ROKETSAN, yakın hava savunma sistemi "LEVENT"i 3 yıl içerisinde kullanıma sunacak
Abone olROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci, "Levent'in ilk versiyonu Sungur Hava Savunma Füzelerimizi kullanarak gerçekleştirilecek. 3 yıl içerisinde en son versiyonunu hava savunma sistemi olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına sunacağız." dedi.
İkinci, İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen SAHA EXPO Savunma
ve Havacılık Hibrit Fuarı'nda AA muhabirine değerlendirmelerde
bulundu.
Saha EXPO'nun en önemli özelliğinin, iş ortaklarıyla yeni iş alanları oluşturacakları, onların kabiliyetlerini görecekleri bir ortam oluşturması olduğunu belirterek, "6 tane iş ortağımızla burada anlaşma imzalayarak yolumuza devam etme kararlılığını gösterdik. Bu şu anlama geliyor aslında, ihraç ettiğimiz bütün ürün sadece Roketsan'ın değil, bizimle beraber hareket eden irili ufaklı destek veren bütün firmalarımıza ihracat kapısını açan, platformla beraber onların ürünlerinin de yurt dışına satılmasını sağlayan bir kanal açıyor. Bu açıdan bakıldığında savunma sanayi ihracatı niteliği çok yüksek olan bir ihracat." diye konuştu.
"Siper gibi bir sisteme sahip olan ülkelerin sayısı çok değil"
Türk Silahlı Kuvvetleri başta olmak üzere dost ve kardeş
ülkelerin hava savunma ihtiyaçlarını, yerli ve milli imkanlarla
karşılamak üzere çalışmalara devam ettiklerini aktaran İkinci,
"Hava savunma sistemleri çok katmanlı yapılar. Alçak irtifadan, çok
yüksek irtifaya kadar çeşitli özelliklere sahip olan sistemlerin
bir araya getirilmesiyle oluşturuluyor. Hava savunma sistemimizin
en altında yer alan aslında Sungur sisteminin şu anda seri üretim
faaliyetleri devam ediyor. Bu füzeler; yakın hava tehditlerine
karşı birliklerimize hava savunma özelliği kazandıran sistemler
olarak kullanılıyorlar." ifadelerini kullandı.
HİSAR A+ üzerinde bir katman üzerinde yer alacak olan sistemlerinin
de bu yılın başında yapmış oldukları teslimatlarla Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin envanterine girdiğini anlatan İkinci, şunları
kaydetti:
"Bunun bir sonrasında Hisar O+ ve sonrasında Siper şeklinde devam
ediyor. En son Siper-Blok-1'in atışları başarıyla yapıldı.
Siper-Blok-1'deki amacımız hızlı bir şekilde bu sistemin Türk
Silahlı Kuvvetleri'nin kullanımına girmesini sağlamak. Bu anlamda
yapmış olduğumuz çalışmalar planladığımız şekilde devam ediyor. Bu
sistemlerin, Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyacını karşılaması için
var gücümüzle çalışıyoruz ve buradaki planlamayı mümkün olduğunca
geriye çekerek hızlı bir şekilde teslimatlarını sağlamak
istiyoruz.
Siper gibi bir sisteme sahip olan ülkelerin sayısı çok değil. Hava
savunma sistemleri dünyada gerçekten çok talep gören sistemler.
Siper bizim yerli ve milli imkanlarla geliştirdiğimiz bir hava
savunma sistemi olacak. Hem ihracat potansiyeli açısından
baktığımızda hem de bundan sonraki kabiliyetlerinin
çeşitlendirilmesi ve arttırılması konusunda üzerine yatırım
yapılarak, teknolojilerinin de geliştirilerek uzun vadede de
Silahlı Kuvvetlerimize çok farklı alanlarda hava savunma desteği
sağlayacağını değerlendiriyoruz. Siper'in ilk versiyonu 2023
yılında inşallah teslim edilecek."
"Hava savunma sistemlerinin ihracatı çok büyük bir
potansiyel taşıyor"
İkinci, bu versiyonla beraber Siper sisteminin bitmeyeceğini
belirterek, "Üzerine yeni füzeler, sistemler, kabiliyetler
kazandırılarak devam edecek. Çünkü hava savunma dediğimiz konsept
hiçbir zaman tamamlanan biten bir şey değil. Devamlı
yetenekleriyle, özellikle menzil artışlarıyla, farklı füze
seçenekleriyle, farklı radar seçenekleriyle geliştirilen, üzerine
yatırım yapılan bir alan." değerlendirmesinde bulundu.
Siper gibi hava savunma sistemlerinin ihracatının çok büyük bir
potansiyel taşıdığını dile getiren İkinci, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Ülkemize hem ekonomi anlamında hem de savunma sanayimizde kaynak
anlamında çok büyük katkı sağlayacak bir alan. Çünkü hava savunma,
dünyada da özellikle talebi giderek artan ve genellikle de
ülkelerin çok paylaşmak istemedikleri sistemler. Onun için
Türkiye'nin dost ve kardeş ülkelerimiz başta olmak üzere yakın
ilişkili olduğu ülkeler açısından da çok önemli bir ihtiyacı
karşılayacağını, ihracat potansiyelinin çok yüksek olduğunu
düşünüyorum.
Öte yandan Levent, hava savunma sistemimizin en son ürünlerinden
bir tanesi. Levent'in kullanım alanı, savaş gemilerimiz üzerinde
özellikle güdümlü mermilere karşı ve yakın hava tehditlerine karşı
kullanılacak bir hava savunma sistemi gerçekleştirilmesini
sağlamak. Levent'in ilk versiyonu Sungur Hava Savunma Füzelerimizi
kullanarak gerçekleştirilecek ve Silahlı Kuvvetlerimizin
kullanımına sunulacak. Bunlar savaş gemilerinin üzerinde yakın hava
savunma hizmeti verecek olan sistemler olacak. Sungur füzemizden
sonra daha gelişmiş olan versiyonu, Levent Sistemi'nin en önemli
füzesi olarak da inşallah Sungur'la beraber devreye girecek ve tek
başına otonom olarak herhangi bir platformda hava savunma desteği
sağlayacak. 3 yıl içerisinde en son versiyonunu hava savunma
sistemi olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına sunacağız."
"SİHA'yla mühimmatların beraber satılması ihracat potansiyelini artırıyor"
ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci, ROKETSAN ve Baykar arasında çok güzel iş birliği olduğunu belirterek, "Bizim şu anda geliştirmiş olduğumuz mühimmatlarımızın hepsi savunma sanayimizde yer alan birçok firmamızın bir araya gelerek oluşturduğu kabiliyetlerin bir sonucu. Roketsan'ın kendi öz kaynaklarıyla gerçekleştirmiş olduğu projeler bunlar. Oyun değiştirici bir teknoloji olarak şu anda karşımıza çıkıyor. Hem SİHA'lar hem bunların üzerinde yer alan akıllı mühimmatlar bundan sonraki süreçte de oyun değiştirici özellikleriyle devam edecekler." diye konuştu.
SİHA'yla mühimmatların beraber satılmasının ihracat
potansiyelini arttıran bir özellik taşıdığına dikkati çeken İkinci,
şu değerlendirmede bulundu:
"Baykar'la bu konuda da bir iş birlikteliğimiz var. İhracat
potansiyeli yüksek olan bu alanı hızlı bir şekilde kapatmak ve
özellikle bu kabiliyeti dost ve kardeş ülkelerin de kullanımına
sunmak, ülkemizin ekonomisine katkı açısından çok önemli. Çünkü
sadece Roketsan ve Baykar değil bizimle beraber çalışan birçok
firmanın da aslında bu alana hizmetleri, destekleri ve ürünleri
var. Onlar sayesinde bunları oluşturabiliyoruz. MAM-L ve MAM-C
ihracat potansiyeli yüksek olan ürünlerimiz. AKINCI SİHA'mızla
beraber MAM-T daha büyük olan mühimmatımız da devreye girdi. Bu
mühimmatların ihracat potansiyelini yükseltecek şekilde dünya
pazarında hep beraber iş birlikteliği ile pazarlanmasını ve
bunlarla ilgili çalışmaların yürütülmesi konusunda bir anlaşma
imzaladık."