Ruhban değil militan yetiştirecekler
Abone olHeybeliada'nın Osmanlı zamanında harp okulu olduğu, yetişecek militanların Anadolu'ya yayılacağı iddia edildi...
Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu
Sevgi Erenerol, Ruhban Okulu'nun açılması halinde, militan
yetiştirilip Anadolu'ya yayılacağını söyledi. Türk Ortodoks
Patrikhanesi Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Sevgi Erenerol,
Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması halinde, okulda militan
yetiştirileceğini ve bu militanların Anadolu'ya yayılacağını ileri
sürdü. Yeniden Misak-ı Milli Dergisi'nin Konya Şubesi'nde
düzenlenen, 'Türkiye'de Misyonerlik Faaliyetleri' konulu
konferansta konuşan Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın ve Halkla
İlişkiler Sorumlusu Sevgi Erenerol, açılması gündeme gelen
Heybeliada Ruhban Okulu'nda militan yetiştirilip, Anadolu'ya
yayılacağını öne sürdü. Erenerol, ''Yunanistan'da bir papaz okulu
var, isteseler oradan öğrenci yetiştirip getirebilirler. Ama amaç
papaz yetiştirmek değil. Orası onların Osmanlı'dan beri harp
okullarıydı, orada militan yetiştiriyorlardı. Bu şekilde okulu
tekrar faaliyete geçirip, Anadolu'nun her tarafına bu
yetiştirdikleri papazları göndermeyi düşünüyorlar. Bu şartlar
altında, Türkiye Cumhuriyeti devletinin buna amin demesi mümkün
değil. Ne yazık ki son günlerde yurt dışı baskılarıyla, Avrupa
Birliği'nin ilerleme raporlarında, Amerika'daki din ilişkileriyle
ilgili hazırlanan raporlarda devamlı ruhban okulu meselesi konu
ediliyor. Resmen bir dayatma başladı bu konuyla ilgili olarak.
Türkiye'nin baskılardan kurtulması için yetkililer okulu açmaya
sıcak bakıyorlar'' dedi. Fener Rum Patriği Bortholomeus'un
Türkiye'nin başına sorun olmaya başladığını savunan Türk Ortodoks
Patrikhanesi Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Erenerol, ''Bu
adam sadece dine ihanet etmiyor. Ortodoksların hepsini satıyor ve
aynı şekilde Türkiye'ye de çok büyük bir sorun olmaya başlıyor. Şu
ana kadar kimse bu papaza sen ne yapıyorsun, ne yapmak istiyorsun
diye soru soramadı. Son olarak emrivaki ile yurt dışından 6 tane
metropolit getirdi. Onun görüşeceği en yüksek devlet memuru Fatih
Kaymakamı'dır. Bırakın Fatih Kaymakamı'nı, İstanbul Valisi'ni bile
kaleye almıyor. O direkt olarak ya başbakanla ya Dış işleriyle
görüşüyor. O da mecbur olduğu için, sorunlarını birine açması
gerektiği için. Yoksa görüştüğü ya Bush oluyor ya Schröder ya da
Blair'' şeklinde konuştu. İSTANBUL'UN 3'E BÖLÜNMEK İSTENDİĞİ
İDDİASI Erenerol, İstanbul'un bir Amerikan çetesi tarafından 3'e
bölünmek istendiği iddiasında bulundu. Tansu Çiller'in başbakanlığı
döneminde, bu olayın basına da yansıdığını hatırlatan Erenerol,
şunları söyledi: ''Amerika'nın başındaki çetenin bütün istediği,
İstanbul'un 3'e bölünmesi. Bir zamanlar 50 milyar dolar teklif
etmişlerdi. İstanbul eğer 3'e bölünürse, daha rahat idare edilir
düşüncesindeler'' diye konuştu. Son yıllarda yabancı dil
öğrenilmesi için herkesin İngilizce'ye yönlendirildiğini belirten
Erenerol, ''Sadece okullarda değil, mecliste bile milletvekillerine
dersler veriliyor. Amaç, Türk insanının bilgili olması, lisanlar
bilmesi değil. Yarın öbür gün efendiler emrettiğinde, biz köleler,
onların emirlerini yerine getirirken konuştuklarını anlayalım diye.
100-150 kelimelik İngilizce öğrenmek için mecbur ediliyoruz. Din de
aynı durumda. Onların bir tek dini var, bütün insanlığı o dine
yönlendirmektedirler.'' Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın ve Halkla
İlişkiler Sorumlusu Sevgi Erenerol, konferansta son olarak,
Trabzon'daki Pontus faaliyetlerine değindi. Yunanistan'ın organize
ettiği ekipler tarafından yıllarca Pontus faaliyetleri yapıldığını,
bunun önüne ise Jandarma Komutanlığı ekiplerinin geçtiğini söyleyen
Erenerol, ''Trabzon'daki Pontus faaliyetleri, Yunanistan'ın
özellikle organize ettiği ekiplerce yıllarca yapıldı. Meşhur bir
yazar vardı, Yorgo Andiaris. Bir yıl içerisinde 47 kez Trabzon'a
gidip geldi. Ancak 48. kez bizimkiler uyanmışlar, sen niye gidip
geliyorsun diye sormuşlar ve ondan sonra da müsaade etmemişler. Ama
o, birçok çocuğu kendi ülkesine götürüp devşirdi. Şu an Jandarma
Komutanlığı'nda bazı yetkililer, bu konuya çok duyarlı
davranıyorlar. Oradaki çalışmaların büyük bölümünün önü alındı''
diye konuştu.