RTÜK yasayı yanlış yorumladı
Abone olTelevizyon Yayıncıları Derneği Başkanı Nuri Çolakoğlu, DTV'nin hisselerinin Deutschebank'a satılmasına karşı çıkan RTÜK'ün yasayı yanlış yorumladığını savundu.
Çolakoğlu, konuya ilişkin yazılı açıklamasında, RTÜK'ün DTV'nin
yüzde 20 hissesinin DB'ye satılmasına karşı çıkarken ''finans
kuruluşlarının TV'lere ortak olamayacağını'' savunduğunu kaydetti.
TVYD Başkanı Çolakoğlu, halen yürürlükte olan 29. maddenin 1.
fıkrasındaki ''Siyasi partiler, dernekler, sendikalar, meslek
kuruluşları, kooperatifler, vakıflar, mahalli idareler ile bunlar
tarafından kurulan veya bunların ortak oldukları şirketler, iş
ortakları, birlikler ile üretim, yatırım, ihracat, ithalat,
pazarlama ve finans kurum ve kuruluşlarına radyo ve televizyon
yayın izni verilmez; bu kuruluşlar radyo ve televizyon yayın izni
almış şirketlere ortak olamazlar'' ibaresinde yer alan ''finans
kurum ve kuruluşlarına'' ibaresinin ''siyasi partiler, dernekler,
sendikalar, meslek kuruluşları, kooperatifler, vakıflar, mahalli
idareler tarafından kurulan veya bunların ortak oldukları'' finans
şirketlerini ifade ettiğini belirtti. -''HERKES BUNU RTÜK GİBİ
YORUMLASA''- Çolakoğlu, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
''Eğer herkes bunu RTÜK gibi yorumlasa, o zaman fıkrada yer alan
ifadenin gereği olarak 'şirketler, iş ortakları, birlikler ile
üretim,yatırım, ihracat, ithalat, pazarlama kurum ve kuruluşlarına'
da radyo ve televizyon yayın izni verilmemesi gerekir. Bu durumda
TV ya da radyo kurabilecek durumda geriye bir tek kara para
aklayıcıları ya da mafya kalır ki, kanun koyucunun amacı bu olmasa
gerek. Bu ifade ile yapılmak istenen, siyasi partiler, dernekler,
sendikalar, meslek kuruluşları, kooperatifler, vakıflar, mahalli
idareleri yayın dünyasının dışında tutmak. Bu yasanın kabul
edildiği yıllarda, yani 1992-1993 yıllarında birçok yerel yönetimin
radyo ve TV kurmaya kalkıştığını hatırlarsak, bunu daha kolay
anlarız. Bu yasayı yapanlar hala hayatta. Onlar da sanırım bunu
doğrulayacaktır. Eğer RTÜK'ün bu yorumu kabul edilecek olursa,
yasanın bir sonraki fıkrasında düzenlediği biçimde TV'lerin ileride
halka açılmasına olanak kalmayacağı gibi yasal yollardan TV
hisseleri alıp satmak imkansız hale gelecek, TV'lerin sahipleri hep
paravan isimlerden oluşacaktır.''