Şah Fırat operasyonuyla ilgili bomba detay!
Abone olTürkiye’nin Suriye’deki toprağı Süleyman Şah Türbesi’nin yerini değiştirerek, eski yapıyı yok ettiği operasyona yönelik tartışmalar sürerken, çarpıcı detaylar ortaya çıkmaya başladı.
HDP ve PYD’den gelen operasyonun
birlikte gerçekleştirildiğine yönelik açıklamalara karşılık,
hükümet, bilgi verilmesi gereken bütün ilgililere sadece bilgi
verildiğini, kimseden yardım ve onay istenmediğini ifade
ediyor.
Şah Fırat Operasyonu’na katılan askeri birliklerin Kobani’den
geçişi için ‘kanton kararı gerekli’ diyen PYD’nin
şartını Ankara geri çevirdi. Başbakan Davutoğlu’nun Kobani’den
geçiş konusunda “basın geçin” dediği ortaya
çıktı.
KANTON KARARI BEKLENMEDİ
Milliyet'in haberine göre, operasyonla ilgili bilgi sahibi olduklarını söyleyen isimlerden Kobani Kantonu Başbakanı Salih Müslim’in, operasyonun yapıldığı akşam Başbakanlık’la temasa geçerek, askerin ve zırhlı araçların Kobani merkezinden geçmesi konusunda kanton yönetiminin toplanarak karar alması gerektiğini ilettiği, buna karşılık operasyonun sürdürüldüğü ifade edildi. Konunun aktarıldığı Davutoğlu’nun da, “basın geçin” ifadesini kullandığı ve bunun üzerine operasyonun sürdürüldüğü belirtildi.
OPERASYONUN GEREKÇELERİ
Hükümetin yaptığı açıklamalara karşılık, muhalefetin ise
Türkiye’nin topraklarının terk edildiği ve türbenin yerinin
değiştirilmesinin korunmasıyla aynı anlama gelmediği yönündeki
eleştirileri sürüyor. Başbakanlık Kamu Diplomasi Koordinatörlüğü
ise önceki gün operasyonu gerektiren nedenler konusunda dikkat
çekici bir bilgilendirme yaptı. Bilgilendirmede, son ikmalin
Haziran 2014’te yapıldığı türbe konusunda bugüne kadar sayısız
toplantı ve görüşmenin gerçekleştirildiği ve çok sayıda formülün
tartışıldığı ifade edildi. Dışişleri Bakanlığı’nda bir kriz
masasının dahi kurulduğuna dikkat çekilen bilgilendirmede,
Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan kozmik toplantıların bile yasadışı
dinlendiğine, Türkiye’yi savaşa sokmak isteyenlerin riskli ortamı
istismar etme çabalarının arttığına, inisiyatifin Türkiye’de
kalması için gerekli kararların alındığına dikkat çekildi.
AÇIK HEDEF
Kararın alınması sürecinde ise son 1 yıldır türbeyle ilgili
yapılan tüm analizlerin masaya yatırıldığı ifade edildi. Kobani’de
yenilerek çekilen, türbe etrafında da gerilemek zorunda kalan
IŞİD’in son dönemde Türkiye’yi suçlayıcı açıklamalarının arttığı,
sahadaki IŞİD militanlarının da Türkiye’yi başta Kobani olmak üzere
çeşitli konularda suçladığı, bunun türbeyle ilgili riskleri
yükselttiği değerlendirildi. IŞİD’in Türkiye’ye karşı savaş
açmasının, “imkansız” olarak değerlendirilmesine karşılık, olası
bir kaos ortamına türbenin hedef alınabileceği, Türk askerlerinden
birinin esir düşmesi ve yakılarak öldürülen Ürdünlü pilota yapılan
muameleye maruz kalması halinde savaşa girilmesi gerektiği
tartışıldı. Bu değerlendirmeler sonunda operasyon kararının
verildiği ve masadaki seçeneklerden “türbenin nakli” seçeneğinin
kararlaştırıldığı kaydedildi. Türbenin etrafında yoğun asker ve
silahla güvenlik duvarı oluşturulması düşüncesinin ise aynı
gerekçelerle kabul görmediği ifade edildi.