Sarkozy'nin yenilgisi kafa karıştırdı
Abone olSarkozy’nin merkez sağ müttefikleri Fransa’daki Pazar günü yapılan yerel seçimlerde büyük hezimete uğradı.
Sosyalist Parti ve müttefikleri ulusal düzeyde oyların yüzde
54’ünü elde ederken Sarkozy’nin bloğu yüzde 36’yla 50 yıldan fazla
süredir görülen en kötü sonucu almış oldu. Seçim sonuçlarının yol
açtığı bazı tartışmalar şöyle:
MERKEZ SAĞ PARTİ NEDEN BU KADAR AĞIR BİR YENİLGİ ALDI?
Ekonomideki zayıflama ve işsizliğin yükselişinin yarattığı etki
ağır oldu. Bakanların, Avrupa’nın geri kalanındaki durumun daha
kötü olduğu yönündeki açıklamaları bir işe yaramadı. Sarkozy’nin
oğlunun önemli bir pozisyona getirilmesi dahil bir dizi tartışma da
olumsuz etki yaptı. Ancak bu sonucun asıl sebebi 2004’ten bu yana
Sosyalistlerin bölgesel yönetiminden memnun kalan seçmenin oyunu
yine bu yönde kullanması oldu.
BU SONUÇ SARKOZY’NİN 2012’DE BAŞININ DERTTE OLDUĞUNU MU
GÖSTERİYOR?
Sosyalistlerin 2004 yılında yapılan yerel seçimlerde de 22 bölgeden
20’sini kazandığını ancak 2007’de yapılan başkanlık ve parlamento
seçimlerinde başarısız olduğunu unutmamak gerek. Bu seçimin
Fransa’da solun gücünü artırdığı şüphesiz ancak sol bloğun hala
2012 seçimlerinde Sarkozy’nin karşısına çıkabilecek güçlü bir adayı
yok. Dahası iç çekişme tehlikesi de sürüyor. Ekonomi de önümüzdeki
iki yıl içinde muhtemelen toparlanacak, bu da merkez sağın işine
gelecek. Ancak 18 ay önce ortalığın Sarkozy için süt liman olduğu
düşünüldüğünde bugün işi çok daha zor görünüyor.
SARKOZY İKTİDARINI YENİDEN KAZANMAK İÇİN KABİNESİNDE DEĞİŞİKLİK
YAPACAK MI?
Geçmişte yaşanan seçim bozgunlarının ardından başkanlar suçu
bakanlarının üzerine atıp kabinelerinde değişikliğe giderdi.
Sarkozy bu sefer büyük değişiklikler yapacakmış gibi görünmüyor.
Başbakan François Fillon da yerini koruyacak. Ancak Pazar gecesi
kaynaklar uygulanacak bir “teknik” değişikliğin başta beklenenden
daha kapsamlı olabileceğini ifade etti. Seçim sonrası değişikliğin
muhtemel kurbanları arasında Şehir Planlamadan sorumlu Devlet
Bakanı Fadela Amara ve Sağlık Bakanı Roselyne Bachelot var. Pazar
günü kendi seçim bölgesinde çok kötü bir sonuç elde eden Çalışma
Bakanı Xavier Darcos, yeni bir “emeklilik bakanlığı” pozisyonunun
yaratılmasıyla emekli maaşlarıyla ilgili yaklaşmakta olan reform
süreci üzerindeki kontrolünü kaybedebilir. Konumu genel olarak
zayıf görülen Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner muhtemelen şimdilik
yerinde kalacak. Eğer Kouchner gönderilirse yerine Ekonomi Bakanı
Christine Lagarde’ın geçebileceği söyleniyor.
SARKOZY REFORM AJANDASINI YENİDEN DEĞERLENDİRMEK ZORUNDA KALACAK
MI?
Bütün bakanlar Pazar günü yenilgiye uğradıklarını kabul etseler de
emekli maaşları sistemi ve adalet sisteminin yeni kurallarıyla
ilgili reformlara devam etme sözü de verdiler. Ancak sol oyların
gücü, özellikle hükümet emeklilik yaşını 60’ın üzerine çıkarırsa
muhalefetin alevlenebileceğine işaret ediyor. Fransa’nın en önemli
işçi sendikası şimdiden Salı günü maaşlar ve emekli aylıklarıyla
ilgili ülke çapında gösteriler yapılması çağrısı yaptı. Sarkozy
2011’de G8 ve G20 zirvelerinde başkanlık sandalyesine oturacak ve
bu koltukta geçirdiği sürenin politikalarına karşı düzenlenecek
büyük protestolarla bozulmasını istemiyor. Cumhurbaşkanı önümüzdeki
yılın ikinci yarısında reformlarda yaşanacak duraklamanın işaretini
şimdiden verdi.
BU OYLAMANIN SONUCUNDA SOSYALİST LİDER MARTINE AUBRY’NİN DURUMU NE
OLACAK?
Fransa’da 35 saatlik çalışma haftası fikrinin mimarı olan Aubry’nin
Sosyalistlerin lideri olarak ilk yılı çok hoş geçmedi. Dolayısıyla
yerel seçimlerde alınan bu zafer hem Aubry’nin duruşunu
güçlendirecek hem de parti içindeki kan davalarını sonlandırma
çabalarına katkı yapacak. Bu başarısı Aubry’i aynı zamanda 2010
başkanlık seçimleri için de güvenilir bir aday haline getiriyor.
Ancak adaylık için adı geçen tek isim o değil. Sosyalistlerin
2007’deki adayı Segolene Royal’in Pazar günkü performansı partideki
diğer herkesin üzerindeydi. Ülkenin batısındaki seçim bölgesinde
Royal oyların yüzde 60’ını elde etti. Öte yandan partinin François
Hollande ve IMF Direktörü Dominique Strauss-Kahn gibi diğer önemli
isimleri de potansiyel adaylar. Bu da yerel seçim kampanyası
sırasında kurulan birliğin uzun ömürlü olmayacağını gösteriyor.
AŞIRI SAĞCI MİLLİYETÇİ CEPHE SEÇME ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİ YENİDEN Mİ
KEŞFETTİ?
Jean-Marie Le Pen’in Milliyetçi Cephesi, 2007 ve 2009 seçimlerinde
yaşanan iki felaketten sonra bu ay seçmeniyle yeniden buluştu. Hem
Le Pen hem de kızı Marine Fransa’nın en kuzey ve en güney uçlarında
girdiklerdi yarışlardan yüzde 22’lik oyla çıktı. Bu da hem
Fransa’da aşırı sağın gücünden hiçbir şey kaybetmediğini hem de
Milliyetçi Cephe’nin ne kadar geniş bir kitleye seslendiğini
gösterdi. Bu durum sert güvenlik ve göç politikalarıyla aşırı sağı
etkisiz hale getirdiğine inanan Sarkozy için bir alarm zili olacak.
Ancak Milliyetçi Cephe, 2012’de sandıktan çıkmakta zorlanabilir.
Bunun da iki nedeni var: Birincisi partinin kasasında çok parası
yok. İkincisi de 81 yaşındaki Başkan Jean-Marie Le Pen’in yakında
emekli olması durumunda parti içinde bir liderlik savaşı yaşanması
mümkün.