oldu. İki sendikanın temsilcilerinin
de katıldığı görüşmeler sonucunda 26 işçinin tekrar işlerine
dönmesi ve işten çıkarılan 20 kişinin tazminatlarının ödenmesinde
anlaşıldı. Açılan davalar ise geri çekildi. Petrol-İş Genel Başkanı
Mustafa Öztaşkın, Juton fabrikasında yaşananların küresel
sendikacılığın bir zaferi olduğunu belirterek, "Artık giderek
küreselleşen dünyada sendikal hareketin de küreselleşmesi
gerekiyor. Sadece fabrikalarda verdiğimiz mücadelenin ötesinde
küresel sendikacılık yapmamız gerekiyor. Türkiyede'ki sendikal
hareketin de yavaş yavaş daha küresel düşünüyor" dedi.
Jotun işçileri için çok sayıda uluslararası temasta bulunan
Petrol-İş Uluslararası İlişkiler Birimi sorumlusu Gün Bulut ise
"Ara sıra işçi işveren görüşmeleri kesildi. Ama o hale geldiler ki
uluslararası dayanışmanın yarattığı kamuoyundan korktular.
Fabrikayı kapatmayı düşünüyorlardı. İtibarlarının zedeleneceğini
düşünerek bunu yapamadılar. Biz artık küreselleşme koşullarının
gerektirdiği analizler yapıyoruz" dedi.
'Norveçliler dostumuz'
Fabrikada 9 yıldır çalışan İşçilerden 35 yaşındaki Mızrap Dede ise
"Fabrikaya beli silahlı adamlar getirmişlerdi. Başka işçiler
çalışıyordu. Bir şey yapamıyorduk. Norveç'teki işçi
arkadaşlarımızın desteği ile kazandık. Norveçli işçilere çok
teşekkür ediyoruz" dedi.
Petrol-İş Trakya sorumlusu Tekin Akın ise, "Norveç'teki
sendikacıların verdiği desteğe elektronik postalar ile mektuplar
ile teşekkür edeceğiz. Onlar artık bizim dostumuz" diye
konuştu.
'İşçi hareketi de küreselleşmeli'
Türkiye'deki sendikalar içinde küreselleşen dayanışmanın öncülüğünü
Petrol-İş ile birlikte DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası
yapıyor. Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu,
"Türkiye'de sendikalar, uluslararası kuruluşlar ile yeterince
ilişki halinde değil. Bizim Avrupa Metal Federasyonu ve
Uluslararası Metal Federasyonu ile çok iyi ilişkilerimiz var.
Avrupa'daki pek çok sendika ile sürekli ilişki halindeyiz. Son
zamanlarda uluslararası ilişkiler yoluyla uluslararası şirketlerde
örgütlendik. Buradaki örgütlenmeden doğan sorunların çözümünü
uluslararası ilişkiler ve oradaki sendikaların baskıları ile
sağlamış durumdayız. Türkiye'deki tüm gelişmeleri uluslararası bir
dergi ile 300 tane uluslararası sendikaya gönderiyoruz" dedi.
Haber: Timur Soykan
Kaynak: www.radikal.com.tr