Şehit oğlundan Ataya mektup
Abone olDolmabahçe Sarayı'nın deposundan, Atatürk'e bir Çanakkale şehidinin oğlu tarafından yazılan mektup çıktı. İşte o satırlar;
Çanakkale savaşında babasını kaybeden ve ailesine
bakabilmek için iş isteyen gencin mektubundan çok duygulanan
Atatürk de, bu gence Beyazıt’taki Talebe Yurdu'nda iş
buldu.
Milli Saraylar Daire Başkanlığı bugün "Atatürk ve Milli Saraylar"
adlı bir sergi açacak. Dolmabahçe Sarayı'nın giriş katında açılacak
olan sergide, 43 adet belge ve Atatürk’ün saraylarda çekilmiş 14
fotoğrafı yer alacak. Bunlar arasında Atatürk'ün yaverine hediye
ettiği bir fotoğrafı da bulunuyor. Sergide, Atatürk'ün Dolmabahçe
Sarayı'nda kalan şahsi eşyaları, manevi kızı Nebile Erdebil’in
şahsi eşyaları ile Atatürk'ten iş isteyen bir gencin mektubu da
bulunuyor. Sergi, 16 Kasım tarihine kadar her gün 09:30-17:00
arasında ücretsiz olarak gezilebilecek.
O MEKTUP
Sergide yer alacak bir mektup ise Atatürk’ten iş isteğini içeriyor.
Bu konuyla ilgilenip Beşiktaş Kaymakamlığı'ndan durumun
araştırılmasını ve gence iş bulunmasını isteyen Atatürk’ün, daha
sonra da Beyazıt’taki Talebe yurdunda genci işe yerleştirdiği
anlaşılıyor. Çanakkale savaşında babasını kaybeden ’’ Hüseyin oğlu
Ali’’ adlı Sinop’lu vatandaşın, Atatürk’e yazdığı ‘’Reisi
Cumhurumuz, sevgili Atatürkümüzün yüce önüne’’ diye
başlayan ve 72 yıl sonra gün ışığına çıkan mektubu şöyle:
‘’Ben yurt ödevini Selimiye topçu kıtasında yapmış ve babasını,
Çanakkale savaşının yüksek istişarelerinizde, yurdu tarihe geçen
bir kahramanlıkla korurken, şehit veren bir Türk evladıyım.
Çelikten kollarım ve sarsılmaz bir metanetim var. Şehit babamın
bana bıraktığı üç küçük kardeşimle, zavallı anamın ve iki de
yetimin ve iki de malul halamın iştiraki ile sekiz kişilik bir
ailenin, hem koruyucusu hem de ekmek getiricisiyim. Bu zavallı
ailenin benden başka hiç kimseleri yok. Çok düşkün ve sefiliz.
Onları beslemek için yurdun her yerinde herhangi bir işle,
çalıştırılmaklığım için başvurmadığım yer kalmadı.
İlkokulu bitirmiş, çok sağlam ve gürbüz bir Türk yiğidi olan ben
fabrikalar doldurup, eşsiz yaptığınız bu cumhurluk toprağında her
hangi bir tavassuttan mahrum olmaktan başka hiçbir kabahatim
olmadığı halde, ben kendim ve hem de şehit babamın bana bıraktığı
anam ve yavrularını açlıktan inletiyorum. Milli Saraylar Müdürüne
dört ay önce bir dilekçe verip korunmamı yalvarmıştım. Belki de
kayboldu. Bütün ulusu kurtaran varlığınıza bu ikinci dilekçem ve
gözyaşlarımla sığınır, çok sevdiğinizi iyi bildiğim şehit
yavrularından biri olan bana acımanızla bir iş verilmesi için
yüksek buyruklarınızı yalvarırım.
Sevgili önderimiz…
Boyabat Benlibelen köyünden, Çoraklı
oğullarından, Beşiktaş Akaretler, 3 numaralı,
Hakkının kahvesinde sakin Hüseyin oğlu Ali…
(Bugün)