Sarıgül olayının bir benzeri
Abone olNokta dergisinde yayınlanan haberler CHP belediyelerine yaramıyor.Daha önce Mustafa Sarıgül'le ilgili yapılan haberlerin benzerleri şimdi de Selami Öztürk'e yöneldi.
CHP`li Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül`ün ardından bu kez
de Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk hakkında yolsuzluk
iddiaları ortaya atıldı. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişi
Tamer Akalın tarafından yazılan raporda, Öztürk`ün kamu
görevlilerine sahte evrak hazırlattırıp kurdukları kooperatif
aracılığıyla trilyonlarca liralık haksız rant aktardığı ileri
sürüldü. CHP`de partiden kesin ihracı için düğmeye basılan Şişli
Belediye Başkanı Sarıgül ``sıkıntısı`` sürerken, bu kez de Kadıköy
Belediye Başkanı Öztürk hakkında iddialar gündeme geldi. Nokta
dergisinin son sayısındaki haberde, İçişleri Bakanı`nın izniyle
Bakan adına soruşturma yürüten Mülkiye Başmüfettişi Akalın
tarafından yazıldığı belirtilen rapora yer verildi. Mülkiye
Başmüfettişinin raporuna göre, Başkan Öztürk, 1994 yılında Belediye
Meclisi`nden hukuka aykırı aldığı yetkiyi, soruşturma geçirmesine
ve yargılanmasına rağmen kullanmaya devam etti. Aynı yetkiye
dayanarak, Kadıköy`de hemen her kesimde görev alan kamu
görevlilerinin kurdukları 29 ayrı kooperatife ``Yoksul ve Muhtaç``
belgesi aldırtarak, Hazine arazilerini çok ucuz ve 10 yıl vadeyle
verdi. Üst düzey bazı gazete yöneticilerinin, adliye mensuplarının
ve emniyet görevlilerinin de kurulan kooperatiflerde adlarının
geçtiği belirtildi. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişi Akalın,
Kadıköy Belediye Başkanı Öztürk`ün Belediye Meclisi`nin 1994
yılında aldığı genel yetkiye dayanarak 1580 sayılı Yasa`nın 70`inci
maddesine, Danıştay ve Yargıtay içtihatlarına, 775 sayılı Gecekondu
Kanunu`nun 25 ve 26`ncı maddelerine aykırı hareket ettiğini ve
TCK`nın 240`ıncı maddelerine göre, ``Görevi kötüye kullanmak`` suçu
ile TCK`nın 230`uncu maddesine göre ``Görevi ihmal`` suçu
işlediğini iddia etti. Akalın`ın raporunda olay şöyle anlatıldı:
``Bu olay, son yıllarda ülkemizde çok görülen tipik bir Gecekondu
Önleme Bölgesi yolsuzluğudur. Kamusal erk ve yetki kullanan bir
kısım bürokrata belediyelere anlaşmalı bir şekilde yıllık gelirleri
ve mali varlıkları konusunda `yalan` beyannameler düzenlendi. Buna
göre 775 sayılı Yasa ve uygulama yönetmeliği hükümlerine uyularak,
ucuz ve on yıl ödeme şartları içinde arsa tahsis edildi. Bunun
hukuksal tanımı: `Kanunumuza karşı hile yöntemiyle haksız çıkar
sağlamaktır` Bu uygulama maalesef çok yaygınlık kazanmış, büyük
şehirlerde gelişme bölgelerinde orman içi ve orman kenarı yerlerde,
lebideryada Gecekondu Kanunu kapsamında, hatta villa tipi havuzlu
konutlar bile yapılabilmiştir. Bir kısım bürokratta `Gecekondu
Önleme Bölgesi` tiryakiliği başlamıştır. Marmara Ereğlisi`ndeki
deniz kenarında, İstanbul`un geliştirme bölgesinde 775 sayılı
`Gecekondu Kanunu` uygulaması içinde yazlık ve kışlık konut sahibi
olabilmek bu yolla olası hale gelmiştir.`` Raporda ayrıca, Kadıköy
Ataşehir`in hemen yakınında üyelerin gerçek dışı gelir ve mal
varlığı beyanlarına dayalı olarak Belediye Başkanı tarafından
re`sen ``yetki dışı`` ucuz ve elverişli şartlarda yapılan arsa
tahsisleriyle ilgili olarak Yusuf Suntay ve Celalettin Lekesiz adlı
Mülkiye Başmüfettişlerinin raporuna da dikkat çekildi.
YARGILANMASINA RAĞMEN RANT AKTARMAYA DEVAM Akalın`ın raporunda,
Kadıköy Belediye Başkanı Öztürk`ün daha önce 29 kooperatife yaptığı
arsa tahsislerinde hukuka aykırı hareket ettiği gerekçesiyle ``Ceza
Hukuku`` kapsamında yargılandığı anımsatıldı. Öztürk`ün buna rağmen
emniyet mensuplarıyla usulsüz arsa tahsisine giriştiği savunularak,
``bu cesaret`` şu ifadelerle anlatıldı: ``Ya bazı nedenlerle
duyduğu aşırı güven duygusunun, ya da tahsis yapılan emniyet
görevlileri olunca, vesayet mercii olan İçişleri Bakanlığı`nın
hareketsiz kalarak çifte standart uygular duruma düşeceği
düşüncesinin bir ürünüdür.`` DANIŞTAY`DAN YARGILANMALARINA VİZE
İçişleri Bakanlığı müfettiş raporları karşısında yargılanmasına
karar verdi ve Danıştay İkinci Dairesi`ne gitti. Danıştay Dairesi
de müfettiş raporlarını inceledi. İnceleme sonucunda, Kadıköy
Belediye Başkanı Selami Öztürk, Başkan Yardımcısı Mustafa Demircan,
encümen üyeleri Nejat Tankı, Turgay Kılıç, Hasan Gökpınar, Osman
Nuri Zor, Turan Saraloğlu, Fatih Togay, Teoman Aslan, Ayşe Özen,
Düzgün Meriç, Nilgün Atalay ile Kıymet Takdir Komisyonu üyesi Nazım
Gürel, Leyla Bölen ve Hasan Yörür, memurlar ve diğer kamu
görevlilerinin yargılanması hakkındaki kanunun 9`uncu maddesi
uyarınca yargılanmalarına karar verdi. Danıştay İkinci Dairesi`nden
gelen yargılanmaları yönündeki karar uyarınca İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı Öztürk ve diğer ilgililer hakkında dava açtı. ``Görevi
kötüye kullanma ve görevi ihmal`` suçlamalarıyla açılan dava,
İstanbul 5`inci Ağır Ceza Mahkemesi`nde sürüyor. Sanıklar hakkında
1-3 yıl hapis cezası isteniyor. NETGAZETE