Rum lider Klerides'ten tarihi itiraf
Abone olGüney Kıbrıs Rum Kesimi eski liderlerinden Glafkos Klerides'ten tarihi itiraflar. Rum lider, Elefterotipia Gazetesi'ne verdiği demeçte bilinmeyenleri günışığına çıkardı.
Güney Kıbrıs Rum yönetiminin eski lideri Glafkos Klerides,
Kıbrıs sorununun çözüm sürecinde zaman zaman ortaya çıkan bazı
açılımları Rum tarafının değerlendiremediğini ifade ederek,
''Bunları değerlendirebilsek geçitler oluşturabilir ve Kıbrıs
sorununun çözümünü sağlayabilirdik'' dedi. Klerides, Yunanistan'da
yayımlanan Elefterotipia gazetesine verdiği demeçte, ''Rum
yönetiminin esas sorununun, gücünün üstünde karar alması, görüş
desteklemesi ve hatalarından ders almamasından kaynaklandığını''
belirterek, 15 Temmuz 1974 darbesini ''en büyük hata'' olarak
niteledi. ''1973'te uzlaşma yapmadıkları için hata işlediklerini''
de itiraf eden Klerides, ''En büyük hata 1974 darbesiydi. Bu,
Türkiye'nin 'saldırıya' geçmesine neden oldu'' ifadesini kullandı.
Klerides, ''1974 Cenevre müzakerelerinde federasyonun kabul
edilmemesinin hata olduğu'' şeklindeki görüşünün hatırlatılarak, 'O
gün 'evet' denilse Kıbrıs bugün daha iyi bir konumda olur muydu?''
sorusuna şu yanıtı verdi: ''Doğru değerlendirme yapmak istersek ben
'evet' de desem bunun bir anlamı olmayacaktı. Makarios'un görüşü,
coğrafi temele dayalı bir federasyonu kabul etmememiz gerektiği
yönündeydi. Makarios'un ötesinde, Yunanistan'ı temsil eden Yorgo
Mavros da coğrafi federasyona karşıydı. Karamanlis bunu
destekliyordu, ancak tek başına bunun sorumluluğunu alamazdı.''
1974'TE ECEVİT ÖNERDİ BİZ TEPKİ GÖSTERDİK ''Kıbrıs Rumları ve
Kıbrıs Türklerinin ayrı ayrı yöneteceği toprak olmadan federasyon
olamayacağı'' görüşünü dile getiren Klerides, şunları söyledi:
''Fonksiyonel federasyon için bir teori vardı. Makarios da bunu
kabul etmeye niyetliydi. Bunu (dönemin başbakanı Bülent) Ecevit
1974'de önermiş biz ise tepki göstererek, görüşmelerin kesilmesine
neden olmuştuk. Türk önerisine göre, Kıbrıslı Türkler oldukları
yerde kalacak, fakat Kıbrıs Rumları gibi otonomileri olacaktı. İki
yönetimin üzerinde federasyon şemsiyesi olacaktı.'' Klerides,
''Makarios Ağustos 1974'de coğrafik federasyonu kabul etse daha
kötüsü önlenir miydi?'' sorusuna, ''Bana göre evet. Daha kötüsünün
önlenmesi için bir uzlaşma gerekliydi. Hata, 'hayır' dersek ne
olacağı konusunda doğru değerlendirme yapamamamızdan kaynaklanıyor.
O günlerde Türklerin Kıbrıs'ın sadece küçük bir parçasını, Girne
yöresini ellerinde tuttuğunu da hatırlatmam gerekir'' karşılığını
verdi. Klerides'e yöneltilen bazı soru ve yanıtları şöyle: ''Soru:
Makarios federasyonu kabul etseydi; Türkiye'nin güçlü olduğu bir
anda anlaşmaya saygı göstereceğinden emin olmamız için nedenimiz ne
olurdu? Yanıt: Cenevre'deyken ABD Dışişleri Bakanı Henri
Kissinger'le telefon konuşmamızda bana, 'İki bölgeli federasyonu
kabul ediniz. Ancak sunulan haritaları kabul etmeyiniz' dedi.
Kissinger, haritaların daha sonra tartışılmasını isteyerek, bunu
Türkiye Başbakanı'yla görüştüğü ve Ecevit'in konunun daha sonra
tartışılmasını kabul edebileceğini de söylemişti. Soru: Kıbrıs
konusunda kaybedilmiş fırsatlar oldu mu? Yanıt: Kaybedilmiş
fırsatlar deyimi yanlış olabilir. Zaman zaman bazı açılımlar oldu.
Bunları değerlendirebilsek geçitler oluşturabilir ve Kıbrıs
sorununun çözümünü sağlayabilirdik. Soru: Trajik hatalar nelerdi?
Yanıt: Bizim sorunumuz, gücümüzün üstünde karar almak ve görüş
desteklemektir. Diğer hatamız, hatalarımızdan ders almamaktır.
1960-1974 dönemi için liderlik olarak şu büyük hataları yaptık:
-Uluslararası destek olmadığı bir dönemde anlaşmaları bozmak
istedik. Bağlantısızlar ve Varşova Paktı'yla ittifakımız sonuç
alıcı değildi. -Yunanistan'ın Elen politikasının, Türkiye ile yüz
yüze çatışmaya götürebilecek kararlılıkta olmadığını doğru
değerlendiremedik. Bizler ise tek başımıza, Türkiye müdahale
hakkını değerlendirirse Kıbrıs'ı koruyabilecek olanağa sahip
değildik. Bugünkü durumu dikkate aldığımızda, 1973'te uzlaşma
yapmadığımız için hata işledik. En büyük hata 1974 darbesiydi. Bu,
Türkiye'nin 'saldırıya' geçmesine neden oldu. Arkasından gelen
trajedi de ortada. Darbe olmasa Türkiye hiçbir zaman Kıbrıs'a
müdahale etmeyecekti. Federasyonu kabul ederek ikinci 'istilayı'
önleyebilirdik. Ancak buna karar verecek siyasi cesaretten
yoksunduk.''