Yazmaya niyet etmiş ama fırsat bulamamıştım. Fırsattan istifade
buyurun.
Biliyorsunuz birkaç hafta önce 250 mezar kapasiteli ve 170
PKK’lının mezarının bulunduğu sözde PKK Şehitliği diye bir yer
törenle açıldı.
Bu törende olan biteni yazmaya gerek yok. Siz zaten ya okumuş ya
da üç aşağı beş yukarı tahmin ediyorsunuzdur.
Hem zaten törene katılıp bebek katili ve terör örgütü lehine
slogan atanlarla BDP’li milletvekillerine devlet bir şey
demiyor.
Ben desem kaç yazar.
O yüzden yazmayıp içimden geçirdiklerim; içimde kalsın.
Onları zaten Allah biliyor…
Ama şu unutulmasın.
Bu ülke; bölünmez bütünlüğünü korumak için yıllardır binlerce
şehit verdi. Ve ne yazık ki neredeyse 150 bin civarında da gazimiz
var.
Şaka değil; yüz elli bin…
Hepsinin kanı bir karış toprağımızı vermemek için aktı.
Yani her damlasının kıymeti ölçülemez.
Yani her damlasında büyük vebal var.
Ve o vebalin hakkı ne parayla, ne de başka bir şeyle
ödenmez.
O yüzden bugün bu topraklarda elleri kanlıların şehitlik açılışı
sadece seyrediliyorsa; burada ciddi bir terslik, büyük bir
yanlışlık vardır.
Buradaki vebal ağırdır ve birilerinin sırtına
binmiştir.
Ve inanıyorum ki Allah onları
affetmeyecektir.
Bilir misiniz bilmem ama ülkemizde sadece şehitlerimizin
bulunduğu tek bir şehitlik vardır.
O da Çanakkale Şehitliğidir.
İstiklal için destan yazanların yattığı tek yer elbet sadece
Çanakkale değildir ama resmi olarak tek şehitliğimiz;
Çanakkale Şehitliğidir.
Oysa hem İstiklal Savaşımızda hem de bu ülkeyi bölmek isteyen
hainlerin kalleş kurşunları ile şehit olan evlatlarımız; memleketin
her bir köşesindeki mezarlıklarda yatmaktadırlar.
Bir karış toprağımızı vermemek için ölmüşlerdir ama hak
ettikleri halde mezarlarında bile ayrıcalıkları yoktur.
O yüzden de analarının, babalarının, sevdiklerinin ve
hemşerilerinin yanında yatıyorlar.
O yüzden 170 katile yapılan tören kanıma battı.
O yüzden böyle bir şehitliğe müsaade edilmesi canımı acıttı.
İddia ediyorum araştırsınlar; bu sözde şehitliğin yapıldığı
yerde şehit olan Mehmetçikten akan kan bile o törene katılanları
boğacak kadar çoktur.
Velhasıl varsa bir vebal; bu vebal çok ağırdır.
Bu yük yaşarken nasıl kaldırılır bilemem ama unutulmamalı ki
bir de öbür dünya var.
Ve orada şehitlerin şahitliği bekliyor.