Şeker hastaları kalpten ölüyor
Abone olVerilere göre Türkiye’de 6 milyon diyabet hastası var. Üstelik bu rakama her yıl 250 bin kişi ekleniyor.
Verilere göre Türkiye’de 6 milyon diyabet hastası var. Üstelik
bu rakama her yıl 250 bin kişi ekleniyor. Metabolik Sendrom
Derneği’nin araştırmasına göre diyabetlilerin çoğu hasta olduğundan
bihaber yaşıyor. Yüzde 32’si düzenli ilaç kullanmıyor. Diyabet
hastaları en çok körlük, böbrek hastalıkları, obezite, kalp
hastalığı ve iyileşmeyen yaralardan korkuyor. Özellikle kalp-damar
sorunu sık görülüyor, bu hastalarda ölüm nedeni olarak ilk sırada
yer alıyor.
Türk Kardiyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ömer Kozan,
“Şeker hastalarında bir numaralı ölüm nedeni kalp-damar
hastalıkları. Kişide yüksek tansiyon, kan yağlarına (lipid) ilişkin
bozukluklar, yüksek LDL (kötü kolesterol), düşük HDL (iyi
kolesterol), sigara, şişmanlık, hareketsizlik ve insülin direnci
gibi yüksek risk faktörlerinin varlığı şeker hastalarında
kalp-damar hastalığı gelişme riskini iki-dört kat artırır”
diyor.
Kozan, bu ilişkinin nasıl kurulduğunuysa şöyle anlatıyor: Şeker
hastalarında kalp- damar hastalıkları daha sık görülür. Çünkü bu
hastalarda genellikle ‘kötü’ kolesterol düzeyi yüksek, ‘iyi’
kolesterol düşüktür. Bu da kalp hastalığı ve inme riskini artırır.
Hastalarda sıklıkla hipertansiyon ve diyabet bir arada bulunur, o
zaman kalp-damar hastalığı riski ikiye katlanır. Şeker hastalığı ve
kilo artışı arasında da ilişki var. Fazla kilolu veya şişman olmak
(vücutta yağ oranının artması) diyabet riskini artırır. Eğer
diyabet varsa da hastalığın kontrol altına alınması güçleşir. Bu da
yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve diyabetlilerde bir numaralı
ölüm nedeni olan kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskini
belirgin şekilde artırır.”
Kozan’a göre ılımlı düzeyde kilo kaybı (toplam kilonun yaklaşık
yüzde 7’si) kan şekeri kontrolünü kolaylaştırıyor, yüksek tansiyonu
ve kolesterolü düşürmeye yardımcı oluyor ve sonuçta kalp ve damar
hastalığı riskini azaltıyor. Üstelik insülin duyarlılığını
artırarak (direnci kırarak) gizli şekerden tip 2 diyabete geçişi
önlüyor.
Cinselliğe de darbe vuruyor Anadolu Sağlık Merkezi Endokrinoloji
uzmanı Dr. Özay Tiryakioğlu da hastalığın bir başka yönünü gündeme
getiriyor: Cinsel fonksiyon bozuklukları... Tiryakioğlu, “Özellikle
beş yılı geçirmiş diyabet hastası erkeklerde, damarsal yetmezlik
bir süre sonra ereksiyonun gerçekleşememesine yol açar. Bu da diğer
psikolojik sorunları davet eder” diyor.
Tiryakioğlu’na göre, kadınlarda genel olarak cinsel başarısızlık
görülmüyor.?“Ama ağrılı cinsel ilişki, sık tekrarlayan vajinal
enfeksiyon gibi nedenlerle hem cinsel haz hem de cinsel ilişki
sırasında yaşanan travmalar cinsel isteksizliğe neden olabilir”
diyen Tiryakioğlu bu konuda bir de iyi haber veriyor: “Diyabetle
birlikte ortaya çıkan cinsel fonksiyon bozuklukları tedavi
edilebiliyor.”
‘Mavi Halka’yı oluşturmaya gidiyoruz
Dünya Diyabet Günü’nde hastalığa dair bilinci artırmak amacıyla
çeşitli aktiviteler düzenleniyor. Yarın da Türkiye Diyabet
Vakfı’nın öncülüğü ve Lilly İlaç sponsorluğunda İstiklal
Caddesi’nde ‘Diyabet Yürüyüşü’ var. Saat 12.30’da Tünel’den
başlayıp İstiklal Caddesi boyunca sürecek yürüyüş, Taksim Anıtı
çevresinde oluşturulacak, diyabet için birleşmeyi simgeleyen ‘Mavi
Halka’yla sona erecek. Bu, diyabeti yenmek için küresel mücadele
simgesi; mavi renk umudu, halka da birliği temsil ediyor. Yürüyüş
Türkiye Diyabet Vakfı, Diyabetle Yaşam Derneği, Türk Diyabet
Cemiyeti, Çocuk ve Adolesan Diyabetikler Derneği temsilcileri,
diyabet hastaları ve ünlü isimlerin katılımıyla gerçekleşecek.
Bulaşıcı değil ama küresel tehdit!
Dünya Diyabet Günü, 1921’de insülini bularak milyonlarca hastanın
tedavisini mümkün kılan Fredrick Bantig’in doğum yıldönümü anısına
her yıl 14 Kasım’da kutlanıyor. Kutlamalar, diyabet görülme
sıklığının tüm dünyada giderek artması üzerine, Uluslararası
Diyabet Federasyonu (IDF) ile Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından
1991’de başlatıldı. BM Genel Kurulu, 20 Aralık 2006’da, geçen yıl
itibarıyla bugünü BM tarafından kabul edilmiş resmi bir dünya günü
ilan etti. Böylece tarihte ilk kez bulaşıcı olmayan bir kronik
hastalık; sıtma, tüberküloz, HIV/AIDS türü bulaşıcı hastalıklar
gibi küresel bir tehdit olarak kabul edildi. Dünya Diyabet Günü’nde
her yıl diyabetle ilgili bir temanın altı çiziliyor. Uluslararası
Diyabet Federasyonu son iki yılın temasını ‘Çocuklarda ve
Ergenlerde Diyabet’ olarak belirledi. Tema çerçevesindeki
çalışmalar şunlar:
Çocuklarda tip 2 diyabeti önlemeye yardımcı olmak için, sağlıklı
yaşam tarzları teşvik ediliyor.
Diyabetin uyarıcı sinyalleri konusunda farkındalık artırılıyor.
Diyabetik ketoasidozun (Vücudun asit-baz dengesinin bozulması
sonucu koma ya da ölüme kadar giden durum) azaltılması için
teşebbüsleri yüreklendirmek ve destek olmak üzere materyaller
dağıtılıyor.
Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun, ‘Çocuk İçin Hayat Programı’
tarafından desteklenen çocuk sayısının artırılması için gayret
gösteriliyor.