Said-i Nursi ile Atatürk görüşmesinin kanıtı!
Abone olAtatürk ile Bediüzzaman Said Nursi görüştü mü? Vizyona giren Hür Adam filmindeki tartışma sahnesiyle gündeme gelen görüşmenin yapılmadığı iddia edilmişti ama...
TBMM 1. ve 2. dönem Şebinkarahisar milletvekili Ali
Sururi, Atatürk ile Said-i Nursi'nin yaklaşık bir saatlik bir
görüşme gerçekleştirdiklerini yazdığı meclis anılarında anlatıyor.
Bu önemli görüşmenin Said-i Nursi'nin daha önce gönderdiği mektubun
içeriğinde yer alan 'namaz' uyarısı üzerine yapıldığı dile
getiriliyor.
Atatürk ile Bediüzzaman Said Nursi'nin görüşmesine tanıklık eden
milletvekilinin günlüğüne ulaşıldı. TBMM Birinci ve İkinci dönem
Şebinkarahisar milletvekillerinden Ali Sururi'nin yeni ortaya cıkan
anılarında, Atatürk'ün Said Nursi ile Meclis'teki başkanlık
odasında görüştüklerini ve münakaşa ettiklerini
yazıyor.
HATIRALAR GÜN YÜZÜNE ÇIKTI
Hür Adam filmi ile gündeme gelen Atatürk ile Said Nursi'nin görüşüp
görüşmediği bilmecesine dönemin tanıklarının anıları ile cevap
bulundu. Birinci ve ikinci Dönem Şebinkarahisar milletvekili ve
Başkanvekili (2. Dönemde Kısa bir süre) Ali Süruri'nin (Tönik)
günlüklerinde Atatürk ile Said Nursi'nin görüşmesine yer
veriliyor.
Elyazması ve Nadir Eserler Uzmanı Dr. Niyazi Ünver tarafından
hazırlanarak yayınlanması için Tarih Kurumu'na gönderilen
"Meclisteki Günlerim" isimli eserde Ali Süruri tarihleri ile
birlikte Said Nursie'nin Meclis'te dinleyici locasında
milletvekillerini selamlamasını ve TBMM Başkanlık makam odasında
Atatürk ile yaklaşık 1 saate yakın süren görüşmelerine şahit
olduğunu anlatıyor.
Mecliste alkışlarla karşılandı
TBMM 1. ve 2. Dönem Milletvekili Ali Süruri'nin günlüklerine ulaşan
Yeni Şafak, Mustafa Kemal Atatürk ile Bediüzzaman Said Nursi
görüştüğünü de belgeledi.
Ali Süruri'nin günlüklerinde Said Nursi'nin TBMM'de miletvekilleri
tarafından hoşgeldiniz töreniyle ve alkışlarla karşılandığı
belirtilirken, Atatürk ile yaptığı görüşmenin detaylarına da yer
veriliyor. Elyazması ve Nadir Eserler Uzmanı Dr. Niyazi Ünver
tarafından hazırlanarak tarihe kazandırılmak üzere Türk Tarih
Kurumu'na gönderilen Ali Süruri günlüğü "Meclisteki Günlerim"
ismiyle basılacağı zamanı bekliyor.
MECLİS'TE KARŞILAMA TÖRENİ
Bediüzzaman Said Nursi'nin 9 Kasım 1922'de geldiği Ankara'dan 17
Nisan 1923'te ayrılır. Bu süre içinde yani yaklaşık 5 ay Ankara'da
kalan Bediüzzaman, Hacı Bayram Veli Camii civarında ikamet eder.
Ali Süruri (Tönik) Bediüzzaman Said Nursi'nin Meclis'e geldiği
tarihi 9 Teşrinisani 1338 Perşembe (9 Kasım 1922) olarak anılarına
kaydeder. Meclis'te dinleyiciler locasında oturan Nursi'yi Mebuslar
alkışlarla ve hoşamedi (Hoşgeldin) töreniyle karşılarlar. Ali
Süruri bunu anılarında şöyle dile getirir: "İki gün evvel
Ankara'ya gelmiş olan Bediüzzaman Saidi Kürdî Efendi samiin
locasındaydı. Vilayeti Şarkiye mebuslarından bazısının takriri
üzerine Meclis alkışlarla müşarünileyhe beyanı hoşaşmedi etti.
Kendisi de locada ayağa kalkarak temennayla ve birkaç kere selam
vermek suretiyle teşekkürde bulundu. Bilahare riyaset odasında
görüştük. (1)323'te (1918) gördüğüm Saidi Kürdi hiç değişmemiş ve
ihtiyarlamamış..."
Halife'nin mektubuna itiraz
Atatürk ile Bediüzzaman Said Nursi görüştükleri gün Meclis'in
çalıştığını Halife'nin (Osmanlı Halifesi) TBMM'ye gönderdiği
cevabın okunması ile ilgili tartışmaların yürütüldüğünü söyleyen
Ali Süruri anılarında o gün ile ilgili şunları yazıyor:
"Halife hazretlerinden Meclis'e bir cevap gelmiş. Okunacağı
sırada kaimen dinleyelim diye bir teklif dermeyan olmuş. Derken
gürültü çıktı. Ben de hemen o sırada teneffüs salonuna çıkmıştım.
İçeri girdiğimde münakaşa cereyan ediyordu. Nihayet tayini esami
suretiyle reye kondu. Nisap yok. Badetteneffüs yoklama yapıldı.
Ekseriyet olmadığı taayyün etti. Cevapname okunmaksızın meclis
dağıldı. Celseyi aleni olmadığı için münakaşayı vakıa çok çirkin
oldu..."
"ALİ SÜRURİ KİMDİR?"
DETAYLI BİLGİ DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
Ali Süruri kimdir?
Ali Süruri (Tönik) 1888 yılında Şebinkarahisar'ın Tönik nahiyesinde
dünyaya gelir. Rüştiye tahsili yapan Ali Süruri, bir süre de dava
vekilliği (avukatlık) yapar. I.ve II. Dönem Şebinkarahisar
milletvekilliği görevlerinde bulunan Ali Süruri kısa bir süre de
TBMM başkan vekilliği yapmıştır. Kendisi "sarıklılardan" olmakla
beraber, Mustafa Kemal'in ekibinden olduğu bilinen Ali Süruri
1920-1923 yılları sürecinde günlük tutar. Bu günlükler neredeyse
günü gününe tutar. Süruri 1926 yılında 38 yaşında hayatını
kaybeder.
Namaz kılması için uyarmış
Atatürk ile Bediüzzaman Said Nursi arasında Meclis Başkanlık Makam
odasında geçen ve 1 saat süren görüşmeye tanıklık ettiğini söyleyen
Milletvekili Ali Süruri tarih olarak da 25 Teşrinisani 1338 (25
Kasım 1922) olarak görüşmeyi kaydediyor. Ali Süruri anılarında
görüşme ile ilgili şu bilgileri veriyor:
"Takriben akşam namazı sıralarında Meclis dağılırken baktım, Divanı
Riyaset odasında Kemal Paşa ile Bediüzzaman Molla Saidi Kürdî
arasında bir mübahase var. Ben de dinledim. Bir saat kadar imtidat
(Devam) etti. Mübahasenin iptidası (geçmişi) Beziüzzaman'ın Kemal
Paşa'ya ve daha bazı arkadaşlara yazdığı mektupta namaz kılmalarını
tavsiye etmesi ve mezhebi Şafide terki salâtın (namazın) şahadeti
kabul edilmeyeceğine nazaran, Meclis'in ekseriyeti terki salât etse
Meclis'in hükümlerinin medhul ve gayrı nafiz olması lazım
geleceğini beyan eylemesinden dolayıymış.
Kemal Paşa meali mektubun siyaseten derkar olan mehazirinden ve hiç
olmazsa yalnız kendisine yazılsaydı, bu mahzurun o kadar varit
olmayacağından bahisle Bediüzzaman'a darıldı. Beziüzzaman'da bu
mahzuru düşünmediğini itiraf etti. Bediüzzaman da evvelce biraz
hasyetini söylüyor idiyse de, sonra tevil ve tahfif etti ve
aralarındaki kırgınlık zahiren zail oldu gibiyse de herhalde iki
taraf da birbirine muğber kaldılar. Kemal Paşa çok mühim meselelere
temas etti ve hakikaten zekâsını gösterdi. Bediüzzaman'ı yalnız şu
mübahasede dinleyenler şöhretini pek hakikate muvafık bulmadılar
sanıyorum. Mamafih yine güzel cevaplar verdi. Ve Meclis'in çok
mübarek ve mübeccel olduğundan bahsetti. O bilhassa Kemal Paşa'ya
hitaben: "Siz Kur'an'ı ve İslam'ı kurtardınız. Kur'an'ı omzunuza
kaldırdınız. Kur'an ise her sayfasında salât ile emrediyor. Mademki
Kur'an'ı böyle muhafaza ettiniz onun emri olan salata da
beynelmüslimin tayini müdavemet için teşebbüs etmeniz lazımdır ve
mektubu size onun için yazdım. Sizden başkalarına yazdığım doğru
olmayabilir. Fakat böyle bir teşebbüsü sizin hatırınıza onlar da
getirsinler diye yazdım" mealinde güzel sözler söyledi..."