Sanık ve savcı diz dize!
Abone olBeyoğlu Cumhuriyet Savcısı Canpolat, silahlı çatışma sanığı Turan Çevik ile oğlunu ve damadını, üç mahkeme kararına rağmen serbest bıraktı. Fotoğraf her şeyi anlatıyor.
Beyoğlu Başsavcısı Ünal Canpolat'ın, üç mahkeme kararına rağmen
resen serbest bıraktığı, Karaköy'deki silahlı çatışmanın
sanıklarından Turan Çevik, oğlu Ahmet Hilmi Çevik ve damadı Erkan
Yıldız'la yakın dost olduğu ortaya çıktı. Milliyet, Türkiye'nin ilk
hayali ihracatçısı olarak tanınan Turan Çevik'in kızının nikâh
şahitliği yapan Canpolat'ın fotoğraflarını ele geçirdi. Erkan
Yıldız, bir kişinin öldüğü çatışmada olay yerinde bulunan 23
mermiden 11'ini sıkan kişiydi. Canpolat'ın oğlu Berkay Canpolat ise
Ahmet Hilmi Çevik'in iş ortağı.
Milliyet'in ele geçirdiği fotoğraflar, Çevik'in kızı Özgül ve Erkan
Yıldız'ın Erenköy'deki The Green Park Hotel'de yapılan düğünlerine
ait. Son derece keyifli olduğu görülen Beyoğlu Başsavcısı Canpolat,
nikâh kıyıldıktan sonra bir konuşma yaparak genç çifti tebrik
ediyor ve evlilik cüzdanını geline veriyor. Gecenin ilerleyen
saatlerinde Canpolat ve eşinin bulunduğu masaya yeniden uğrayan
gelin ve damat, bir kez daha teşekkür ediyor.
Önce şirket, sonra düğün
Türkiye Ticaret Sicili gazetesindeki bilgilere göre; Ahmet Hilmi
Çevik, Kemalettin Acar, Necati Enver Toptaş, Saadettin Durgun ile
Berkay Canpolat, düğünden beş ay önce, Mayıs 2004'te Birlik Metal
İnşaat Petrol Gıda ve Turizm Dış Ticaret Limited Şirketi'ni kurdu.
100 bin YTL sermayeli şirkete Toptaş ve Çevik 35'er bin, Berkay
Canpolat da 30 bin YTL ile ortak oldu.
Para kavgası ve çatışma
Birlik Metal'in Karaköy Mumhane Caddesi'ndeki merkezinde 9 Kasım
2005'te silahlı bir çatışma meydana geldi. Polis raporlarına göre
olay, Birlik Metal'in gayri resmi ortağı Turan Çevik, ortakları
Ahmet Hilmi Çevik, Saadettin Durgun ve şirkette görevli Erkan
Yıldız ile Titiz Tekstil'in gayri resmi ortağı Hacı Erdoğan, resmi
ortakları Uğur Zorba ve Murat İnce arasında gerçekleşti.
Soruşturmaya göre, tefecilik yapan Hacı Erdoğan piyasadan topladığı
çek ve senetleri Turan Çevik'e satıyordu. Bu alışveriş beş yıldan
fazla devam etti. Olaydan bir süre önce Erdoğan'ın Çevik'e verdiği
30 bin YTL'lik çekin ödenmemesi sonucu Titiz Tekstil'e haciz işlemi
yapıldı. Bu konuyu görüşmek için ortaklarıyla Karaköy'deki işyerine
giden Erdoğan öldürüldü. Damat Erkan Yıldız, Saadettin Durgun ve
Uğur Zorba da yaralandı. Olay yerinden firar eden hafif yaralı Uğur
Zorba ve Murat İnce 15 Kasım, Ahmet Hilmi Çevik ve Erkan Yıldız 25
Kasım, Turan Çevik ise 1 Aralık'ta tutuklanarak cezaevine
konuldu.
Beşiktaş'taki İstanbul Başsavcılığı, organize suç örgütü niteliği
olmadığı için dosyayı 15 Aralık'ta Beyoğlu Cumhuriyet
Başsavcılığı'na gönderdi. Savcı Faysal Akpolat, Turan Çevik'in
serbest bırakılması için altı gün sonra Beyoğlu Nöbetçi 2. Sulh
Ceza Mahkemesi'ne yazı yazdı. Ancak mahkeme 22 Aralık'ta, Çevik
hakkında uygulanacak cezanın üst sınırını ve dosyadaki ekspertiz
raporlarına göre, suçun işlendiği hususunda kuvvetli şüpheler
bulunmasını dikkate alarak tahliye talebini reddetti. Akpolat
karara itiraz etti.
Başsavcı devreye girdi
Talebi ikinci kez reddedilen Akpolat, bu kez bir üst mahkeme olan
Beyoğlu 5. Asliye Ceza Mahkemesi'ne itiraz etti, yine sonuç
alamadı. Bu kararın ardından devreye giren Başsavcı Canpolat, Turan
Çevik, Hilmi Çevik, Erkan Yıldız, Murat İnce ve Uğur Zorba'yı
CMK'nın 103. maddesine göre resen tahliye etti.
Konunun gazetemizde yer almasından sonra Adalet Bakanlığı Canpolat
hakkında soruşturma başlattı.
Damadın silahından 11 kurşun
Polis, olay yerinde bulunan 23 adet boş kovandan 11'inin Erkan
Yıldız'ın, 4'ünün öldürülen Hacı Erdoğan'ın tabancasından çıktığını
tespit etti. 8 kovanın ele geçirilemeyen bir silaha ait olduğu
belirlendi. Erdoğan'ın vücudunda 8 kurşun ve biri öldürücü 2 bıçak
darbesi bulunuyordu. Bıçağı da Ahmet Hilmi Çevik'in kullandığı
dosyada yer aldı.
Haber: Lube Ayar
Kaynak: www.milliyet.com.tr