Resmimle Anadolu'nun sesini duyuruyorum

Abone ol

American Biographical Institute tarafından "Yılın Kadını" ödülüne layık görülen İmamoğlu ile resim sanatını konuştuk.

Neden Gülten Kılıç İmamoğlu: Çağdaş  Türk Resim Sanatının önde gelen isimlerinden olan İmamoğlu eserlerini dünyanın önemli resim galerilerinde sergiledi.Dünya çapında ikisi birincilik toplam 5 ödül aldı. 2011 American Biographical Institute, “Woman of the Year 2011″, ABD ödülüne layık görüldü. Halen İstanbul Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü’nde Öğretim Üyesi olarak çalışan İmamoğlu ile Çağdaş Sanat üzerine konuştuk.

Gülten Hanım bize biraz kendinizi okul yıllarınızdan başlayarak tanıtır mısınız? Sanat, hayatınızda ne zaman bir tutkuya dönüştü?
Tokat doğumlu olmama rağmen tüm akademik hayatım Samsun’da devam etti ve tamamlandı. Ondokuzmayıs Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü’nü bitirip yüksek lisansımı ve doktoramı aynı üniversitede tamamladım. Bir dönem OMÜ Güzel Sanatlar Enstitüsü’nde müdürlük yaptım ve halen İstanbul Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktayım. Bu hayatımın akademik tarafı bir de sanat kariyerim var tabii ki. İnsan kendini tanıyıp keşfettikçe hayattaki gerçek duruşunu ve yerini daha net tayin edebiliyor. Bunun için idealleriniz ile izlediğiniz yol eğer çakışıyor ise zaman kaybetmiyorsunuz. Ama asla mutlu olamayacağınız bir noktada bulabilirsiniz de kendinizi, ya da kat ettiğiniz her mesafe sizi daha başarılı olacağınız bir konuma taşıyabilir. Sanat kariyeri yapmak sanatçı olarak yetkin ve güçlü kıldı beni diyebilirim. 12 yaşlarında başlayan sanat tutkumun acaba öğretmenlik mi yada acaba akademisyenlik mi diye süren serüveni beni şu anda bulunduğum noktaya taşıdı.

ANADOLU'NUN SESİNİ DUYURMAYA ÇALIŞIYORUM

Eserlerinizde diğer resim çalışmalarından farklı olarak renk işçiliği ve doku çalışması titizliği dikkat çekiyor. Çağdaş resim sanatında kendi resminizi nasıl bir yerde görüyorsunuz?
Soyut resimde en etkin silahınız renk ve biçimdir. Bu durum soyut resmi klasik müzikle aynı konuma taşır. Nasıl ki Chopin’i dinlerken size sözel manada verilen bir cümle kullanılmıyor ise soyut resimde de aynı durum söz konusudur. Bestede armoniler tınılar notalar aracılığı ile elde edilen sesin değişik renk halleri söz konusudur. Her özgün sanatçı gibi benim de resimlerimin kendine özgü bir renk anlayışı ve tınısı bulunmakta. Yer yer kullandığım dokularla bu tınıları daha da güçlendirip, resmin derinliğini arttırıyorum. Çağdaş resim sanatı içerisinde kendime özgü kimliğim, renk ve biçim anlayışım ile Anadolu’nun sesini Dünya’nın değişik ülkelerinde duyurmaya çalışmaktayım. Objektif platformlarda alınan tepkileri önemli buluyorum. Aldığım tepkiler ve ödüller motive edici, sanatımın sıra dışılığı ve özgünlüğü yönünde. Bu da beni daha çok motive ediyor.


Eserleriniz Türkiye’de olduğu kadar Avrupa ve Amerika’da da ilgi görüyor. Avrupalı ressamlar arasında kendinize hangi ressamları  daha yakın buluyorsunuz?
Aslında her insanın biricikliği(unique) düşünülürse her sanatçı kendi içinde özel ve özgündür. Bu açıdan kendime yakın bulduğum değil, sadece takdir ettiğim sanatçılar var. Daha farklı ve özgün sanatçıları beğeniyorum. Örnek vermek gerekirse Dali ve EgonSchiele’nin dışavurumcu desenleri enteresan gelir bana. Hans Rudolf Giger ise sıra dışı bir sanatçıdır, çok beğenirim.

İYİ BİR RESSAM OLMANIN OLMAZSA OLMAZI

Bize şu ana kadar aldığınız ödüller ve sergileriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Sanat uzun soluklu bir süreç. Daha alınacak çok mesafe var. Hedefim hep kendimi aşmak daha iyisini başarmak oldu. Daha öncede vurguladığım gibi ürettikleriniz ancak objektif platformlarda kabul görüp ödüllendiriliyor ise bir şeyleri başarmaya başlıyorsunuz demektir.Bu insanı daha güçlü kılan bir olgu.. Dünya çapında pek çok ödülüm oldu. Son olarak sanatınıza değil kimliğinize ve başarılarınıza verilen bir ödül oluşundan dolayı Amerikan Biyografi Enstitüsü’nün verdiği  “Woman of the Year 2011” beni en çok heyecanlandıranlardan birisi oldu. Belki de normalde insanın iki, üç katı fazla bir efor ve geceli gündüzlü çalışmayla geçen bir mücadele bunu getirdi diye düşünüyorum.

Sizce iyi bir ressam olabilmenin olmazsa olmaz kuralları var mıdır? 
Herşey ruhta bitiyor bence. Herkes tuval boyayabilir. Ama sanatçı ruha sahip olmak başka bir şeydir. Sanatçı duygusal ve hassas yapısı gereği dünyada olup biten her şeyden; savaşlardan, felaketlerden, hüzünden, aşktan, acıdan, korku, kaygı ve umuttan sürekli beslenir ve tepki verir.

EN BÜYÜK HAYALİM GÜLTEN İMAMOĞLU MODERN MÜZESİ

Hayatta olmasını istediğiniz en büyük hayalinizi öğrenebilir miyim?
Gülten İmamoğlu modern müzesi kurulmasını  istiyorum. Bunun için henüz çok erken. Amerika’da bile kadın sanatçıların müzelerdeki eser dağılım oranı yüzde beş iken sanırım böyle bir hayalin gerçekleşmesi bize fark attırır..

Son olarak bize Türkiye’deki resim sanatı hakkında kısa bir değerlendirme yapar mısınız?
Türkiye'de sanatın çok eski bir mazisi yok. Bir akademisyen olarak Türk sanatının güçlenmesi ve daha ileriye gitmesi için gençlerden çok umutluyum. Fakat daha çok fırsat verilmesi gerektiğine inanıyorum. Tüm dünya ülkelerinde  sanatçısına önce kendi devleti ve koleksiyoneri sahip çıkıyor. Dünya çapındaki son ekonomik krizler istanbul’u önemli bir ekonomi merkezi haline getirmeye başladı. Bu hem Asya ülkeleri nazarında hem de Avrupa ve Amerika açısından.. Daha bilinçli bir şekilde bu durumun avantajlarını kendi lehimize çevirmeliyiz diye düşünüyorum.

Çok teşekkür ediyorum çalışmalarınızdan kısarak bizimle söyleştiğiniz için.
Ben teşekkür ederim okuyuculara da sevgilerimi yolluyorum.

Röportaj:Adnan Doğru

Günün Önemli Haberleri