Samet Aybaba: Yabancı sayısı serbest ama kriterli olmalı
Abone olBursaspor Teknik Direktörü Samet Aybaba, yabancı sınırı tartışmalarına ilişkin, "Sayı serbest ama kriterli olmalı. Bunun başarabilirsek bundan geri dönüş olmaz. Ama başka güçler yabancı sayısı serbest olsun kim olursa olsun getirelim diye düşünüyorlar, onların ne amaca hizmet ettiğini benden daha iyi biliyorsunuz" dedi.
Sezon başından itibaren sakatlıklar konusunda büyük sıkıntılar
yaşadıklarını belirten Aybaba, “Sakho’nun uzun bir sakatlık süreci
var, istediğimiz şeyleri bu süreçte gerçekleştiremedik. Tunay da
iyi bir duruma geldiğinde sakatlık yaşadı. Şimdi tam takım olarak
hazırlanıyoruz. Önümüzdeki Alanyaspor maçında sakat oyuncumuz
kalmayacak. Barış’ın da sakatlığı vardı, o da katılacak. Biz
aslında her şeyi kazanmaya yönelik yapıyoruz. Özellikle de son
Galatasaray maçında, rakibe pozisyon vermedik. Özellikle ilk yarı
çok iyi oynadık. Ne zaman o golü yedik, ondan sonra takımın iştahı
ve temposu düştü. İşte bizim orada, bizim onlara destek verecek
duruma gelmemiz lazım. Soyunma odasında biraz bunu toparlamaya
çalıştık ama olmadı” diye konuştu.
"ÖNÜMÜZDE 5 DEPLASMAN VAR, BÖYLE OYNARSAK HEPSİNİ
KAZANABİLİRİZ"
Zor bir fikstür sürecini geçtiklerini belirten deneyimli
çalıştırıcı, “Önümüzde 5 tane deplasmanımız var. Hepsini eğer böyle
oynarsak kazanabiliriz. Bizde eksik olan şey nelerdi? Şans faktörü
hiç yanımızda olmadı. Hakem arkadaşlar ve özellikle VAR sistemi
aleyhimize işledi gibi bir durum ortaya çıktı. Bütün futbol
severlerin ortak görüşü oldu; ‘Bursaspor, VAR’dan en fazla
etkilenen takım. Nereden baksanız 8-10 puan kaybetti’ diye bir
düşünce var. Takım halinde bütünlüğü sağlayacağız, sakat
oyuncularımız da geldiğinde, maçlara tek tek bakacağız. Bunları
doğru planlayıp bu 5 deplasmandan en az 2 galibiyet almamız
gerekiyor. Diğer maçlarda da yenilmememiz ve içerideki maçlarımızı
da kazanmamız gerekiyor. Bunların hesaplarını, planlarını yaptık. O
doğrultuda çalışacağız. Bütün bunları gerçekleştirmek için de
arkamızda Bursa şehrini görmemiz lazım. Onların da bu toparlanma
sürecinde bize destek vermesi lazım” şeklinde konuştu.
"14 PUAN HEDEFLİYORUZ"
Futbolcuların genel görüntüsünün sorulması üzerine ise Aybaba,
“Genel tablo düşük, biraz korkuyorlar. Tedirginler. Özellikle
Galatasaray maçının devre arasında hepsinin kafası önünde, 2-1
galiptik biliyorsunuz. Defalarca söyledim, ‘Biz galibiz’ ama
ürküyorlar ve çekiniyorlar. Onun için destek vereceğiz. Önümüzde 8
haftalık periyot var, oynayalım. Kim doğru, kim yanlış yaptı, bizim
eleştirimiz var, sizlerin de eleştirileri olabilir. 14 puan
hedefliyoruz. Fikstürü zor takımlar var. Onlardan da belki aşağı
düşen ekipler olabilir. O kadar kısa bir band içerisindeyiz ki 5-6
puanımız olsa 6’ncıyız, nasıl gideceği çok önemli. Oynadığımızın
karşılığını alamadık. Oyuncularımızdaki düşüş de belki bundan
kaynaklanıyor olabilir. Psikolojik olarak baskı yapıyordur. Her
oyuncumuza her türlü desteği vermemiz lazım” ifadelerini
kullandı.
"GENÇ OYUNCULAR ŞANSLARINI KULLANAMADILAR"
Genç oyuncuları çok sevdiğini ve onları futbolun içerisine katmanın
en büyük istekleri olduğunu dile getiren Aybaba, “Başladığımızda 14
tane altyapıdan oyuncu aldık. Büyük bir kısmına da çok şans verdik.
İlk 11 başlattık. Biz bir oyuncuyu bir yere getirmeye çalışıyoruz,
coşkulu bir şekilde destek veriyoruz, eğitiyoruz, öğretiyoruz,
kolay iş değil bu. Neler yapması gerektiğini söylüyoruz ve onlara
şans veriyoruz. Sonrasında O artık benden çıkıyor. Artık onların bu
şansı nasıl kullandığı önemli. Oyuncu çıkacak, bu şansı doğru
kullanacak ve oynamaya devam edecek. Maalesef bizim genç
arkadaşlarımız defalarca verdiğimiz şansları doğru kullanamadılar.
Doğru kullanılmayan bir hamle sonrasında yeniden süreç ister. Hem
takımın sıralamasındaki durumu iyi değil, tecrübeli oyuncu daha mı
iyi olur düşüncesi oluyor. İlk yarıda genç oyuncularımızı oynattık
bu denli baskı ve stres de yoktu, cevap veremediler. Bir süreç
içerisinde kendilerini yeniledi, yenilediler, yenilemezlerse
arkadan gelen daha gençler var. Sonrasında Bursaspor’un artık
U17’ye U19’a yönelmesi lazım. Daha önce oynattığım genç oyuncuların
hepsi cevap verdi. Milli takımlara gittiler, bu grup maalesef
onlardan beklediğimiz şeylere cevap veremedi. Bu başlayınca
altyapıdaki oyuncuların da coşkusu artar, buradaki kötü durum orada
da tıkanıklığa neden oldu. Geçen gittim oraya, hem hocalar ve
oyuncular mutsuzdu. Başaramamanın verdiği sıkıntı vardı. Bu
oyuncular hala içimizdeler ama şanslarını iyi kullanamadılar”
şeklinde konuştu.
"3-4 OYUNCUMUZ DAHA MİLLİ TAKIMA GİTMEYİ HAK
EDİYOR"
Milli takıma alınan ve alınmayan Bursasporlu oyunculara ilişkin
gelen bir soruyu da yanıtlayan Aybaba, “Milli takımın hocası
değişti. Beni de aradı, kendisiyle konuştuk, oyuncularla ilgili
bilgileri paylaştık. Bizim görevimiz milli takıma destek vermek.
Değişimden kaynaklanan bir süreçtir diye düşünüyorum ama zaman
içerisinde oyuncularımızın 3-4 tanesi daha milli takıma gitmeyi hak
ediyor diye düşünüyorum. Milli takım da yeni oluştu, Şenol
hoca zaten tecrübeli. Bence Şenol hocanın etkisi de olacak. Zor
maçlar. Eski coşkulu Milli takım ruhunu kaybettik, kendi ligimizden
iskelet oyuncu oluşturamadık, gurbetçi arkadaşlarımıza yönelik
planladık ve soyunma odasında o coşkuyu ve ruhu yaşatamadık. Sahaya
yansıyamayınca da seyredenler de bunu yaşayamadı. Şenol hocaya da
başarılar diliyorum” dedi.
"TRABZONSPOR'UN BİZİM GİBİ DÜŞÜNEN AMA DAHA COŞKUYLA
OYNAYAN GENÇ KADROSU VAR"
Küme düşmeme mücadelesi veren takımlar arasında en az mağlup olan
ekip olduklarını söyleyen Aybaba, iç sahada oynayacakları
Trabzonspor maçına ilişkin görüşlerini de şu şekilde dile
getirdi;
“Trabzonspor iyi takım. Genç oyuncular bir adım öne çıktı. Ünal hoca ile aynı düşüncedeyizdir, çok severim. O da yürekli ve cesaretlidir bu konuda. O verdi, o oyuncular kullandı. Trabzonspor bunun meyvelerini yiyor, uzun yıllar da yiyecek. Biz bir yerde eksik kaldık, Trabzonspor bunu başardı. Onların bizim gibi düşünen ama daha coşkuyla oynayan genç bir kadrosu var. Zor ve iyi bir maç olur diye düşünüyorum.”
"HER OYUNCUMUZ KIYMETLİ"
3 yıllık mukavelesi olduğunu yineleyen Aybaba, sezon sonunda ise
yönetim ile birlikte görüşme yapacaklarını söyledi. Latovlevici ve
Shehu’nun performansını da yorumlayan deneyimli çalıştırıcı, “Shehu
çok kaliteli iyi bir oyuncu, çok da karakterli bir insan. İnanılmaz
katkısı var, daha da artar diye düşünüyorum. Birkaç gün fazla izin
verdim. Latovlevici, Romanya’dan bir arkadaş getirdi kondisyoner.
Niye gerek duyuyorsun diye sordum, daha iyi yapmak istediğini
söyledi. Bunun daha iyisini yapamazsın korumaya çalış dedim.
Latovlevici bizi dinlemedi, çok fazla çalışmaya başladı. Sahanın
içerisinde çok fazla rol almaya başladı o da O’nun oyun karakterine
uygun değil, o nedenle düşüşe geçti. Bu nedenledir diye
düşünüyorum, toparlayacağım diyor. Her oyuncumuz kıymetli, tek
başına çok katkısı oldu. Keşke bizi dinleseydi, anlatmaya
çalıştıklarımız hem oyuncunun, hem takımın menfaatidir”
açıklamasını yaptı.
"3 MAÇ DAHA KAZANABİLSEYDİK, BURSASPOR GÜNDEMİN BİRİNCİ
TAKIMIYDI"
Bursasporlu futbolculara kendi evlatları gibi baktığını sözlerine
ekleyen Aybaba, “Takımımızda disiplinsizlik yok. Anlık tepkiler
oluyor, önemli olan bu sürecin devam etmemesi. Anlık olduğunda işe
tepki oluyor, devam eden bir şey de bizim sorunumuz oluyor. Lima’ya
ceza verdik. 2 gün koşturduk. Bir oyuncu saygısızlık yaparsa
Bursaspor markasına yapıyor. Ceza verip anlamaları lazım. Bütün
oyunculardan memnunum, hepsi çok istekli. Bazı oyuncularımız
yüklemek istediklerimizi kaldıramadı, her şeyi biliyoruz görüyoruz
ama burada gerçekten aile ortamı var. Sıkıntılarımızı aşmak için
her şeyi yapıyoruz. Keşke berabere kaldığımız maçlardan 3 tanesini
kazanabilseydik, şu anda Bursaspor gündemin birinci takımıydı. Bu
imkanlar, oyuncu kadrosu ve düşüncesiyle Türkiye’nin gündemindeki
takımdı. Bu kadar düşük bütçe ile bu kadar yerli oynatarak, bu
kadar istekli ve coşkulu oynayarak Türkiye’nin en önemli markasıydı
bence” diye konuştu.
"HİÇBİR TEKNİK DİREKTÖR EKONG'U GÖNDERİP 22 YAŞINDAKİ
ERTUĞRUL'U GETİRİP TAKIM KAPTANI YAPIP OYNATMAZ"
Kadroya alınmayan oyuncular ile ilgili de konuşan Aybaba, “Alper
Ademoğlu’nun kiralık gitmesi yönünde plan yaptık. Takımımızın
içerisine oynayabilecek düzeyde değil kendini geliştirmesi lazım.
Ali Akman çok küçük daha. Ali Akman oynasa, bu psikolojik baskı
altında nereye koşacağını şaşırır. Sakho’nun sakatlığı vardı
elimizde bir tek Umut Nayir vardı forvette. O açıdan Kubilay
Kanatsızkuş’un gelmesi cazip oldu. Oyuncumuz, kullanmak zorundayız.
Futbolun içerisindeki her şeyi güzelleştirmek isterim. Galatasaray
maçının bir sürecinde 3 santrfora döndük. Çünkü buna dönmek, kenar
orta yapma değil. 3 santrfora döndüğünüzde kenar orta, ortadan
kalkar. Doldur-boşalttır, kısa süreç içerisindedir, o zaman kaleci
de stoper de bekler de uzun oynar. Topu kenarlara taşıyamayız çünkü
rakip 10 kişi orada duruyor. Orada becerili oyuncumuzun
yapabileceği bir şey kalmıyor. Saivet ilk yarının sonunda
becerisiyle golü attı, ama o son dakikalardaki süreçte onu
yapabilecek alan yok. Uzun oynuyoruz, bu bir düşünce. Böyle
maçlarda goller attık, Fenerbahçe maçında 2 santrfora döndük çok
gol kaçırdık, bir tane de attık” diyerek sözlerine şöyle devam
etti:
“Hiçbir teknik direktör Dünya Kupası’nda oynayan Aziz Behich’i gönderip Boluspor’da oynayan Umut Meraş’ı alıp oynatmaz, hiçbir teknik direktör Dünya Kupası oynayan Ekong’u gönderip 22 yaşındaki Ertuğrul’u getirip takım kaptanı yapmaz. Ama biz şu 5 puan bandına sıkıştık kaldık, bütün bunları doyasıya yaşayamadık. Her teknik direktör yöneticiye istediğini al der, 27 milyon Euro’luk bir bütçeyi 13 milyon Euro’ya düşürmez. Maalesef 5-6 puanlık yukarı doğru sıralamada hamlemiz olsaydı şu anda biz bunları Türkiye’de anlatıyor olurduk, örnek olmuştuk. Hiçbir teknik direktör ilk 11’de yerli 8 oyuncuyla sahaya çıkmıyor. Biz bunların hepsini geliştirdik ama maalesef üzüntümüz niye bunları yaşıyoruz. Aslında bunları yaşamamamız lazım. Oraya sıkıştık kaldık, keşke 6 puanımız daha olsaydı ki hak ettik de. Kaçırdığımız penaltılar, yediğimiz goller bizi bu noktaya getirdi. Artık önümüzde 8 maçımız var kenetleneceğiz. Taraftarımıza tekrar teşekkür ediyorum, büyük gücü arkamıza aldık. Sokağa çıktığımda hiçkimse Yusuf Erdoğan’ı istemiyordu şimdi Yusuf bitime 5 dakika kala niye oyundan çıktı diye konuşuluyor. Bu çok güzel bir şey, acayip mutlu oluyorum. Demek ki oyuncuyu kazanmışız. En iyi oyuncumuz hücumdaki Yusuf diyoruz. Biz bunları keyif ile anlatamıyoruz.”
"YABANCI OYUNCU SAYISI SERBEST AMA KRİTERLİ
OLMALI"
Çok üzüntülü olduğunu ve 3 gün uyuyamadığını da söyleyen Aybaba,
son olarak yabancı kuralına ilişkin de “Rakamlarla bu iş düzelmez.
Futbolun sistemi oldu. 20 senedir söylüyorum, yapmayın.
Kurtuluşumuz altyapı, doğru hocaları getirelim, ücretlerini doğru
verelim, çocuklarımızı doğru eğitelim diyoruz hiçbir şey yok. Ben
diyorum ki yabancı oyuncu sayısı serbest ama kriterli olmalı. Bunun
başarabilirsek bundan geri dönüş olmaz. Ama başka güçler yabancı
sayısı serbest olsun kim olursa olsun getirelim diye düşünüyorlar,
onların ne amaca hizmet ettiğini benden daha iyi biliyorsunuz.
Onların hizmetleri başka bir şey” şeklinde görüşlerini
paylaştı.
"EMRE TAŞDEMİR BENİ KİM ALIR DEDİ"
Emre Taşdemir ile defalarca konuştuğunu da söyleyen Aybaba, “Burada
kalmayı düşünmediğini söyledi. Devre arasıydı, bir yere git dedik,
beni kim alır dedi. Böyle bir konuşma geçti. Gitmeyi planlıyorsan
inşallah biri alır dedik, ama onun kafasında bir planı varmış.
Saygı duyuyoruz, gençtir, hata yapar. İnşallah düzeltir ve futbol
ile kendisine katkısı olur. Keşke bizim Umut Nayir de milli takımda
değerlendirilseydi. Ben Umut’u da görmek isterdim” ifadelerini
kullandı.