Sakarya’da üretilen ilk otonom minibüs görücüye çıktı
Abone olTürkiye otobüs pazarının lideri Otokar, Sakarya’nın Arifiye ilçesinde ürettikleri seviye 4 otonom sürüş teknolojisine sahip ve sürücüye ihtiyaç duymadan seyahat edebilen minibüs ile yeni alternatif yakıtlı otobüs ailesinin yeni araçlarını tanıttı.
Otobüs ihracatında 60 ülkeye ulaşan, Fransa, Romanya ve
İtalya'da iştirak şirketleri bulunan ve 6 metreden 21 metreye kadar
farklı uzunluktaki otobüsleri ile Türkiye'nin en geniş ürün gamına
sahip olan Otokar, Sakarya’daki fabrikasında alternatif yakıtlı
otobüs ailesinin yeni araçlarını ve otonom otobüsünü tanıttı.
Bu çerçevede, seviye 4 otonom sürüş teknolojisine sahip e-CENTRO
sürücüye ihtiyaç duymadan seyahat edebiliyor. Trafik kurallarına
uyacak şekilde geliştirilen araç, konumunu hassas bir şekilde
algılıyor. Hava şartlarından bağımsız, gece ve gündüz günün her
saatinde kesintisiz hizmet verebilen araç, belirlenen güzergahta
duraklara yanaşarak yolcuların sorunsuz bir şekilde inip binmesini
sağlıyor. Belediyeler ve operatörlerin beklentileri doğrultusunda
geliştirilen araç, farklı iklim ve hava şartlarında hizmet
verebiliyor. 24 saat kesintisiz taşımacılık hizmeti sunabilen
e-CENTRO, geleceğin otonom araçları için ideal bir platform
sunuyor.
“2022 yılında ciromuzun
yüzde 73'ünü ihracattan elde ettik”
Türkiye'de yapılmayanı yapma hedefiyle yola çıktıklarını belirten
Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, "Küresel pazarlarda elde
ettiğimiz başarılar ve tüm paydaşlarımızın kıymetli katkılarıyla
2022 yılında ciromuzun yüzde 73'ünü ihracattan elde ettik. 2023’ün
ilk 9 ayında da ihracattaki başarımızı yeniledik. Yılın ilk 9
ayında önceki yıla kıyasla ihracatımızı ABD Doları bazında yüzde 84
arttırarak 368 milyon dolar ihracat rakamına ulaştık. Ciromuzu ise
TL bazında 1,5 katına çıkarırken, ABD Doları bazında yüzde 75’lik
artış elde ettik. Ticari araç alanında çok başarılı bir performans
sergiliyoruz, Avrupa başta olmak üzere araç satışlarından elde
ettiğimiz ciromuzun yüzde 71'i ticari araçlardan kaynaklandı"
dedi.
“Son 10 yıllık Ar-Ge
harcamamız 2,1 milyar TL’ye ulaştı”
Türkiye'nin ilk hibrit, ilk elektrikli ve ilk akıllı otobüsünü
üreten Otokar'ın toplu ulaşım trendlerini ve kullanıcı
ihtiyaçlarını önceden tespit edip, buna uygun çözümler
geliştirdiklerini belirten Ticari Araçlar Genel Müdür Yardımcısı
Kerem Erman, "Türkiye'de ve dünyanın dört bir yanında operatörlerin
ihtiyaçlarını uygun maliyetli, çevre dostu ve sürdürülebilir ulaşım
çözümleri ile karşılıyoruz. Ciromuzun yüzde 7’sini araştırma
geliştirme faaliyetlerine ayırıyoruz. Son 10 yıllık Ar-Ge
harcamamız 2,1 milyar TL’ye ulaştı. Küresel iklim değişikliği ve
karbon ayak izini azaltma hedefiyle 2012’de ilk elektrikli
otobüsümüzü tanıttık. Bugün itibarıyla 6 metreden 19 metreye kadar
geniş bir şehir içi elektrikli otobüs ailesine sahibiz. Hedefimiz
alternatifli yakıtlı otobüs ailemizi genişleterek tüm ürün gamımızı
düşük ve sıfır emisyonlu hale getirmek. Doğuştan sıfır emisyonlu
otobüslerimiz, küresel iklim değişikliğinin negatif etkilerini en
aza indirmek üzere dönüşüm içerisinde olan Avrupa pazarının
ihtiyaçlarını şimdiden karşılamaya hazır. Bu değişim, bizi
Avrupa’nın ilk 5’i arasında yer alma hedefimize taşımada kritik
olacak. Bugün tanıttığımız elektrikli araç ailemizin yeni üyeleri
ile pazardaki iddiamızı arttırıyoruz. Avrupa dışı pazarlarda ise
hem dizel hem de alternatif yakıtlı araç satışlarımız devam edecek"
diye konuştu.
"Alternatif yakıt
teknolojilerine uygun olarak tasarladık"
Otokar Ticari Araçlar Mühendislik Grup Direktörü Erdal Usta,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Farklı coğrafya ve iklim şartlarında hizmet veren kent
otobüslerimizden elde ettiğimiz deneyimi ve bilgi birikimini,
kullanıcı beklenti ve ihtiyaçlarını yeni kente yansıttık. Yeni kent
ailesini daha ilk aşamadan alternatif yakıt teknolojilerine uygun
olarak tasarladık. Yeni kentte konfor ön planda tutuluyor. Yeni
şoför kabini, sürücü kumandaları ile sürüş keyfini artırırken, yeni
hava kanalları ve yeni iç tasarımla yolcuların seyahat deneyimini
farklılaştırıyor. Kent ailesinin elektrikli üyesi yeni e-kentte ise
iç mekandaki ferahlık göze çarpıyor. NMC ve LFP teknolojilerine
sahip, 450 kWh ve üzeri kapasitesi arttırılmış bataryalar ile
çalışan araçta, kaldırılan motor odası sayesinde arka yolcu
bölmesinde modüler ve ferah bir iç mekan sunuluyor"
"Su buharı üreterek
zararlı emisyonları büyük ölçüde azaltıyor"
Toplantıda araçlar hakkında bilgi veren Erdal Usta, "Kent
Hidrojen’i Otokar'ın ürün tasarımı ve teknolojisinde geldiği
noktayı göstermesi açısından çok önemli bir adım olarak
değerlendiriyoruz. Kent Hidrojen, karbon emisyonlarının
azaltılması, temiz enerji dönüşümü ve sürdürülebilir ulaşım
politikalarına büyük bir destek sunacak. Kent Hidrojen’de,
yenilenebilir enerjiden ve sudan elde edilebilen bir gaz olan
hidrojen, araç tepesinde bulunan yakıt hücresinde oksijen ile
birleşerek elektrik üretiyor. Üretilen elektrikle çalışan Kent
Hidrojen, sadece su buharı üreterek zararlı emisyonları büyük
ölçüde azaltırken, kentlerde hava kalitesini iyileştirmeye önemli
bir katkı sağlıyor. Araç aynı zamanda plug-in hibrit teknolojisine
de sahip olarak tasarlandı, sürüş esnasında yakıt hücresi kendini
şarj edebiliyor; bu da aracın menzilini artırıyor. 12 metrelik
alçak tabanlı araç, yüksek yolcu kapasitesi ve geniş iç hacmiyle
ferah bir yolculuk vadediyor. 10 dakikadan kısa sürede dolum
yapılabilen Kent Hidrojen, 600 km üzerinde menzil sunuyor"
ifadelerini kullandı.