Sağ kurtulanlar Suriye'deki katliamı anlattı
Abone olSuriye yönetimi suçu muhaliflere atarken, katliamdan kurtulanlar Şebbiha milislerine dikkat çekti.
Suriye ordusu Hule'deki katliam için Esad'a bağlı
Şebbiha milislerini kullandığı iddia ediliyor.
Suriye'nin Humus kentine bağlı Hula ilçesinde Beşşar
Esed yönetimine bağlı ordu birliklerinin yaptığı katliamı
kameralara anlatan tanıklar, yürekleri sızlattı.
BM Güvenlik Konseyi (BMGK), saldırıyı kınarken, BM Suriye temsilcisi Annan yeniden Şam'da.
KADIN VE ÇOCUKLARI ODALARA TOPLAMIŞLAR
Hule'deki saldırılarda 116 kişinin ölürken 300'den fazla kişinin
yaralandı. Olayda 40'dan fazla kadın ve 10 yaşından küçük 30 çocuk
öldürüldü. Katliamdan yaralı olarak kurtulan, ancak güvenlik
gerekçesiyle kimliğini açıklamak istemeyen bir kadın, Esed
yönetimine bağlı askerlerin evlerini bastığını, kadın ve çocukları
odalara sıkıştırarak üzerlerine ateş açtığını öne
sürdü.
Olayda babası ve kardeşini kaybettiğini belirten kadın, Özgür
Suriye Ordusu güçlerinin Esed yönetimine bağlı askerlerle çatışmaya
girmesinin ardından muhalifler tarafından kurtarıldıklarını
söyledi.
KATLİAMA ŞEBBİHA MİLİSLERİ DE KATILDI
Başka bir kadın da evlerinde kocası dahil 12 kişinin öldürüldüğünü,
askerilerin yanı sıra Hula'ya beyaz renkli araçlarla giren Şebbiha
milislerinin saldırılara katıldığını belirtti. Aynı kadın,
saklayarak katliamdan kurtardığı bir çocuğu kameralara
gösterdi.
ÖLÜ TAKLİDİ YAPARAK KURTULMUŞ
Katliamdan yaralı olarak kurtulan başka bir kadın da kocası evde
olmadığı sırada Şebbiha milislerinin saldırdığını, dövülerek
evlerine getirilen başka sivillerle birlikte üzerlerine ateş
açıldığını söyledi. Ölü taklidi yaparak katliamdan kurtulduğunu
anlatan kadın, 3 erkek ve 1 kız çocuğunun katledildiğini ifade
etti.
KAPILARI KIRIP BABASI VE KARDEŞİ ÖLDÜRÜLMÜŞ
9 yaşındaki Ali Seyyid de evlerine önce tanktan ateş açıldığını,
daha sonra kapılarının kırılarak babası ve kardeşinin öldürüldüğünü
belirtti. Bu arada, Türklerin de yaşadığı Humus'un Hula ilçesindeki
katliamdan kurtulan yaralılar, hastaneye dönüştürülen Merkez
Camisi'nde yetersiz sağlık koşullarında tedavi edilmeye
çalışılıyor.
| Şebbiha milisleri kim? |
| Şebbiha, kelime anlamı ile hayalet ve hortlak sözcüklerine karşılık geliyor. Muhaliflerin çoğunlukta olduğu semtlere düzenledikleri kanlı gece yarısı baskınlarıyla ünlendiler. Grubun kendi içerisinde liderlerini “muallim – öğretmen” diye çağırdığı ve bunun Suriye istihbaratında şube müdürüne verilen bir ad olduğu ifade ediliyor. Suriye’de halk arasında görece eski kullanıma sahip olan bu kelime ile hukuksuz işler yapan ama güvenlik güçleri ve devlet içerisindeki güçlü bağlantıları nedeniyle yaptıklarının hesabını vermeyen kişiler olarak tanımlanıyor. Hafız Esed’in dayısının oğlu Nemir Esed tarafından örgütlendiği söylenen Şebbiha’dan 1975’te Suriye ordusunun Lübnan’a girmesiyle birlikte Hafız Esed’in abisi Malik Esed tarafından ilk defa açıkça bahsedilmeye başlanmış, 1982’de ise Rıfat Esed tarafından Şebbiha ilk defa ayaklanmalara karşı kullanılmış. |
Öte yandan Suriye Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Cihad Makdisi ise
katliamda hükümet güçlerinin herhangi bir sorumluluğu olmadığını
belirterek, saldırıyı muhaliflerin gerçekleştirdiğini iddia
etmişti.
BM'DEN KINAMA
BM Güvenlik Konseyi (BMGK), Suriye'nin Hule ilçesinde geçen Cuma
meydana gelen katliamı şiddetle kınadı ve Suriye hükümetinin
uluslararası hukuku ve BMGK kararlarını ihlal ettiğini
bildirdi.
Sivil halka karşı böyle insafsızca güç kullanılmasının, Suriye
hüküm
etinin uluslararası hukuku, ayrıca BMGK'nın 2042 ve 2043 sayılı kararları çerçevesinde, şiddet kullanmayı ve yerleşim merkezlerinde ağır silah kullanmayı bırakma yönünde verdiği taahhütlerin ihlali olduğu vurgulanan Konsey, açıklamasında bir kez daha Suriye'de tüm tarafların şiddeti bırakmaları çağrısında bulunuldu.
Rusya Dışişleri bakanı Sergey Lavrov da bugün yaptığı açıklamada, "Hule'de yaşananlarda iki tarafında parmağı var" dedi. Esad'ın iktidardan indirilmeden çözüm olmayacağını savunan ülkeleri de eleştiren lavrov, iki tarafa da empati gösterilmesi gerektiğini belirtti.
SURİYE ORDUSUNA AĞIR SİLAH KULLANMAYI DERHAL BIRAK
ÇAĞRISI
Şiddet kullananların hesap vermeleri gerektiğini belirten BMGK,
Genel Sekreter Ban Ki-mun'dan da bu saldırıları soruşturmasını ve
Konsey'e bilgi vermesini istedi. Konsey açıklamasında Suriye
hükümetinden yerleşim merkezlerinde ağır silah kullanmayı derhal
bırakmasını ve bölgedeki güvenlik güçlerini geri çekmesini
istedi.
Konsey açıklamasında, BM-Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Kofi
Annan'ın 6 maddelik planının uygulanması yönünde gösterdiği
çabalarına tam destek verdiğini de yineleyerek Annan'dan, BMGK'nın
taleplerini Suriye'deki taraflara, özellikle de Suriye hükümetine
açıkça aktarmasını istedi.
SURİYE HÜKÜMETİ HESAP VERMELİ
Almanya'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Peter Wittig de
açıklamasında, General Mood'un verdiği bilgiye göre Suriye güvenlik
güçlerinin Hule'de ağır silah ve topçu ateşi kullandığına dair açık
delil olduğunu söyledi. Wittig, ''Katliamda Suriye
hükümetin açık şekilde ayak izi var ve Suriye hükümeti bu yüzden
hesap vermeli'' dedi. Wittig, Genel Sekreter Ban'ın
BMGK'ya gönderdiği mektupta da belirttiği gibi Hule katliamına
ilişkin bağımsız bir soruşturmanın yapılması gerektiğini de
sözlerine ekledi.
BAN MEKTUP GÖNDERDİ
Bu arada Hule katliamını daha önce Kofi Annan ile şiddetle kınayan
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun da BMGK'ya mektup göndererek son iki
günde Suriye'de şiddetin artığını bildirdi.
GÖZLEMCİLER ÖLÜLERİ GÖRDÜ
Hule'deki saldırılarda 116 kişinin öldüğü ve 300'den fazla kişinin
yaralandığı yönünde Suriyeli vatandaşların BM Gözlemci Misyonu'na
(UNSMIS)e bilgi verdiğini aktaran Ban, Suriye hükümetinin de
Hule'de 7 güvenlik personelinin öldüğünü bildirdiğini belirtti. Ban
mektubunda UNSMIS personelinin, Hule'nin Taldou köyündeki bir
camiye getirilen 85 ölüyü gördüklerini, ayrıca bölgede ağır silah
ve tank kullanıldığını gözlemlediklerini bildirdi.
Ban, UNSMIS personelinin Suriye halkı tarafından yanlış
algılandığını da belirterek ''silahsız gözlemcilerin bazen ülkede
şiddeti durduramamakla suçlandıklarını, UNSMIS'in görevinin
yeterince anlaşılamadığını'' da kaydetti.
Suriye yönetiminin Annan planı ve uluslararası hukuku ihlal
ettiğini de vurgulayan Ban, hükümeti derhal ağır silah kullanmayı
bırakması yönünde uyardı. Ban, Hule'de yaşanan katliamın, şeffaf,
bağımsız bir uluslararası soruşturmadan geçmesi gerektiğini de
belirtti.
ANNAN ŞAM'DA
Arap Birliği ve BM'nin özel Suriye temsilcisi Kofi Annan
Suriye'nin başkenti Şam'a geldi. Suriye'nin resmi El İhbariye
televizyonu, Annan'ın temaslarda bulunmak üzere Şam'a geldiğini
duyurdu.
Adının açıklanması istemeyen Suriyeli üst düzey bir yetkili,
Annan'ın bugün Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ile
görüşeceğini, yarın Devlet Başkanı Beşşar Esed tarafından kabul
edileceğini belirtmişti.
3 ay önce Arap Birliği ve BM'nin özel Suriye temsilcisi olarak
görevlendirilen Annan, ikinci kez Suriye'yi ziyaret ediyor.
SURİYE TOPU MUHALİFLERE ATTI
Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Beşşar Caferi, Hule'deki
katliamı Suriye yönetiminin güvenlik güçlerinin yapmadığını
savunarak ''Bu korkunç, alçakça, kesinlikle maruz görülemeyen suçu
ve katliamı biz yapmadık ve şiddetle kınıyoruz'' dedi. Bu tür
katliamların ve saldırıların arkasında silahlı terör gruplarının
olduğunu söyleyen Caferi, Kofi Annan'ın Şam ziyaretinden hemen önce
bu türde bir katliamın işlenmesinin basit bir tesadüf olmadığını
iddia ederek ''Bu katliamı işleyenler ülkemizdeki şiddet
sarmalının daha da artmasını, olayların uluslararası hale gelmesini
ve BMGK'yı olayın içine çekerek uluslararası müdahale olmasını
istiyorlar'' diye konuştu.
Caferi, Suriye yönetiminin kendi sivil halkını öldürmesinin
sözkonusu olmadığını belirterek ''Ölülerin yakın mesafeden
vuruldukları açık'' dedi. Caferi, Hule'nin muhalefet ve terör
gruplarının kontrolünde olduğunu belirterek olayların 200 kişilik
silahlı bir grubun Cuma namazının ardından gece geç saate kadar
Hule ve civarında durmadan sivillere saldırdıklarını, Suriye
güvenlik güçlerinin de buna cevap verdiklerini söyledi. Caferi,
soruşturma başlattıklarını da vurguladı.
10 YAŞIN ALTINDA 30'DAN FAZLA ÇOCUK
Rusya'nın BM Daimi Temsilciliği Maslahatgüzarı Alexander Pankin de
Hule'de ne olduğunun hala açık olmadığını savunarak ''Tam
olarak ne olduğu ve olayların neyi tetiklediği net değil. Ayrıca
Suriye yönetiminin bir yandan bombalama yaparken bir yandan 40'dan
fazla kadını ve 10 yaşın altında 30'dan fazla çocuğu kısa mesafeden
öldürmesini düşünmek zor. Bu katliamın kesinlikle soruşturulması
lazım'' dedi.
Pankin, Rusya'da yönetim ve muhalefet dışında ''üçüncü bir
gücün'' olduğuna kesin gözüyle baktıklarını, bu üçüncü
gücün terörist gruplar ya da Suriye'ye müdahale yapılmasını isteyen
ve muhalefetin kazanmasını isteyen dış güçler olabileceğini iddia
etti.
PİLLAY'DAN UCM ÇAĞRISI
Bu arada BMGK toplantısı devam ederken BM İnsan Hakları Yüksek
Temsilcisi Navi Pillay da bir açıklama yaparak Hule'de sivillerin
öldürülmesini şiddetle kınadı. Hule'de ''insanlığa karşı
suç'' işlenmiş olabileceğini belirten Pillay, Suriye hükümetinden
sivil halka karşı aşırı güç kullanmayı derhal bırakmasını
istedi.
Pillay, Hule katliamının tarafsız bir uluslararası kurum tarafından
soruşturulması gerektiğini de belirterek ''BMGK'dan bir kez daha
Suriye'deki krizi Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) havale
etmesini istiyorum'' dedi.
ANNAN'DAN BRİFİNG
Şam'ı bugün ziyaret etmesi beklenen BM-Arap Birliği'nin Suriye Özel
Temsilcisi Kofi Annan'ın çarşamba günü ziyaretiyle ilgili BMGK'ya
brifing vermesi bekleniyor. BMGK'nın yarınki gündeminde de yine
Ortadoğu bulunuyor.