Savcı rektörden açıklama istememiş
Abone olİnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çelik, Ergenekon soruşturması kapsamında kendilerinden belge istenmediğini açıkladı.
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik, "Ergenekon"
soruşturmasını yürüten savcılardan Zekeriya Öz'ün soruşturma ile
ilgili kendilerinden belge istemediğini, soruşturma kapsamında
tutuklanan eski rektör Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun avukatının,
üniversitede konferansa katılmış bir konuğun konuşma içeriğini
istediğini bildirdi.
Prof. Dr. Çelik, düzenlediği basın toplantısında, görevde bulunduğu
süre içerisinde yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Bir
gazetecinin "Ergenekon" soruşturmasını yürüten savcılardan Zekeriya
Öz'ün üniversitenin eski yöneticilerine ait bazı belgeler
istediğine ilişkin sorusunu yanıtlayan Prof. Dr. Çelik, böyle bir
şeyin doğru olmadığını ifade etti.
Çelik, "Bizden herhangi bir belge istemedi. Sadece eski rektör
Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun avukatı buraya konferans için gelen
bir konuğun konuşma içeriğini istedi. Genel sekreterimiz tarafından
çıkarılan konuşma metni gönderildi. Üniversitemizin bunun dışında
Ergenekon'la bir ilgisi olamaz" dedi.
Türkiye'deki üniversitelerin bugüne kadar çok kötü idare edildiğini
savunan Çelik, göreve geldiği günden beri herhangi bir beklenti
içine girmediğini, ekmeğini yediği, suyunu içtiği Malatya'ya diyet
borcu olduğunu ifade etti.
İnönü Üniversitesi'ni bulunduğu yerden alıp, kurumsallaştırarak
başka bir yere getirmeyi amaçladığını dile getiren Çelik,
üniversitenin son derece demokratik bir yapıya sahip olduğunu
savundu.
Çelik, "Rektör yardımcılarımdan biri önceki dönemde aday olan
sosyal demokrat bir arkadaşım, diğer ise TÜBİTAK bilim ödülü sahibi
bir arkadaşım. Üniversitedeki hiçbir arkadaşım, ideolojik
ekseninden dolayı bir araya gelmiş ve üniversite yönetiminde
görevlendirilmiş insanlar değildir. Yürekleriyle iş yapacaklarına
inandığım insanlardır" diye konuştu.
"3 tane öğrencinin dağa çıkarılmasına mı hizmet
edeceğiz?"
Battalgazi Erkek Öğrenci Yurdu'nda karşıt öğrenciler arasında çıkan
olaylara da değinen Çelik, "İnsanlara zulmedip, 3 tane öğrencimizin
dağa çıkarılmasına mı hizmet edeceğiz? Onların devlete karşı
mücadelesini demokratik yollarla yaparak kendi kontrolümüzde
devletin saygın vatandaşları olması işiyle mi uğraşacağız?"
dedi.
Bugüne kadar üniversite içerisinde herhangi bir olay olmadığını,
üniversite dışında iki öğrencinin siyasi olaylardan dolayı
bıçaklanmasının üzücü olduğunu vurgulayan Çelik, "Bugüne kadar bu
işleri provoke etmek isteyen farklı niyetli insanlar olacaktır.
İnönü Üniversitesi, Türkiye'nin en huzurlu üniversitelerinden
birisi. Birkaç kendini bilmez ve farklı niyetli insanın olduğunu
biliyoruz. Bunları emniyetimiz ve belirli güçlerle takip ediyoruz.
Kimseye pabuç bırakmayız. O işleri yapanlar hakkında da soruşturma
devam ediyor" şeklinde konuştu.
"Üniversiteler her türlü düşüncelerin konuşulduğu
yerdir"
İnönü Üniversitesinin, demokrat bir üniversite olduğuna vurgu yapan
Çelik, "İnsanlar birbirine hakaret etmediği, birbiriyle kavga
etmediği sürece medeni sınırlar içerisinde düşüncelerinin
dillendirecektir. Üniversiteler her türlü düşüncelerin hür ve
bağımsız olarak konuşulduğu, her türlü soruların, düşüncelerin
cevaplandırıldığı yerlerdir. 24 bin öğrencimiz var. Bu işlerle
uğraşan öğrencilerimiz 100'ün altında. Güvenlik güçlerimiz ve
üniversite yönetimimiz bunları birebir tanıyoruz. Birtakım
konularda hoşgörülü davranılmadığı zaman olaylar daha büyük boyuta
tırmanır. Bizim tarzımız anarşiye, terörizme yol vermek değil.
Sevecen, babacan tavırlarla anarşizmi terörizmi ortadan kaldırmak.
Birisine bir cop attırdığınız zaman ölünceye kadar devlete düşman
olur" ifadelerini kullandı.