Sabancı Saka'yı piyasaya sundu
Abone olSaka markasıyla 2004 yılında içecek pazarına yeniden giriş yapan Sabancı Grubu, 7 değişik çeşitteki mineralli gazlı içecek Saka Meyveli'yi pazara sundu.
GıdaSA İçecek Genel Müdürü Adnan Erem yeni ürünün tanıtımı
amacıyla düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, gelecek
planlarını AB normlarına tam uygunluk ilkeleri altında
tasarladıklarını söyledi. Erem, Saka'nın Türkiye'nin ilk doğal
mineralli suyu olmak için Sağlık Bakanlığı'na başvuran ilk marka
olduğunu belirtti. Saka markasıyla girdikleri damacana su pazarında
İstanbul'da en büyük ikinci oyuncu olma hedeflerine ulaştıklarını
ifade eden Erem, Deren markasıyla girdikleri çay işinde de Türk
tüketicisinin beğenisini kazandıklarını anlattı. Adnan Erem,
''GıdaSA uzmanlığındaki yeni ürünümüz de içecek sektörünün hızla
büyüdüğü ülkemize yeni bir armağan'' dedi. Toplantının ardından
gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erem, Sakarya Hendek'teki gıda
üssünde üretilen yeni içecek ile ilgili yaklaşık 8 milyon dolarlık
yatırım yaptıklarını bildirdi. Erem, 25 milyon dolara mal olan
Hendek'teki gıda üssünün yaklaşık bir ay sonra Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan tarafından açılacağını da kaydetti. ''DAMACANALARIN
YARISI KAÇAK'' Büyükşehirler dışında da büyüyen Türk damacana
pazarının 5 milyar litre ile dünyanın büyük damacana pazarlarından
biri haline geldiğini, bu sene pet su pazarının 1 milyar litre,
aromalı pazarının 50 bin ton olmasını beklediklerini ifade eden
Erem, şunları belirtti: ''Bu sene girdiğimiz çay kategorisi,
dünyanın kişi başına en fazla tüketimi olan büyüklüğe ulaştı. Bizim
de girmemizle siyah çay pazarı büyümeye başladı. Damacanada
koyduğumuz hedef İstanbul'da en büyük 2 markadan bir olmaktı, bunu
sağladık. Pet su işinde de pazarının yüzde 15'ine sahip olarak yılı
tamamlayacağız. Saka aromalı diye bahsettiğimiz aromalı, gazlı,
mineralli maden suyu ürününde de önümüzdeki 3 yılda yüzde 35-40
pazar payı ve pazar liderliği hedefliyoruz. Çay işinde de iddiamız,
5 yıl içinde Türkiye'de her harcanan 3 liranın 1 lirası Deren Çay'a
gidecek.'' Başka bir soru üzerine de Erem, AB uyum süreci ile
birlikte damacana pazarında belirli konsolidasyonlar
beklediklerini, kalite standartları nedeniyle uzun dönemli
yaşayamayacak firmalar olduğunu söyledi. Erem, Türkiye'de halen
damacanaların yarısının kaçak doldurulduğunu, burada haksız rekabet
dışında hiç bir sorunları bulunmadığını belirtti. Kaçak çay girişi
ile ilgili olarak da Erem, yüksek vergi oranları olan her yerde
kaçak bulunduğunu, çayın da bunlardan bir tanesi olduğunu ifade
ederek, ''Bunun çok sürdürülebilir olduğunu düşünmüyoruz. Dünyadaki
en pahalı çayı tüketen toplumlardan bir tanesiyiz. Hammadde olarak
kullandığımız çay dünya piyasalarına göre pahalı, bu nedenle de
tüketiciler çayı pahalı içiyor'' dedi.